s. pl. of وترە vetere, q. v.

اَلْوَتَرُ [el-veter] (fethateynle) Yay kirişi, zih ma’nâsına.

اَلتِّرَةُ [et-tiret] (عِدَةٌ ['idet] vezninde) Bu dahi dem ve intikâm kînesi yâhûd o cihetle olan zulm ve ta’addîye denir. Ve وَتْرٌ [vetr] ve تِرَةٌ [tiret] وَعْدٌ [va’d] ve عِدَةٌ ['idet] gibi masdar olurlar, bir adamı dem cihetiyle kîne-dâr eylemek yâhûd o cihetle zulm eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: وَتَرَهُ يَتِرُهُ وَتْرًا وَتِرَةً إِذَا أَصَابَهُ بِذَحْلٍ Ve bir nesnenin 'adedini tek kılmak ma’nâsınadır; yukâlu: وَتَرَ الْقَوْمَ إِذَا جَعَلَ شَفْعَهُمْ وِتْرًا Ve bir adamı korkutmak ma’nâsınadır; yukâlu: وَتَرَ الرَّجُلَ إِذَا أَفْزَعَهُ Ve bir adamı bir kerîheye uğratmak ma’nâsınadır; yukâlu: وَتَرَهُ إِذَا أَدْرَكَهُ بِمَكْرُوهٍ Ve bir adamın hak ve mâlını noksân vermek ma’nâsınadır; yukâlu: وَتَرَهُ مَالَهُ إِذَا نَقَصَهُ إِيَّاهُ Ve salât-ı vitr edâ eylemek ma’nâsınadır, ke-mâ se-yuzkeru. Ve yaya kiriş geçirmek ma’nâsınadır; yukâlu: وَتَرَ الْقَوْسَ إِذَا عَلَّقَ عَلَيْهَا وَتَرَهَا

s. (pl. اوتار) 1. A bow-string, the string of an archery bow. 2. (anat.) A tendon, sinew, thew. 3. (geom.) A chord of an arc; the hypothenuse of a right-angled triangle; a subtending side to any angle. 4. A string or wire of a musical instrument.

اَلْوَِتْرُ [el-vitr - el-vetr] (vâv’ın kesri ve fethiyle) Yalnız, ferd ma’nâsınadır. 'Alâ-kavlin 'adedden çift olmayana denir ki tek ta’bîr olunur. Kâle’ş-şârih وَقُرِئَ فِي السَّبْعَةِ ﴿وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ﴾ بِالْكَسْرَ عَلَى لُغَةِ الْحِجَازِ وَتَمِيمٍ وَبِالْفَتْحِ فِي لُغَةِ غَيْرِهِمْ Ve وِتْرٌ [vitr] 'Arefe gününe ıtlâk olunur ki kurbân bayramından bir gün mukaddem olan gündür; senede bir olduğu için ıtlâk olundu, zîrâ ramâzan bayramının 'arefesi olmaz. Ve وِتْرٌ [Vitr] Yemâme’de bir vâdî adıdır. Ve وِتْرٌ [vitr] Dem ve intikâm kînesi, 'alâ-kavlin dem ya’nî katl cihetiyle olan zulm ve ta’addîye denir.

iz. ar. Tek ve münferid olan şey: صلاة وتر salât-ı vitr = yatsı namazından sonra kılınan üç rekat namaz.

(a. s.) : 1) tek, yalnız, tenha. 2) Selât-i vitr (vitir namazı) : yatsı namazından sonra kılınan üç rek’at namaz. 3) i. kurban bayramından bir gün önceki gün.

(a. i. c. : evtâr) : 1) yay çilesi, kiriş. 2) saz teli, saz kirişi, çalgı teli. 3) geo. kiriş.

iz. ar. cm: evtâr. 1. Yay çilesi, kiriş. 2. Saz kirişi, telli. 3. rt. [hendesede] bir kavsın iki ucunu rabt eden hatt-ı müstakîm. 4. tş. Adalâtın kalın siniri ki tahrîke yarar.

vn. & s. 1. A stringing an archery bow.