Atasözü, örnek, özdeyiş, ibret. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; benzerlik, misal, özlü söz, ders, vecize, hayvan ağzından ibretlik hikaye, numune, örnek alınan, benzer, sıfat, eş, darbı mesel.

Temsil etmek. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; anlamına gelmek, temsilciliğini yapmak, demek olmak, vekalet etmek, simgelemek, vekili olmak, simgesi olmak, sembolü olmak, sembol ile belirtmek, sembolize etmek, tiyatroda canlandırmak, grafikle/şekille anlatmak, aktörlük yapmak, tasvir etmek, heykelini yapmak, örneklendirmek, bir ülkeyi temsil etmek, olanın aksini göstermek, resmetmek, beslenmeye uygun hale dönüştürmek, organından küpe vb yapmak.

Benzer, denk, gibi. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; eş, emsal, …gibi, aynen, tıpkı, tam… gibi, aynı cinsten olan, böyle, misil, çoğul, tekil ve müzekker müennes için aynıdır, eşit.

Gibi, tıpkı. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; benzer, eş, aynı, aynen, tam… gibi.

Durmak, bulunmak (بَيْنَ يَدَيْه huzurunda) durmak, bulunmak.

ب sakatlamak.

مثل

{المثلات}: العقوبات، واحدها: مثلة. وقيل: الأمثال
بالعبرية. {أمثلهم}: أعدلهم.