tarak (طرق)
kelime https://kelime.com/arama/tarak
OS / VANKULU LÜGATI-1589 Mehmed Vani. (1729).Tarak.Vankulu Lügatı. https://kelime.com/kelime/tarak/63335c78101dea5b8e186713-000000000000000000000000/os/tumu/van Mehmed Vani."Tarak." Vankulu Lügatı, 1729, kelime.com, https://kelime.com/kelime/tarak/63335c78101dea5b8e186713-000000000000000000000000/os/tumu/van Mehmed Vani."Tarak." Vankulu Lügatı, İstanbul, 1729. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/tarak/63335c78101dea5b8e186713-000000000000000000000000/os/tumu/van

اَلطَّرَقُ [et-tarak] (fethateynle) Sıravardı olan nesneler عَرَقٌ ['arak] ve صَفٌّ [saff] ve رَزْدَقٌ [rezdak] ve حِبَالَةُ صَائِدٍ [hibâletu sâ’id] gibi ki zâtu kifef ola, ya’nî halkaları olave deve izi gibi sıravardı ola. Ve عَرَقٌ ['arak] 'ayn ve râ’nın fethiyle ve kâf’la hurmâ ağaçlarının ve tuyûr kısmının safıdır. Ve رَزْدَقٌ [rezdak] râ-i mühmele ve zâ-i mu’ceme ile kezâlik hurmâ ağaçlarının ve insânın safıdır. Ve bu takrîrden fehm olunur ki sâhib-i surâh’ın bu mahalde طَرَقٌ [tarak] bi’t-tahrîk reste ve عَرَقٌ ['arak] sarây ve havz ve cüz-i ân dediği teşevvüşten hâlî değildir.

Diğer Diller

os: طرق

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (10)
tarak (ترق)
kelime https://kelime.com/arama/tarak
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. For طراق , q. v.

tarak (طرق)
kelime https://kelime.com/arama/tarak
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. See طراق .

tarak (طارق)
kelime https://kelime.com/arama/tarak
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. See طراق .

tarak (تاراق)
kelime https://kelime.com/arama/tarak
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. See طراق .

tarak (طراق)
kelime https://kelime.com/arama/tarak
OS / KAMUSİ TÜRKİ-1901

i. 1. Saç ve sakal kıllarını birbirlerinden ayıklayıp temizlemeye ve düzletmeye yarayan dişli âlet ki, ekseriya çimşîr (şimşir), boynuz, kemik, fil dişi, abanos vesâireden yapılır; mişt, şâne: saç tarağı; sakal tarağı; seyrek tarak; sık tarak. 2. Çulha destgâhında arış ipliklerinin geçirilmesine mahsus tarak şeklinde pek sık telli âlet ki müteaddid olup, çulha tarafından ayakla tahrîk olunur: bezi tarağa komak. 3. Yün ve keten açıp ayıklamaya mahsus âlet ki birbiri içine geçer telli fırça gibi iki yassı tahtadan ibârettir: yün tarağı, keten tarağı. 4. Taşçıların taşları düzeltmeye mahsus ufak dişli çelik kalemi: taşçı tarağı; tarakla düzeltmek. 5. Toprağı çekip düzeltmek için enli ve müteaddid kısa dişli çapa şeklinde tahta veya demirden bahçıvan âleti, gelberi, tırmık: toprağı kazdıktan sonra tarakla düzeltmeli. 6. Suyun dibindeki çamurları vesâir mevâddı ayıklamaya mahsus geniş kazma şeklinde âlet. 7. Liman ve nehir vesâirenin altını tathîre mahsus makineli duba: limanı tathîr için büyük bir tarak lazım. 8. Kadınların saçlarını tutturmak ve bu vesîle ile de süs için başlarına taktıkları tarak gibi zînet âleti: başında elmaslı bir tarak, bağa bir tarak var idi. 9. Bazı kuşların başında bulunan yassı ve yelpâze sûretinde tüy, tepelik. 10. El ve ayak parmaklarının merbût bulundukları kemikler: ayağının tarağı yüksektir; elinin tarağı geniştir. 11. Balığın nefes yerine su alıp verdiği delikleri kapayan kulak gibi kanatcıklar, sımâh: balık tarağı. 12. İstiridye kabîlinden kabuğu diş diş bir cins deniz böceği.

tarak (طاراق)
kelime https://kelime.com/arama/tarak
OS / KAMUSİ TÜRKİ-1901

i. 1. Saç ve sakal kıllarını birbirlerinden ayıklayıp temizlemeye ve düzletmeye yarayan dişli âlet ki, ekseriya çimşîr (şimşir), boynuz, kemik, fil dişi, abanos vesâireden yapılır; mişt, şâne: saç tarağı; sakal tarağı; seyrek tarak; sık tarak. 2. Çulha destgâhında arış ipliklerinin geçirilmesine mahsus tarak şeklinde pek sık telli âlet ki müteaddid olup, çulha tarafından ayakla tahrîk olunur: bezi tarağa komak. 3. Yün ve keten açıp ayıklamaya mahsus âlet ki birbiri içine geçer telli fırça gibi iki yassı tahtadan ibârettir: yün tarağı, keten tarağı. 4. Taşçıların taşları düzeltmeye mahsus ufak dişli çelik kalemi: taşçı tarağı; tarakla düzeltmek. 5. Toprağı çekip düzeltmek için enli ve müteaddid kısa dişli çapa şeklinde tahta veya demirden bahçıvan âleti, gelberi, tırmık: toprağı kazdıktan sonra tarakla düzeltmeli. 6. Suyun dibindeki çamurları vesâir mevâddı ayıklamaya mahsus geniş kazma şeklinde âlet. 7. Liman ve nehir vesâirenin altını tathîre mahsus makineli duba: limanı tathîr için büyük bir tarak lazım. 8. Kadınların saçlarını tutturmak ve bu vesîle ile de süs için başlarına taktıkları tarak gibi zînet âleti: başında elmaslı bir tarak, bağa bir tarak var idi. 9. Bazı kuşların başında bulunan yassı ve yelpâze sûretinde tüy, tepelik. 10. El ve ayak parmaklarının merbût bulundukları kemikler: ayağının tarağı yüksektir; elinin tarağı geniştir. 11. Balığın nefes yerine su alıp verdiği delikleri kapayan kulak gibi kanatcıklar, sımâh: balık tarağı. 12. İstiridye kabîlinden kabuğu diş diş bir cins deniz böceği.

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok