sâf (ساف)
kelime https://kelime.com/arama/sâf
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814 Firuzabadi (1814).Sâf.Ahmed Asım (çev.),Kamusu’l-Muhit. https://kelime.com/kelime/s%C3%A2f/633354a9101dea5b8e10a557-63335d4007ef266044b48d33/os/tumu/kmt Firuzabadi."Sâf." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,1814, kelime.com, https://kelime.com/kelime/s%C3%A2f/633354a9101dea5b8e10a557-63335d4007ef266044b48d33/os/tumu/kmt Firuzabadi."Sâf." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,İstanbul, 1814. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/s%C3%A2f/633354a9101dea5b8e10a557-63335d4007ef266044b48d33/os/tumu/kmt

اَلصَّافُ [es-sâf] ve اَلْأَصْوَفُ [el-asvef] ve اَلصَّائِفُ [es-sâ’if] Yünlü koça denir; yukâlu: كَبْشٌ صَافٌ بِالرَّفْعِ وَصَافٍ بِالْجَرِّ وَأَصْوَفُ وَصَائِفٌ أَيْ ذُو صُوفٍ Burada صَافٌ [sâf] صَائِفٌ [sâ’if] muhaffefidir. Ve ref’ ve cerr sûretleri قَاضِي lafzının ihtilâfı gibidir.

Diğer Diller

os: ساف

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (6)
sâf (ساف)
kelime https://kelime.com/arama/sâf
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. (pl. سافات) A row, line, course.

sâf (صاف)
kelime https://kelime.com/arama/sâf
sâf (صاف)
kelime https://kelime.com/arama/sâf
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

a. 1. Woolly. 2. Hot (day).

sâf (صاف)
kelime https://kelime.com/arama/sâf
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. Wool or long hair hanging over the neck.

sâf (صاف)
kelime https://kelime.com/arama/sâf
OS / VANKULU LÜGATI-1589

اَلصَّافُ [es-sâf] (‘alâ-vezni اَلْحَال [el-hâl]) Kezâlik yün ma’nâsına. Ve صَافٌ [sâf] Kesîrü’s-sûf olana dahi derler; yukâlu: كَبْشٌ صَافٌ إِذَا كَانَ كَثِيرَ الصُّوفِ yukâlu: أَخَذْتُ بِصُوفِ رَقَبَتِهِ وَبِصَافِ رَقَبَتِهِ وَبِطُوفِ رَقَبَتِهِ وَبِطَافِ رَقَبَتِهِ بِالْمُهْمَلَةِ فِيهِمَا وَبِظُوفِ رَقَبَتِهِ وَبِظَافِ رَقَبَتِهِ بِالْمُعْجَمَةِ فِيهِمَا وَبِقُوفِ رَقَبَتِهِ وَبِقَافِ رَقَبَتِهِ بِالْقَافِ فِيهِمَا كُلُّهَا بِمَعْنًى Ve İbnu’l-A’râbî bunu cild-i rakabe ile tefsîr etti, boyun derisi ma’nâsına. Ve Ebu’s-Semeyda’ eyitti: Bu kelâmı bir kimsenin ardından yetişmeği muhâl zann ederken nâgâh yetişmede isti’mâl ederler, gerek rakabesine yapışsın gerek yapışmasın. Ve İbn Dureyd eyitti: Bunun ma’nâsı ense çukurunda olan saça yapışmaktır. Ve Ferrâ eyitti: mecmû’-ı rakabesine yapışmaktır. Ve Ebu’l-gavs eyitti: Kahren tuttu demektir. Ve ba’zılar eyitti: أَعْطَاهُ بِصُوفِ رَقَبَتِهِ derler cümleten verdi demek mahallinde, nitekim أَعْطَاهُ بِرَقَبَتِهِ derler. Ve Ebû 'Ubeyd eyitti: أَعْطَاهُ بِصُوفِ رَقَبَتِهِ demek أَعْطَاهُ مَجَّانًا وَلَمْ يَأْخُذْ ثَمَنًا demektir.

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok