اَلْحَشْرُ [el-haşr] (hâ’nın fethi ve şîn’in sükûnuyla) Şol kulağa derler ki ince ve latîf ola, nitekim ‘Arab atlarında olur; yukâlu: أُذُنٌ حَشْرٌ أَيْ لَطِيفَةٌ كَأَنَّهَا حُشِرَتْ حَشْرًا أَيْ بُرِيَتْ وَحُدِّدَتْ Ve kulaktan gayrıda dahi isti’mâl olunur. Ve آذَانٌ حَشْرٌ dahi derler, tesniye ve cem’ olmaz, zîrâ bu aslında masdardır, مَاءٌ غَوْرٌ [mâ’un gavrun] مَاءٌ سَكْبٌ [mâ’un sekbun] gibi. Ve gâh olur حَشْرٌ [haşr] ok yeleğinin latîfine dahi derler. Ve gönderin dahi incesine ve latîfine de derler; yukâlu: حَشَرْتُهُ حَشْرًا Ya’nî “Gönderi ince ve latîf ettim.” Ve bu makâmda surâh’ta حَشْرٌ [haşr]ı “nevk-i tîr” ile tefsîr etmiştir, ok temreni ma’nâsına. Zâhîr budur ki galattır, zîrâ sihâh’ta اَلْحَشْرُ مِنَ الْقُذَذِ مَا لَطُفَ demiştir. Ve hafî değildir ki قُذَذٌ [kuzez] ok yelekleridir, ok temreni değildir. Ve İbn Kemâl Paşa’nın Muhîtu’l-Luga nâm kitâbında حَشْرٌ [haşr] “tîz kerden-i sinân” dediği dahi muhâlif olur, ‘alâ-mâ lâ-yahfâ. Ve Ahfeş, سَهْمٌ حَشْرٌ وَسِهَامٌ حُشْرٌ hikâyet etti, hâ’nın fethiyle evvelde ve zammıyla sânîde, nitekim جَوْنٌ [cevn] ve جُونٌ [cûn] ve وَرْدٌ [verd] ve وُرْدٌ [vurd] ve ثَطٌّ [satt] ve ثُطٌّ [sutt] derler. Ve جَوْنٌ [cevn] cîm’in fethiyle ak nesneye derler. Ve ثَطٌّ [satt] sâ’nın fethiyleكَوْسَجٌ [kevsec]e derler. Ve حَشْرٌ [haşr] Cem’ etmek ma’nâsına da gelir; yukâlu: حَشَرْتُ النَّاسَ أَحْشُرُهُمْ حَشْرًا أَيْ جَمَعْتُهُ ve minhu يَوْمُ الْحَشْرِ Ve حَشْرٌ [haşr] Mevt ma’nâsına da gelir, Sa’îd b. Mesrûk, 'İkrime’den rivâyet etmiştir ki Bârî ta’âlânın ﴿وَإِذَا الْوُحُوشُ حُشِرَتْ﴾ (التكوير 5) kavl-i şerîfinde هَلَكَتْ ma’nâsınadır. Ve إِهْلَاكٌ [ihlâk] ma’nâsına da gelir; yukâlu: حَشَرَتِ السَّنَةُ مَالَ فُلَانٍ أَيْ أَهْلَكَتْهُ
"haşr" kelimesini bütün sözlüklerde listele
"haşr" kelimesi için başka anlamlar ekle
"haşr" kelimesinin anlamını başka dillere çevirin
os: حشر
(a. i.) : 1) toplama, cem’etme. 2) ölüleri diriltip mahşere çıkarma; kıyamet. Sûre-i haşr : Kur’ân’ın 59) sûresi.
vn. 1. A collecting people together. 2. A compelling to migrate, a driving out, a general expulsion. 3. A drought’s distressing one by destroying cattle and crops thus causing emigration. 4. God’s causing the dead to rise and assemble for judgment. 5. A people’s assembling together and emigrating in a mass. 6. A rising from the dead and assembling for judgment.
- 10 Sözlük İçinde Arama
- 3 Kelime Günlük Sorgu
- 2 Hassas Arama Sonucu
- 2 Benzerlerde Arama Sonucu
- 2 Anlamlar İçerisinde bulma
- 2 Metinler İçerisinde bulma
- 500 Karakter Günlük Çeviri
- 2 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Yok
- Kelime Kökeni Yok
- Gelişmiş Filtre Yok
- Reklam Gösterimi
- 25 Sözlük İçinde Arama
- 5 Kelime Günlük Sorgu
- 4 Hassas Arama Sonucu
- 4 Benzerlerde Arama Sonucu
- 4 Anlamlar İçerisinde bulma
- 4 Metinler İçerisinde bulma
- 1000 Karakter Günlük Çeviri
- 3 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok
- 50 Sözlük İçinde Arama
- 250 Kelime Günlük Sorgu
- Sınırsız Arama
- Sınırsız Benzerlerde Arama
- Sınırsız İçerisinde bulma
- Sınırsız Metinlerde bulma
- 10000 Karakter Günlük Çeviri
- 100 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok