Şârih der ki bu mâdde saçmak ma’nâsına mevzû’dur, ma’ânî-i sâ’ire ondan münşa’ibdir. Hurde karıncaya ذَرَّةٌ [zerret] ıtlâkı saçılmış dâneye teşbîhledir ve vezn-i mezbûr ondan müteferri’dir ve şu’â’-ı şems sebebiyle pencere ve bacalar içre havâda müselsel toza ذَرَّةٌ [zerret] ta’bîri dahi ondan münşa’ibdir. İntehâ. Ve ذَرٌّ [zerr] Masdar olur, tohum ve dâne makûlesini saçmak ma’nâsına; yukâlu: ذَرَّ الْحَبَّ وَالْمِلْحَ وَنَحْوَهُ ذَرًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا فَرَّقَهُ وَنَثَرَهُ Ve göze göz otu ekmek ma’nâsınadır; yukâlu: ذَرَّ الذَّرُورَ إِذَا طَرَحَهُ فِي الْعَيْنِ Ve neşr eylemek ma’nâsınadır; ve minhu: ذَرَّ اللهُ عِبَادَهُ فِي الْأَرْضِ إِذَا نَشَرَهُمْ Ve ذَرٌّ [zerr] ve ذُرُورٌ [zurûr] (مُرُورٌ [murûr] vezninde) Gövdenin yâhûd sâde etin arıklayıp ve rutûbeti çekilmekle siğil tarzında dâne dâne sûretinde olmak ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: ذَرَّ اللَّحْمُ ذَرًّا وَذُرُورًا إِذَا تَخَدَّدَ Ve ذَرَّةٌ [zerret] gibi yerden nebât uç göstermek ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: ذَرَّ الْبَقْلُ إِذَا طَلَعَ أَيْ أَدْنَى شَيْءٍ مِنْهُ كَالذَّرَّةِ Kezâlik güneşin ucu tulû’ eylemek ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: ذَرَّتِ الشَّمْسُ إِذَا طَلَعَتْ ve yukâlu: ذَرَّ قَرْنُ الشَّمْسِ إِذَا طَلَعَ Ve ذَرٌّ [zerr] Müte’addî olur, nebâtı yer bitirmeğe başlayıp ucunu göstermek ma’nâsına; yukâlu: ذَرَّتِ الْأَرْضُ النَّبَاتَ ذَرًّا إِذَا أَطْلَعَتْهُ Ve bir adamın başının ilerisi ağarmaya başlamak ma’nâsınadır; yukâlu: ذَرَّ الرَّجُلُ يَذُرُّ بِالضَّمِّ وَيَذَرُّ بِالْفَتْحِ ذَرًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالرَّابِعِ إِذَا شَابَ مُقَدَّمُ رَأْسِهِ وَيَذَرُّ فِيهِ بِالْفَتْحِ شَاذٌّ Ya’nî bâb-ı râbi’den şâzdır.
"zerr" kelimesini bütün sözlüklerde listele
"zerr" kelimesi için başka anlamlar ekle
"zerr" kelimesinin anlamını başka dillere çevirin
(a. i.) : karınca yumurtası. Ebû-zerr : eshâb-ı kirâm’dan zühd ve takvaca meşhur bir zat.
s. (n. u . ذرە) 1. Pupae of ants. 2. Ants’ eggs. 3. Small ants, the small red ant. 4. Motes floating in the air, made visible by sunbeams. 5. Atoms. 6. The young of any animal, or of man.
vn. 1. A scattering (seed) broadcast, a sowing (seed). 2. A sprinkling (salt, pepper; etc., on a thing). 3. The earth’s beginning to sprout and be sprinkled with herbage. 4. Vegetation’s beginning to show on the earth as a sprinkle. 5. A beginning to be sprinkled with grey hairs. 6. The sun’s rising.
- 10 Sözlük İçinde Arama
- 3 Kelime Günlük Sorgu
- 2 Hassas Arama Sonucu
- 2 Benzerlerde Arama Sonucu
- 2 Anlamlar İçerisinde bulma
- 2 Metinler İçerisinde bulma
- 500 Karakter Günlük Çeviri
- 2 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Yok
- Kelime Kökeni Yok
- Gelişmiş Filtre Yok
- Reklam Gösterimi
- 25 Sözlük İçinde Arama
- 5 Kelime Günlük Sorgu
- 4 Hassas Arama Sonucu
- 4 Benzerlerde Arama Sonucu
- 4 Anlamlar İçerisinde bulma
- 4 Metinler İçerisinde bulma
- 1000 Karakter Günlük Çeviri
- 3 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok
- 50 Sözlük İçinde Arama
- 250 Kelime Günlük Sorgu
- Sınırsız Arama
- Sınırsız Benzerlerde Arama
- Sınırsız İçerisinde bulma
- Sınırsız Metinlerde bulma
- 10000 Karakter Günlük Çeviri
- 100 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok