اَلْعُرْفُ [el-'urf] ('ayn’ın zammıyla) Bu dahi ihsân ve ma’rûf ma’nâsınadır; yukâlu: مَا أَغْزَرَ عُرْفُهُ أَيْ مَعْرُوفُهُ Ve cûd ve sehâ ma’nâsınadır. Ve bezl ve i’tâ olunan şey’in ismidir ki vergi ve 'atiyye ta’bîr olunur; yukâlu: مَلَأَهُ كَفَّهُ بِعُرْفٍ وَهُوَ اسْمُ مَا يَبْذُلُهُ وَيُعْطِيهِ Ve deryânın mevcine ıtlâk olunur; yukâlu: بَحْرٌ بِهِ عُرْفٌ عَظِيمٌ أَيْ مَوْجٌ Ve عُرْفٌ ['urf] Tanımağa ve bilmeğe ve bilişe denir ki نُكْرٌ [nukr] mukâbilidir; yukâlu: بَيْنَهُمَا عُرْفٌ أَيْ ضِدُّ نُكْرٍ Ve ikrâr eylemek ma’nâsına olan إِعْتِرَافٌ [i’tirâf]tan ism olur; ve minhu tekûlu: لَهُ عَلَيَّ أَلْفُ دِرْهَمٍ عُرْفًا أَيِ اعْتِرَافًا Ve عُرْفٌ ['urf] Atın yelesine denir; bunda râ’nın zammıyla da lügattır; yukâlu: مَا أَطْيَبَ عُرْفَ هَذَا الْفَرَسِ وَعُرُفَهُ أَيْ شَعْرَ عُنُقِهِ Ve عُرْفٌ [‘Urf] Bir mevzi’ adıdır. Ve bir recül 'alemidir. Ve عُرْفٌ ['urf] Yüksek kumluğa ve yüksek mekâna denir; râ’nın zammıyla da câ’izdir. Cem’i عُرَفٌ ['uref] gelir صُرَدٌ [surad] vezninde ve أَعْرَافٌ [a’râf] gelir, أَقْفَالٌ [akfâl] vezninde. Ve عُرْفٌ ['urf] Bir cins hurmâ ağacının ismidir, ‘alâ-kavlin sâ’irlerden mukaddem yemiş veren hurmâ ağacına denir yâhûd Bahreyn ülkesinde bir cins hurmâ ağacıdır ki بُرْشُومٌ [burşûm] dahi derler. Ve عُرْفٌ [‘urf] Ağaç kavunu ağacına denir. Ve kumluğun yüksek olan sırtına denir. Ve عُرْفٌ [‘urf] عَرُوفٌ [‘arûf] lafzından ki صَبُورٌ [sabûr] ma’nâsınadır cem’ olur, ke-mâ se-yecî’u. Ve عَرْفَاءُ [‘arfâ’] lafzından cem’ olur ki صَحْرَاءُ [sahrâ’] veznindedir, ke-mâ se-yuzkeru. Ve أَحْمَرُ [ahmer] vezninde أَعْرَفُ [a’ref] lafzından cem’ olur, ke-mâ se-yecî’u. Ve عُرْفٌ [‘urf] Peyderpey ve tetâbu’ ve tevâlî ma’nâsına müsta’meldir; عُرْفٌ ['urf]-i feresten müste’ârdır; ve minhu yukâlu: جَاءَ الْقَطَا عُرْفًا أَيْ بَعْضُهَا خَلْفَ بَعْضٍ ve yukâlu: جَاءَ الْقَوْمُ عُرْفًا عُرْفًا كَذَلِكَ أَيْ مُتَتَابِعًا Kîle ve minhu kavluhu ta’âlâ: ﴿وَالْمُرْسَلاَتِ عُرْفًا﴾ وَهِيَ الْمَلَئِكَةُ أُرْسِلَتْ مُتَتَابِعَةً أَوْ أَرَادَ أَنَّهَا تُرْسَلُ بِالْمَعْرُوفِ
"عرف" kelimesini bütün sözlüklerde listele
"عرف" kelimesi için başka anlamlar ekle
"عرف" kelimesinin anlamını başka dillere çevirin
tr: 'urf
عُرُفٌ ['Uruf] (عُنُقٌ [‘unuk] vezninde) Benû Esed’e mahsûs bir su adıdır. Ve bir mevzi’ adıdır.
(a. i.) : güzel koku.
(a. i.) : (bkz. : örf).
- 10 Sözlük İçinde Arama
- 3 Kelime Günlük Sorgu
- 2 Hassas Arama Sonucu
- 2 Benzerlerde Arama Sonucu
- 2 Anlamlar İçerisinde bulma
- 2 Metinler İçerisinde bulma
- 500 Karakter Günlük Çeviri
- 2 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Yok
- Kelime Kökeni Yok
- Gelişmiş Filtre Yok
- Reklam Gösterimi
- 25 Sözlük İçinde Arama
- 5 Kelime Günlük Sorgu
- 4 Hassas Arama Sonucu
- 4 Benzerlerde Arama Sonucu
- 4 Anlamlar İçerisinde bulma
- 4 Metinler İçerisinde bulma
- 1000 Karakter Günlük Çeviri
- 3 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok
- 50 Sözlük İçinde Arama
- 250 Kelime Günlük Sorgu
- Sınırsız Arama
- Sınırsız Benzerlerde Arama
- Sınırsız İçerisinde bulma
- Sınırsız Metinlerde bulma
- 10000 Karakter Günlük Çeviri
- 100 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok