akîkatu’l-berk (عقيقة البرق)
kelime https://kelime.com/arama/akîkatu’l-berk
OS / VANKULU LÜGATI-1589 Mehmed Vani. (1729).Akîkatu’l-berk.Vankulu Lügatı. https://kelime.com/kelime/ak%C3%AEkatu%E2%80%99l-berk/63335cee101dea5b8e19098a-000000000000000000000000/os/tumu/van Mehmed Vani."Akîkatu’l-berk." Vankulu Lügatı, 1729, kelime.com, https://kelime.com/kelime/ak%C3%AEkatu%E2%80%99l-berk/63335cee101dea5b8e19098a-000000000000000000000000/os/tumu/van Mehmed Vani."Akîkatu’l-berk." Vankulu Lügatı, İstanbul, 1729. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/ak%C3%AEkatu%E2%80%99l-berk/63335cee101dea5b8e19098a-000000000000000000000000/os/tumu/van

اَلْعِقَّةُ [el-'ikkat] ('ayn’ın kesriyle) Bi-ma’nâhu kezâlik. Ve Ebû 'Ubeyd eyitti: عِقَّةٌ ['ikkat] benî âdeme ve hımâra mahsûstur, gayrıda isti’mâl olmaz. Ve عَقِيقَةٌ ['akîkat] Şol davara derler ki doğan oğlanın haftasında boğazlarlar;zikr olunan ma’nâdan me’hûzdur. Ve عَقِيقَةُ الْبَرْقِ ['akîkatu’l-berk] Şol şimşeğe derler ki buluta gire.

Diğer Diller

os: عقيقة البرق

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (2)
akîkatu’l-berk (عقیقة البرق)
kelime https://kelime.com/arama/akîkatu’l-berk
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

Mütercim der ki şakk ma’nâsından me’hûzdur; ve minhu “اَلْغُلاَمُ مُرْتَهَنٌ بِعَقِيقَتِهِ” أَيْ إِنَّ أَبَاهُ يُحْرَمُ شَفَاعَةَ وَلَدِهِ إِذَا لَمْ يَعُقَّ عَنْهُ وَهِيَ الشَّاةُ الَّتِي تُذْبَحُ عِنْدَ حَلْقِ شَعْرِ الْمَوْلُودِ Resûlullâh sallallâhu 'aleyhi ve sellem hazretleri dâ’imâ kabîh isimleri hasene tagyîr eylemeleriyle عَقِيقَةٌ ['akîkat]ı dahi نَسِيكَةٌ [nesîket]e tahvîl buyurdular. Ve عَقِيقَةٌ ['akîkat]ın sıfât ve şurûtu Şir’atu’l-İslâm nâm kitâbda mufassalan meşrûhtur. İntehâ. Ve عَقِيقَةُ الْبَرْقِ ['akîkatu’l-berk] Şimşeğin sehâb içre kalan uzun şu’â’ına ıtlâk olunur. 'Arablar ona teşbîhle tâb-dâr kılıçlara عَقَائِقُ ['akâ’ik] ıtlâk ederler. Ve عَقِيقَةٌ ['akîkat] Su tulumuna ve azık dağarcığına denir. Ve ırmağa denir, نَهْرٌ [nehr] ma’nâsına. Ve sevbden yırtılıp koparıldığı hînde sargı tarzında kopan bez parçasına denir. Ve sünnet olan çocuğun sünnet derisine denir. Ve havâya doğru atılan oka denir. Şârihin beyânına göre bu mahsûs oktur ki Câhiliyye’de ona سَهْمُ الْإِعْتِذَارِ [sehmu’l-i’tizâr] dahi derler idi, 'âdât-ı Câhiliyye’den diyet-i katîle müte’allik bir mâdde zımnında havâya bir ok atarlar idi. Beynlerinde müte’âref olan vech üzere nüzûl eder ise rızâ-dâde olurlar idi.

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok