اَلسَّلَفُ [es-selef] (fethateynle) Zamân-ı mâzîde gelip geçmek ma’nâsınadır; yukâlu: سَلَفَ الشَّيْءُ سَلَفًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا مَضَى Ve إِسْلاَفٌ [islâf] ma’nâsından ism olur ki سَلَمٌ [selem] ma’nâsına olur; Mu’âmelâttan bir gûnedir ki kabz-ı semen-i sil’a üzere takdîm ve ta’cîl olunur; yukâlu: أَخَذَهُ بِالسَّلَفِ أَيْ بِالسَّلَمِ وَهُوَ أَنْ يُعْطِيَ مَالاً فِي سِلْعَةٍ إِلَى أَجَلٍ مَعْلُومٍ بِزِيَادَةٍ فِي السِّعْرِ الْمَوْجُودِ عِنْدَ السَّلَفِ وَذَلِكَ مَنْفَعَةٌ لِلْمُسْلِفِ Bunun tarîkini mürâbahacılar hoşça bilirler. Şârih der ki mu’âmele-i merkûme bâb-ı mahsûstur. Mücmeli müsellemün fîh olan âcili re’sü’l-mâl olan ‘âcil mukâbelesiyle bey’ eylemektir. Sıfât ve şurût-ı 'adîdesi vardır. Ve سَلَفٌ [selef] Şol karz mu’âmelesine denir ki ondan karz veren adama dünyevî fâ’idesi olmayıp istikrâz eden kimse hemân 'aynını edâ ede. Bu karz-ı hasen ta’bîr ettikleridir. Mukrıza şükr ve sevâb menfa’ati kifâyet eder; yukâlu: أَعْطَاهُ سَلَفًا وَهُوَ الْقَرْضُ الَّذِي لاَ مَنْفَعَةَ فِيهِ لِلْمُقْرِضِ وَعَلَى الْمُقْتَرِضِ رَدُّهُ كَمَا أَخَذَهُ Ve bir adamın âhirete takdîm eylediği ‘amel-i sâlihe yâhûd sagîr iken vefâtıyla müte’essir olduğu evlâdına ıtlâk olunur. Ve bir kimsenin sâbıkan geçen âbâ’ ve akribâsına denir; cem’i سُلاَّفٌ [sullâf] gelir sîn’in zammıyla ve أَسْلاَفٌ [eslâf] gelir. Muhaddisînden 'Abdurrahmân b. 'Abdullâh es-Selefî ve sâ’irleri سَلَفٌ [selef]-i mezkûra mensûblardır.
"سلف" kelimesini bütün sözlüklerde listele
"سلف" kelimesi için başka anlamlar ekle
"سلف" kelimesinin anlamını başka dillere çevirin
tr: selef
s. pl. of سالف 1. Predecessors. 2. Ancestors. 3. The body of elders in Islam, namely A’isha, EbuBekr, 'Umer, 'Osman, Talha, Zubeyr, Mu’aviya, and 'Amr son of 'As. 4. The companions of Muhammed and their personal disciples. 5. Ebu-Hanifa and his immediate disciples.
s. (dual سلفان, obl. سلفین, fem. سلفە) A brother-in-Iaw, husband of one’s wife’s sister.
s. 1. (pl. اسلاف) A predecessor. 2. (pl. as 1) An ancestor. 3. The founder of a religion, sect, or school. 4. An advance of money, or property delivered in advance of payment. 5. A loan without interest. 6. A good deed done in anticipation of future reward.
(a. i.) : bacanak.
- 10 Sözlük İçinde Arama
- 3 Kelime Günlük Sorgu
- 2 Hassas Arama Sonucu
- 2 Benzerlerde Arama Sonucu
- 2 Anlamlar İçerisinde bulma
- 2 Metinler İçerisinde bulma
- 500 Karakter Günlük Çeviri
- 2 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Yok
- Kelime Kökeni Yok
- Gelişmiş Filtre Yok
- Reklam Gösterimi
- 25 Sözlük İçinde Arama
- 5 Kelime Günlük Sorgu
- 4 Hassas Arama Sonucu
- 4 Benzerlerde Arama Sonucu
- 4 Anlamlar İçerisinde bulma
- 4 Metinler İçerisinde bulma
- 1000 Karakter Günlük Çeviri
- 3 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok
- 50 Sözlük İçinde Arama
- 250 Kelime Günlük Sorgu
- Sınırsız Arama
- Sınırsız Benzerlerde Arama
- Sınırsız İçerisinde bulma
- Sınırsız Metinlerde bulma
- 10000 Karakter Günlük Çeviri
- 100 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok