اَلْوَزِيرُ [el-vezîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Havâss-ı pâdişâhtan şol mukarrebe ıtlâk olunur ki pâdişâhın sıkletini tahammül ve umûr u mesâlih-i mülkiyyesinde re’y ve tedbîri ile meded ve i’ânet eder ola ki hâlen düstûr-ı a’zam ve sâhib-i mühr ta’bîr olunur. Vüzerâ’ sâ’ire dahi bi’l-kuvve yâhûd ‘uhdelerine mevkûl olan umûr-ı vilâyeti rü’yet eylediklerine mebnîdir. İştikâkı haml-i sikal ma’nâsındandır. Cem’i أَوْزَارٌ [evzâr] gelir, شَرِيفٌ [şerîf] ve أَشْرَافٌ [eşrâf] gibi ve وُزَرَاءُ [vuzerâ’] gelir, أُمَرَاءُ [umerâ’] gibi. Ve وَزِيرٌ [vezîr] Mu’âvin ma’nâsına gelir, جَلِيسٌ [celîs], مُجَالِسٌ [mucâlis] ma’nâsına geldiği gibi; yukâlu: هُوَ وَزِيرُهُ أَيْ مُوَازِرُهُ وَمُعَاوِنُهُ Ve bir adamın 'alemidir.