(a. i.) : 1) rakiklik, yufkalık, incelik. 2) merhamet, acıma. rikkat-i kalb : gönül yufkalığı.

is. ar. 1. İncelik, yufkalık. n. 2. mc. acıma, şefkat, teessür, müteessir olma, rahm: rikkat-i kalb, kendisine rikkat geldi, kendisi rikkate geldi = rahm etti, müteessir oldu.

اَلرِّقَّةُ [er-rikkat] (râ’nın kesriyle) Rahm ve şefkat ma’nâsınadır ki kalb yufkalığından neş’et eden mihrübânlıktır; tekûlu: رَقَقْتُ لَهُ أَرِقُّ رِقَّةً مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا رَحِمْتَ Ve utanmak ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: رَقَّ مِنْهُ إِذَا اسْتَحْيَا Ve yufka olmak ma’nâsınadır; yukâlu: رَقَّ الشَّيْءُ إِذَا دَقَّ Mü’ellifin Basâ’ir’de beyânına göre دِقَّةٌ [dikkat] ve رِقَّةٌ [rikkat] bir ma’nâyadır, lâkin dikkatte bir nesnenin cevânibi i’tibârıyladır ki ondan incelikle ta’bîr olunur ve rikkatte 'umku i’tibârıyladır ki ondan yufkalık ile ta’bîr olunur. Pes rikkat hâleti cismde olsa safâkata muzâdd olur, meselâ ثَوْبٌ رَقِيقٌ denir, لَيْسَ بِصَفِيقٍ demektir ve nefs ve zâtta olsa cefvet ve gılzate mukâbil olur; meselâ زَيْدٌ رَقِيقُ الْقَلْبِ derler, لَيْسَ بِقَاسِي الْقَلْبِ demektir. İntehâ.

s. 1. Thinness of substance, tenuity. 2. Slenderness, slimness, smallness of diameter. 3. Fineness, delicacy. 4. Dilution. 5. Shallowness of water. 6. Weakness, lack of firmness. 7. Compassionateness; mercy, compassion. 8. Tenderness.

اَلرِّقَّةُ [er-rikkat] (râ’nın kesriyle) Yufka olmak; yukâlu: رَقَّ الشَّيْءُ يَرِقُّ رِقَّةً مِنَ الْبَابِ الثَّانِي