atık (آتیق)
kelime https://kelime.com/arama/atık
OS / KAMUSİ TÜRKİ-1901 Şemseddin Sami. (1901).Atık.Kamus-i Türki. https://kelime.com/kelime/at%C4%B1k/63335461101dea5b8e0edf11-63335c497d1b283c3f0fa930/os/tumu/kts Şemseddin Sami."Atık." Kamus-ı Türki, 1901, kelime.com, https://kelime.com/kelime/at%C4%B1k/63335461101dea5b8e0edf11-63335c497d1b283c3f0fa930/os/tumu/kts Şemseddin Sami."Atık." Kamus-i Türki, İstanbul, 1901. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/at%C4%B1k/63335461101dea5b8e0edf11-63335c497d1b283c3f0fa930/os/tumu/kts

sıf. ar. s: atîka. cm: utekâ [ıtk’dan sıfm. – Arabîde müzekkeriyle müennesi birdir] 1. Eski, kadîm, kühen, dîrin; بیت عتیق Beyt-i Atîk = Kâbe-i şerîfe; عهد عتیق Ahd-i Atîk = Tevrât. — Sahâbe-i Kirâm’ın en eskisi olan Ebû Bekr-i Sıddîk (r.a.) Efendimizin lakabıdır. [“انت عتیق من النار ente atîkun mine’n-nâr” tebşîr-i Nebevî’sine mazhariyeti vech-i talkîb olması da mervîdir.] 2. Âzâdlı, âzâd olmuş (köle).

Diğer Diller

os: آتیق

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (2)
atık (آتیق)
kelime https://kelime.com/arama/atık
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْعَاتِقُ [el-'âtik] Âzâdlı kula denir ki zikr olundu. Ve yıllamış neş’eli bâdeye denir, عَتِيقٌ ['atîk] gibi. Ve geniş tuluma denir; yukâlu: زِقٌّ عَاتِقٌ أَيْ وَاسِعٌ Ve yeni yetişmiş tâze kıza denir; yukâlu: هِيَ عَاتِقٌ أَيْ شَابَّةٌ أَوَّلَ مَا أَدْرَكَتْ Ve henüz ere varmamış kıza denir, ‘alâ-kavlin ortaca ya’nî gerçi yetişip ve henüz ere varmamış olup lâkin vakti dahi güzerân eylememiş ola. Bunlar أَزْوَاجٌ تَحْتَ تَمَلُّكِي kaydından henüz âzâde oldukları mülâhazasıyladır ve vasf-ı hâsstır; yukâlu: جَارِيَةٌ عَاتِقٌ أَيْ لَمْ تَتَزَوَّجْ أَوْ هِيَ الَّتِي بَيْنَ الْإِدْرَاكِ وَالتَّعْنِيسِ Ve عَاتِقٌ [‘âtik] Omuzda ridâ’ ve şâl vaz’ olunan 'uzva denir, 'alâ-kavlin omuz başıyla boynun aralığına denir. Türkîde çiğin ta’bîr olunur. Ve bu müzekkerdir, ba’zen mü’ennes olur; yukâlu: حَمَلَهُ عَلَى عَاتِقِهِ وَهُوَ مَوْضِعُ الرِّدَاءِ مِنَ الْمَنْكِبِ أَوْ مَا بَيْنَ الْمَنْكِبِ وَالْعُنُقِ Şârihin beyânına göre takaddüm ma’nâsındandır. Ve عَاتِقٌ ['âtik] Kızarmış eski yaya ıtlâk olunur; عَاتِقَةٌ ['âtikat] dahi denir. Ve henüz uçmağa başlamış kuş yavrusuna, 'alâ-kavlin henüz kuvvetlenmemiş bağırtlak ve güvercin palazına denir. Ve عَاتِقٌ ['âtik] lafzının cem’i عَوَاتِقُ ['avâtik] gelir, كَوَاهِلُ [kevâhil] gibi.

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok