hatem (ختم)
kelime https://kelime.com/arama/hatem
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814 Firuzabadi (1814).Hatem.Ahmed Asım (çev.),Kamusu’l-Muhit. https://kelime.com/kelime/hatem/63335d0b101dea5b8e19a4e8-63335d0b07ef266044b34151/os/tumu/kmt Firuzabadi."Hatem." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,1814, kelime.com, https://kelime.com/kelime/hatem/63335d0b101dea5b8e19a4e8-63335d0b07ef266044b34151/os/tumu/kmt Firuzabadi."Hatem." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,İstanbul, 1814. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/hatem/63335d0b101dea5b8e19a4e8-63335d0b07ef266044b34151/os/tumu/kmt

اَلْخَاتَمُ [el-hâtem] (tâ’nın fethiyle) خَتْمٌ [hatm] olunacak nesne üzere basılan şey’e denir ki mühr ta’bîr olunur; yukâlu: وَضَعَ عَلَيْهِ الْخَاتَمَ وَهُوَ مَا يُخْتَمُ بِهِ Ve zînet için parmağa geçirdikleri yüzüğe denir. Ve işbu خَاتَمٌ [hâtem] mâddesinde yedi lügat vardır. 1) خَاتَمٌ [hâtem] (ki tâ’nın fethiyledir) 2) خَاتِمٌ [hâtim] (tâ’nın kesriyle) 3) خَاتَامٌ [hâtâm]4) خَيْتَامٌ [haytâm] (hâ’nın fethiyle) 5) خِتَامٌ [hitâm] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) 6) خَتَمٌ [hatem] (fethateynle) 7) خَاتِيَامٌ [hâtiyâm] (tâ’nın kesriyledir) Cem’i خَوَاتِمُ [havâtim] ve خَوَاتِيمُ [havâtîm] gelir. Ve خَاتَمٌ [hâtem] Bir nesnenin encâmına ve sonuna denir; yukâlu: خَاتَمَتُهُ خَيْرٌ أَيْ عَاقِبَتُهُ وَآخِرَتُهُ Ve خَاتَمُ الْقَوْمِ [hâtemu’l-kavm] (tâ’nın fethi ve kesriyle) Bir kavm ve zümrenin en âhiri olan adama denir; yukâlu: هُوَ خَاتَمُ الْقَوْمِ وَخَاتِمُهُ أَيْ آخِرُهُمْ Ve خَاتَمُ الْقَفَا [hâtemu’l-kafâ] (tâ’nın fethiyle) İnsânın kafâsı çukuruna ıtlâk olunur, نُقْرَةُ الْقَفَا [nukretu’l-kafâ] ma’nâsına. Ve خَاتَمٌ [hâtem] At kısmının ayağında olan sehlce sakarlığa denir ki belli bellisiz olur, تَخْدِيمٌ [tahdîm] dedikleri sakarlıktan az olur; yukâlu: مَا فِي قَوَائِمِ الْفَرَسِ إِلَّا خَاتَمٌ وَهُوَ أَقَلُّ الْوَضَحِ Ve خَاتَمُ الْفَرَسِ [hâtemu’l-feres] Kısrağın memelerinden karnına yakın olan memesi başına ıtlâk olunur.

Diğer Diller

os: ختم

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (2)
hatem (ختم)
kelime https://kelime.com/arama/hatem
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. 1. A seal or signet. 2. An impression from a seal.

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok