Mü’ellifin Basâ’ir’de beyânına göre فَتْحٌ [feth] izâle-i iglâk ma’nâsına mevzû’dur. Ve bu iki gûnedir: Biri basar ile idrâk olunur, feth-i bâb ve fethi kufl gibi. Ve biri basîretle idrâk olunur, feth-i gamm u keder gibi. Ve bu dahi iki gûnedir: Biri umûr-ı dünyeviyyede olur, ilkâ-ı meserretle tefrîc-i gam ve i’tâ-ı mâl ile izâle-i fakr gibi. Sânî ‘ulûm-ı müstaglakanın keşf ve izhârında isti’mâl olunur. Ve bu dahi iki gûnedir: Biri ‘ulûm-ı zâhireyi istiksâr ve ma’ânîlerini tahkîk ile olur. Sânî ‘ilm-i ledünnî semtine feth-i bâb-ı kalb ile olur. Ve feth-i hükûmet ü kazâ ma’nâsına isti’mâl olunur ki da’âvî-i muglakayı fasl ve keşf eder. Ve zafer ve nusret ma’nâsına isti’mâl olunur ki feth-i bâb-ı ganîmet olur. İntehâ. Ve فَتْحٌ [feth] Mâ-ı cârîye ıtlâk olunur; tesmiye bi’l-masdardır. Su künkünü yâhûd bendi açıp icrâ eylemek ma’nâsındandır ki bi-ma’nâ mef’ûl olur. Ve nasr ve imdâd ma’nâsınadır; yukâlu: فَتَحَ اللهُ عَلَى نَبِيِّهِ أَيْ نَصَرَهُ وَمِنْهُ قَوْلُهُ تَعَالَى ﴿فَقَدْ جَاءَكُمُ الْفَتْحُ﴾ أَيِ النَّصْرُ Ve küffârdan kahr ile ülke ve memâlik almak ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: فَتَحَ الْمُسْلِمُونَ دَارَ الْحَرْبِ إِذَا غَلَبَ عَلَيْهَا وَتَمَلَّكَهَا قَهْرًا Gûyâ ki bâb-ı muglak olmakla feth eylediler yâhûd o sebeble bâb-ı ganîmeti açtılar. Ve فَتْحٌ [feth] نَبْعٌ [neb’] dedikleri ağacın yemişine denir ki çitlenbiğe şebîh olur. Ve نَبْعٌ [neb’] kayın ağacıdır, ondan ok düzülür. Ve فَتْحٌ [feth] Evâ’il-i bahârda yağan yağmura ıtlâk olunur. Bu dahi tesmiye bi’l-masdardır, فَاتِحٌ [fâtih] ma’nâsınadır. Ve فَتْحٌ [feth] Okun temren geçirecek yerine ıtlâk olunur. Ve hükûmet ve kazâ ma’nâsına isti’mâl olunur, mâdde-i muglakayı yâhûd mevki’-i hakkı keşf eylediği için; yukâlu: فَتَحَ الْحَاكِمُ بَيْنَهُمَا إِذَا قَضَى وَفَصَلَ Ve nâkanın memesi deliği bol olmak ma’nâsına isti’mâl olunur; yukâlu: فَتَحَتِ النَّاقَةُ إِذَا صَارَتْ فُتُوحًا Şârih der ki gerçi nüshalarda كَمَنَعَ 'unvânıyla mümessel olup lâkin asl-ı kitâb olan 'Ubâb’da binâ-i mechûlle mukayyeddir.
"feth" kelimesini bütün sözlüklerde listele
"feth" kelimesi için başka anlamlar ekle
"feth" kelimesinin anlamını başka dillere çevirin
os: فتح
(a. i. c. : fütûh; c. c. : fütûhât) : 1) açma, açılma, [sûre-i feth : innâfetahnâ-leke sûresi], (bkz. : küşâd).
vn. & s. (pl. فتوح, pl. pl. فتوحات) 1. An opening. 2. A beginning, commencing. 3. A conquering; conquest; victory. 4. God’s opening or bestowing a thing in His providence; a gift of grace, a Providence; assistance in any form. 5. A solving, elucidating a difficulty; solution, elucidation. 6. (gram.) A pronouncing a consonant with the vowel a or e following it in the same syllable.
vn. & s. A bending the toes towards the sole of the foot, in some of the positions of Muslim worship.
- 10 Sözlük İçinde Arama
- 3 Kelime Günlük Sorgu
- 2 Hassas Arama Sonucu
- 2 Benzerlerde Arama Sonucu
- 2 Anlamlar İçerisinde bulma
- 2 Metinler İçerisinde bulma
- 500 Karakter Günlük Çeviri
- 2 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Yok
- Kelime Kökeni Yok
- Gelişmiş Filtre Yok
- Reklam Gösterimi
- 25 Sözlük İçinde Arama
- 5 Kelime Günlük Sorgu
- 4 Hassas Arama Sonucu
- 4 Benzerlerde Arama Sonucu
- 4 Anlamlar İçerisinde bulma
- 4 Metinler İçerisinde bulma
- 1000 Karakter Günlük Çeviri
- 3 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok
- 50 Sözlük İçinde Arama
- 250 Kelime Günlük Sorgu
- Sınırsız Arama
- Sınırsız Benzerlerde Arama
- Sınırsız İçerisinde bulma
- Sınırsız Metinlerde bulma
- 10000 Karakter Günlük Çeviri
- 100 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok