hamd (حمد)
kelime https://kelime.com/arama/hamd
OS / KAMUSİ TÜRKİ-1901 Şemseddin Sami. (1901).Hamd.Kamus-i Türki. https://kelime.com/kelime/hamd/63335478101dea5b8e0f6f82-63335c637d1b283c3f103fcf/os/tumu/kts Şemseddin Sami."Hamd." Kamus-ı Türki, 1901, kelime.com, https://kelime.com/kelime/hamd/63335478101dea5b8e0f6f82-63335c637d1b283c3f103fcf/os/tumu/kts Şemseddin Sami."Hamd." Kamus-i Türki, İstanbul, 1901. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/hamd/63335478101dea5b8e0f6f82-63335c637d1b283c3f103fcf/os/tumu/kts

iz. ar. 1. Medh, senâ, sitâyiş. 2. Şükür, şükrân, teşekkür. [yalnız Cenâb-ı Hakk hakkında müstameldir.] Hamdolsun = Allah’a şükürler olsun.

Diğer Diller

os: حمد

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (6)
hamd (حمد)
kelime https://kelime.com/arama/hamd
hamd (حمد)
kelime https://kelime.com/arama/hamd
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. Grateful praise.

hamd (حمد)
kelime https://kelime.com/arama/hamd
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

vn. A giving praise and glory to God.

hamd (حمض)
kelime https://kelime.com/arama/hamd
OS / VANKULU LÜGATI-1589

اَلْحَمْضُ [el-hamd] (hâ’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Kezâlik ekşi olmak; yukâlu: حَمُضَ يَحْمُضُ مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ وَحَمَضَ يَحْمُضُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ حُمُوضَةً وَحَمْضًا yukâlu: جَاءَنَا بِإِدْلَةٍ مَا تُطَاقُ حَمْضًا أَيْ حُمُوضَةً Ve إِدْلٌ [idl] hemzenin kesri ve dâl-ı mühmelenin sükûnuyla koyu süttür ki ziyâde ekşi ola. Ve kavluhum: فُلَانٌ حَامِضُ الْرِّئَتَيْنِ أَيْ مُرُّ النَّفْسِ Ve رِئَةٌ [ri’et] tesniye tarîkiyle zikr olunduğu zâhir ve bâtın murâd olduğuna binâ’endir, zîrâ رِئَةٌ [ri’et] aslında manzara ve hey’ete derler. Ve حَمْضٌ [hamd] Nebâtâttan tuzlu olup acı olana derler رِمْثٌ [rims] ve أَثْلٌ [esl] gibi ve طَرْفَاءُ [tarfâ’] gibi. Ve رِمْثٌ [rims] râ’nın kesriyle yavşan dedikleri ottur. Ve أَثْلٌ [esl] yaban ılgını. Ve طَرْفَاءُ [tarfâ’] bostânî olan ılgındır. Ve خُلَّةٌ [hullet] lezîz olana derler. 'Arab tâ’ifesi “اَلْخُلَّةُ خُبْزُ الْإِبِلِ وَالْحَمْضُ فَاكِهَتُهَا وَيُقَالُ لَحْمُهَا Ve minhu kavluhum li’r-reculi: إِذَا جَاءَتْ مُتَهَدِّدًا “أَنْتَ مُخْتَلٌّ فَتَحَمَّضْ” Ve تَهَدُّدٌ [teheddud] havf etmeğe ve تَحَمُّضٌ [tehammud] ârâm etmeğe derler, deve şûr olan otla ârâm ettiği gibi.

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok