نكب (nekib)
kelime https://kelime.com/arama/نكب
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814 Firuzabadi (1814).نكب.Ahmed Asım (çev.),Kamusu’l-Muhit. https://kelime.com/kelime/%D9%86%D9%83%D8%A8/63335a8f101dea5b8e132c60-63335d3807ef266044b45bca/os/tumu/kmt Firuzabadi."نكب." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,1814, kelime.com, https://kelime.com/kelime/%D9%86%D9%83%D8%A8/63335a8f101dea5b8e132c60-63335d3807ef266044b45bca/os/tumu/kmt Firuzabadi."نكب." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,İstanbul, 1814. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/%D9%86%D9%83%D8%A8/63335a8f101dea5b8e132c60-63335d3807ef266044b45bca/os/tumu/kmt

اَلنَّكِيبُ [en-nekîb] At ve katır ve eşek tırnağının dâ’iresine denir.

Diğer Diller

tr: nekib

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (8)
نكب (nekb)
kelime https://kelime.com/arama/نكب
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلنَّكْبُ [en-nekb] (ضَرْبٌ [darb] vezninde) ve اَلنَّكَبُ [en-nekeb] (تَعَبٌ [ta’ab] vezninde) ve اَلنُّكُوبُ [en-nukûb] (قُعُودٌ [ku’ûd] vezninde) Yoldan sapmak ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَ عَنِ الطَّرِيقِ وَنَكِبَ نَكْبًا وَنَكَبًا وَنُكُوبًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالرَّابِعِ إِذَا عَدَلَ عَنْهُ Ve نَكْبٌ [nekb] (ضَرْبٌ [darb] vezninde) Bir nesneyi elden atıp yere bırakmak ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَ بِهِ نَكْبًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا طَرَحَهُ Mü’ellif bunu tekrâr eylemiştir. Ve bir kabı baş aşağı çevirip içinde olan nesneyi boşaltmak ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَ اْلإِنَاءَ إِذَا هَرَاقَ مَا فِيهِ ve yukâlu: نَكَبَ الْكِنَانَةَ إِذَا نَثَرَ مَا فِيهَا Ya’nî “Ok gibi kuburunu ser-nigûn edip içinde olan okları perîşân eyledi.” Ve ayağı taş yaralamak, 'alâ-kavlin taş dokunmakla taşırkamak ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَتِ الْحِجَارَةُ رِجْلَهُ إِذَا لَثَمَتْهَا أَوْ أَصَابَتْهَا Ve نَكْبٌ [nekb] Musîbete denir, نَكْبَةٌ [nekbet] gibi. Ve نَكْبٌ [nekb] ve نُكْبٌ [nukb] (nûn’un zammıyla) Zamân bir kimseyi fart-ı mihnet ü meşakkate uğratmak yâhûd bir musîbete dûçâr eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَهُ الدَّهْرُ نَكْبًا وَنُكْبًا إِذَا بَلَغَ مِنْهُ أَوْ أَصَابَهُ بِنَكْبَةٍ

نكب (nekeb)
kelime https://kelime.com/arama/نكب
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلنَّكْبُ [en-nekb] (ضَرْبٌ [darb] vezninde) ve اَلنَّكَبُ [en-nekeb] (تَعَبٌ [ta’ab] vezninde) ve اَلنُّكُوبُ [en-nukûb] (قُعُودٌ [ku’ûd] vezninde) Yoldan sapmak ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَ عَنِ الطَّرِيقِ وَنَكِبَ نَكْبًا وَنَكَبًا وَنُكُوبًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالرَّابِعِ إِذَا عَدَلَ عَنْهُ Ve نَكْبٌ [nekb] (ضَرْبٌ [darb] vezninde) Bir nesneyi elden atıp yere bırakmak ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَ بِهِ نَكْبًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا طَرَحَهُ Mü’ellif bunu tekrâr eylemiştir. Ve bir kabı baş aşağı çevirip içinde olan nesneyi boşaltmak ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَ اْلإِنَاءَ إِذَا هَرَاقَ مَا فِيهِ ve yukâlu: نَكَبَ الْكِنَانَةَ إِذَا نَثَرَ مَا فِيهَا Ya’nî “Ok gibi kuburunu ser-nigûn edip içinde olan okları perîşân eyledi.” Ve ayağı taş yaralamak, 'alâ-kavlin taş dokunmakla taşırkamak ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَتِ الْحِجَارَةُ رِجْلَهُ إِذَا لَثَمَتْهَا أَوْ أَصَابَتْهَا Ve نَكْبٌ [nekb] Musîbete denir, نَكْبَةٌ [nekbet] gibi. Ve نَكْبٌ [nekb] ve نُكْبٌ [nukb] (nûn’un zammıyla) Zamân bir kimseyi fart-ı mihnet ü meşakkate uğratmak yâhûd bir musîbete dûçâr eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَهُ الدَّهْرُ نَكْبًا وَنُكْبًا إِذَا بَلَغَ مِنْهُ أَوْ أَصَابَهُ بِنَكْبَةٍ

نكب (nukb)
kelime https://kelime.com/arama/نكب
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلنَّكْبُ [en-nekb] (ضَرْبٌ [darb] vezninde) ve اَلنَّكَبُ [en-nekeb] (تَعَبٌ [ta’ab] vezninde) ve اَلنُّكُوبُ [en-nukûb] (قُعُودٌ [ku’ûd] vezninde) Yoldan sapmak ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَ عَنِ الطَّرِيقِ وَنَكِبَ نَكْبًا وَنَكَبًا وَنُكُوبًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالرَّابِعِ إِذَا عَدَلَ عَنْهُ Ve نَكْبٌ [nekb] (ضَرْبٌ [darb] vezninde) Bir nesneyi elden atıp yere bırakmak ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَ بِهِ نَكْبًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا طَرَحَهُ Mü’ellif bunu tekrâr eylemiştir. Ve bir kabı baş aşağı çevirip içinde olan nesneyi boşaltmak ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَ اْلإِنَاءَ إِذَا هَرَاقَ مَا فِيهِ ve yukâlu: نَكَبَ الْكِنَانَةَ إِذَا نَثَرَ مَا فِيهَا Ya’nî “Ok gibi kuburunu ser-nigûn edip içinde olan okları perîşân eyledi.” Ve ayağı taş yaralamak, 'alâ-kavlin taş dokunmakla taşırkamak ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَتِ الْحِجَارَةُ رِجْلَهُ إِذَا لَثَمَتْهَا أَوْ أَصَابَتْهَا Ve نَكْبٌ [nekb] Musîbete denir, نَكْبَةٌ [nekbet] gibi. Ve نَكْبٌ [nekb] ve نُكْبٌ [nukb] (nûn’un zammıyla) Zamân bir kimseyi fart-ı mihnet ü meşakkate uğratmak yâhûd bir musîbete dûçâr eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: نَكَبَهُ الدَّهْرُ نَكْبًا وَنُكْبًا إِذَا بَلَغَ مِنْهُ أَوْ أَصَابَهُ بِنَكْبَةٍ

نكب (nekb)
kelime https://kelime.com/arama/نكب
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. (pl. نكوب) A calamity.

نكب (nekeb)
kelime https://kelime.com/arama/نكب
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. A peculiar kind of lameness with a stoop to one side.

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok