عیل ('ayel)
kelime https://kelime.com/arama/عیل
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814 Firuzabadi (1814).عیل.Ahmed Asım (çev.),Kamusu’l-Muhit. https://kelime.com/kelime/%D8%B9%DB%8C%D9%84/63335cf1101dea5b8e1919a1-63335cf107ef266044b29e7d/os/tumu/kmt Firuzabadi."عیل." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,1814, kelime.com, https://kelime.com/kelime/%D8%B9%DB%8C%D9%84/63335cf1101dea5b8e1919a1-63335cf107ef266044b29e7d/os/tumu/kmt Firuzabadi."عیل." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,İstanbul, 1814. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/%D8%B9%DB%8C%D9%84/63335cf1101dea5b8e1919a1-63335cf107ef266044b29e7d/os/tumu/kmt

اَلْعَيَلُ [el-'ayel] (fethateynle) Bir adam bir haberi yâ bir kelâmı onun tâlib ve mürîdi olmayıp ve o haber ve kelâm şânından olmayan kimseye 'arz eylemek ma’nâsınadır, gûyâ ki tâlib ve mürîdine zafer-yâb olmadığından mürîd olmayan kimseye arz eder, Ahfeş’in keçiye ders okuttuğu gibi olur. Ve bu ma’nâ dâlleyi kanda arayacağını bilmemek ma’nâsına olan عَيْلٌ ['ayl]den mutasarrıftır. Kâle’ş-şârih ve minhu’l-hadîsu: “إِنَّ مِنَ الْبَيَانِ سِحْرًا وَإِنَّ مِنَ الْعِلْمِ جَهْلًا وَإِنَّ مِنَ الْقَوْلِ عَيَلًا” وَهُوَ عَرْضُكَ حَدِيثَكَ وَكَلَامَكَ عَلَى مَنْ لَا يُرِيدُهُ وَلَيْسَ مِنء شَانِهِ كَأَنَّهُ لَمْ يَهْتَدِ لِمَنْ يُرِيدُهُ فَعَرَضَهُ عَلَى مَنْ لَا يُرِيدُهُ Nihâye’de dahi bi-'aynihâ bu 'ibâre ile müfesserdir, pes كَأَنَّهُ لَمْ يَهْتَدِ kelâmı iltifât bâbından olur.

Diğer Diller

tr: 'ayel

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (8)
عیل (ayl)
kelime https://kelime.com/arama/عیل
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْعَيْلُ [el-'ayl] (سَيْلٌ [seyl] vezninde) ve اَلْعَيْلَةُ [el-'aylet] (hâ’la) ve اَلْعُيُولُ [el-'uyûl] (قُعُودٌ [ku’ûd] vezninde) ve اَلْمَعِيلُ [el-me’îl] (مَكِيلٌ [mekîl] vezninde) Fakîr ve gedâ olmak ma’nâsınadır; yukâlu: عَالَ الرَّجُلُ يَعِيلُ عَيْلًا وَعَيْلَةً وَعُيُولًا وَمَعِيلًا إِذَا افْتَقَرَ Ve عَيْلَةٌ ['aylet] İsm olur, fakr u fâka ma’nâsına; yukâlu: هُوَ فِي عَوْلَةٍ مِنْ عَيْلَةٍ أَيْ فِي بُكَاءٍ مِنْ فَقْرٍ Ve عَيْلٌ ['ayl] ve مَعِيلٌ [me’îl] Bir adamı bir müşkil nesnenin tahsîli 'âciz ve fürû-mânde kılmak ma’nâsınadır; tekûlu: عَالَنِي الشَّيْءُ عَيْلًا وَمَعِيلًا أَيْ أَعْوَزَنِي Ve nâzendelikle iki cânibe meyelânla salını salını yürümek ma’nâsınadır; yukâlu: عَالَ الرَّجُلُ وَالْفَرَسُ فِي مَشْيِهِ إِذَا تَمَايَلَ وَاخْتَالَ وَتَبَخْتَرَ Ve bir adam yitiği kanda arayıp bulacağını bilmeyip mütehayyir kalmak ma’nâsınadır; yukâlu: عَالَ الضَّالَّةَ إِذَا لَمْ يَدْرِ أَيْنَ يَبْغِيهَا Ve عَيْلٌ ['ayl] ve عُيُولٌ ['uyûl] Bir yerde gezip dönüştürmek ma’nâsınadır; yukâlu: عَالَ فِي الْأَرْضِ إِذَا ذَهَبَ وَدَارَ

عیل ('ayl)
kelime https://kelime.com/arama/عیل
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْعَيْلُ [el-'ayl] (سَيْلٌ [seyl] vezninde) ve اَلْعَيْلَةُ [el-'aylet] (hâ’la) ve اَلْعُيُولُ [el-'uyûl] (قُعُودٌ [ku’ûd] vezninde) ve اَلْمَعِيلُ [el-me’îl] (مَكِيلٌ [mekîl] vezninde) Fakîr ve gedâ olmak ma’nâsınadır; yukâlu: عَالَ الرَّجُلُ يَعِيلُ عَيْلًا وَعَيْلَةً وَعُيُولًا وَمَعِيلًا إِذَا افْتَقَرَ Ve عَيْلَةٌ ['aylet] İsm olur, fakr u fâka ma’nâsına; yukâlu: هُوَ فِي عَوْلَةٍ مِنْ عَيْلَةٍ أَيْ فِي بُكَاءٍ مِنْ فَقْرٍ Ve عَيْلٌ ['ayl] ve مَعِيلٌ [me’îl] Bir adamı bir müşkil nesnenin tahsîli 'âciz ve fürû-mânde kılmak ma’nâsınadır; tekûlu: عَالَنِي الشَّيْءُ عَيْلًا وَمَعِيلًا أَيْ أَعْوَزَنِي Ve nâzendelikle iki cânibe meyelânla salını salını yürümek ma’nâsınadır; yukâlu: عَالَ الرَّجُلُ وَالْفَرَسُ فِي مَشْيِهِ إِذَا تَمَايَلَ وَاخْتَالَ وَتَبَخْتَرَ Ve bir adam yitiği kanda arayıp bulacağını bilmeyip mütehayyir kalmak ma’nâsınadır; yukâlu: عَالَ الضَّالَّةَ إِذَا لَمْ يَدْرِ أَيْنَ يَبْغِيهَا Ve عَيْلٌ ['ayl] ve عُيُولٌ ['uyûl] Bir yerde gezip dönüştürmek ma’nâsınadır; yukâlu: عَالَ فِي الْأَرْضِ إِذَا ذَهَبَ وَدَارَ

عیل (ayel)
kelime https://kelime.com/arama/عیل
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. An idle story that does not concern the hearer.

عیل (ayyil)
kelime https://kelime.com/arama/عیل
عیل (ayyil)
kelime https://kelime.com/arama/عیل
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

a. Poor, needy.

عیل (îl)
kelime https://kelime.com/arama/عیل
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

a. pl. of عائل Poor, needy.

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok