شكل (şekl)
kelime https://kelime.com/arama/شكل
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814 Firuzabadi (1814).شكل.Ahmed Asım (çev.),Kamusu’l-Muhit. https://kelime.com/kelime/%D8%B4%D9%83%D9%84/633354b0101dea5b8e10ce3f-000000000000000000000000/os/tumu/kmt Firuzabadi."شكل." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,1814, kelime.com, https://kelime.com/kelime/%D8%B4%D9%83%D9%84/633354b0101dea5b8e10ce3f-000000000000000000000000/os/tumu/kmt Firuzabadi."شكل." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,İstanbul, 1814. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/%D8%B4%D9%83%D9%84/633354b0101dea5b8e10ce3f-000000000000000000000000/os/tumu/kmt

اَلشَّكْلُ [eş-şekl] (şîn’in fethi ve kesriyle) Şibh ve misl ma’nâsınadır; yukâlu: هَذَا شَكْلُهُ أَيْ شِبْهُهُ وَمِثْلُهُ Mü’ellifin Basâ’ir’de beyânına göre شَكْلٌ [şekl] ve مُشَاكَلَةٌ [muşâkelet] hey’et ve sûrette müşabehettir, niteki نِدٌّ [nidd] cinsiyyette ve شِبْهٌ [şibh] keyfiyyette olur. İntehâ. Ve شَكْلٌ [şekl] Bir adamın tab’ ve hevâsına sâlih ve muvâfık olan şey’e denir; ve minhu tekûlu: هَذَا مِنْ هَوَايَ وَشَكْلِي وَهُوَ مَا يُوَافِقُكَ وَيَصْلُحُ لَكَ Ve umûr-ı muhtelife-i müşkileye ıtlâk olunan أَشْكَالٌ [eşkâl] kelimesinden müfred olur, ya’nî her biri bir cinsten olup yekdîgere mütehâlif olan umûr ve havâyicin her birine شَكْلٌ [şekl] denir; yukâlu: هَذِهِ الْأُمُورُ أَشْكَالٌ أَيْ مُخْتَلِفَةٌ مُشْكِلَةٌ Şârih der ki ma’nâ-yı evvelde cem’i شُكُولٌ [şukûl]dur ve ba’zen أَشْكَالٌ [eşkâl] gelir. Ve شَكْلٌ [şekl] Bir nesnenin gerek mahsûs ve gerek mevhûm sûretine denir; cem’i أَشْكَالٌ [eşkâl] ve شُكُولٌ [şukûl] gelir; yukâlu: هَذَا شَكْلُ ذَاكَ وَهُوَ صُورَةُ الشَّيْءِ الْمَحْسُوسَةُ وَالْمُتَوَهَّمَةُ Ve sarı ve kırmızıyla alaca bir nebât adıdır. Ve ehl-i ‘arûz ıstılâhında habn ve keff ‘illetlerini cem’ eylemeğe ıtlâk olunur, habn sebeb-i hafîfin sâkinini hazf ve keff sâbi’-i sâkini hazf eylemek olmakla شَكْلٌ ذُو وَتِدٍ mecmû’ olan fâ’ilâtün cüz’ünden elif ve nûn’un hazfinden 'ibâret olur. Ve شَكْلٌ [şekl] Masdar olur, bir nesne mütebeyyin olmayıp çaparız ve müştebih olmak ma’nâsınadır; yukâlu: شَكَلَ الْأَمْرُ شَكْلًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا الْتَبَسَ Ve asmada ve tevekte olan üzümün ba’zısı olmak ma’nâsınadır ki alacalanmak ta’bîr olunur, ‘alâ-kavlin siyâhlanıp olmağa başlamak ma’nâsınadır ki ben düşmek ta’bîr olunur; yukâlu: شَكَلَ الْعِنَبُ إِذَا أَيْنَعَ بَعْضُهُ أَوِ اسْوَدَّ وَأَخَذَ فِي النُّضْجِ Ve yazıya nokta ve i’râb vaz’ eylemek ma’nâsına müsta’meldir, gûyâ ki شِكَالٌ [şikâl] ile kayd etmiş olur; yukâlu: شَكَلَ الْكِتَابَ إِذَا أَعْجَمَهُ Ve davarın ayağını kösteklemek ma’nâsınadır; yukâlu: شَكَلَ الدَّابَّةَ إِذَا شَدَّ قَوَائِمَهَا بِحَبْلٍ

Diğer Diller

tr: şekl

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (8)
شكل (şekl)
kelime https://kelime.com/arama/شكل
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلشَّكْلُ [eş-şekl] (şîn’in fethi ve kesriyle) Şibh ve misl ma’nâsınadır; yukâlu: هَذَا شَكْلُهُ أَيْ شِبْهُهُ وَمِثْلُهُ Mü’ellifin Basâ’ir’de beyânına göre شَكْلٌ [şekl] ve مُشَاكَلَةٌ [muşâkelet] hey’et ve sûrette müşabehettir, niteki نِدٌّ [nidd] cinsiyyette ve شِبْهٌ [şibh] keyfiyyette olur. İntehâ. Ve شَكْلٌ [şekl] Bir adamın tab’ ve hevâsına sâlih ve muvâfık olan şey’e denir; ve minhu tekûlu: هَذَا مِنْ هَوَايَ وَشَكْلِي وَهُوَ مَا يُوَافِقُكَ وَيَصْلُحُ لَكَ Ve umûr-ı muhtelife-i müşkileye ıtlâk olunan أَشْكَالٌ [eşkâl] kelimesinden müfred olur, ya’nî her biri bir cinsten olup yekdîgere mütehâlif olan umûr ve havâyicin her birine شَكْلٌ [şekl] denir; yukâlu: هَذِهِ الْأُمُورُ أَشْكَالٌ أَيْ مُخْتَلِفَةٌ مُشْكِلَةٌ Şârih der ki ma’nâ-yı evvelde cem’i شُكُولٌ [şukûl]dur ve ba’zen أَشْكَالٌ [eşkâl] gelir. Ve شَكْلٌ [şekl] Bir nesnenin gerek mahsûs ve gerek mevhûm sûretine denir; cem’i أَشْكَالٌ [eşkâl] ve شُكُولٌ [şukûl] gelir; yukâlu: هَذَا شَكْلُ ذَاكَ وَهُوَ صُورَةُ الشَّيْءِ الْمَحْسُوسَةُ وَالْمُتَوَهَّمَةُ Ve sarı ve kırmızıyla alaca bir nebât adıdır. Ve ehl-i ‘arûz ıstılâhında habn ve keff ‘illetlerini cem’ eylemeğe ıtlâk olunur, habn sebeb-i hafîfin sâkinini hazf ve keff sâbi’-i sâkini hazf eylemek olmakla شَكْلٌ ذُو وَتِدٍ mecmû’ olan fâ’ilâtün cüz’ünden elif ve nûn’un hazfinden 'ibâret olur. Ve شَكْلٌ [şekl] Masdar olur, bir nesne mütebeyyin olmayıp çaparız ve müştebih olmak ma’nâsınadır; yukâlu: شَكَلَ الْأَمْرُ شَكْلًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا الْتَبَسَ Ve asmada ve tevekte olan üzümün ba’zısı olmak ma’nâsınadır ki alacalanmak ta’bîr olunur, ‘alâ-kavlin siyâhlanıp olmağa başlamak ma’nâsınadır ki ben düşmek ta’bîr olunur; yukâlu: شَكَلَ الْعِنَبُ إِذَا أَيْنَعَ بَعْضُهُ أَوِ اسْوَدَّ وَأَخَذَ فِي النُّضْجِ Ve yazıya nokta ve i’râb vaz’ eylemek ma’nâsına müsta’meldir, gûyâ ki شِكَالٌ [şikâl] ile kayd etmiş olur; yukâlu: شَكَلَ الْكِتَابَ إِذَا أَعْجَمَهُ Ve davarın ayağını kösteklemek ma’nâsınadır; yukâlu: شَكَلَ الدَّابَّةَ إِذَا شَدَّ قَوَائِمَهَا بِحَبْلٍ

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok