vn. & s. A returning or wheeling to a fresh attack.

s. See كیر .

iz. ar. Harpte bir kere çekildikten sonra be-tekrâr hücûm ediş: kerr ü fer = harp ve mübârezeye hücûm ve ric’atle tekrar hücum harekâtı.

(for اكر eger, eyer), conj. If.

اَلْكَرُّ [el-kerr] (kâf’ın fethi ve râ’nın teşdîdiyle) ve اَلْكُرُورُ [el-kurûr] (غُرُورٌ [gurûr] vezninde) ve اَلتَّكْرَارُ [et-tekrâr] (تَذْكَارٌ [tezkâr] vezninde) Bir nesneden ba’de’r-rücû’ müceddeden üzerine meyl ve teveccüh edip sür salmak ma’nâsınadır; yukâlu: كَرَّ عَلَيْهِ كَرًّا وَكُرُورًا وَتَكْرَارًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا عَطَفَ وَعَنْهُ رَجَعَ Mü’ellifin 'âdeti üzere ma’tûf ve ma’tûfün 'aleyh üzere müterettebdir, niteki cenkte mübârizler düşman üzere hücûm edip ellerindeki silâhı attıktan sonra geri ‘askeri tarafına rücû’ edip ba’dehu müceddeden hamle eylemek ve kaçamak gösterdikten sonra dönmek gibi. Kâle fi’l- : كَرَّ الْفَارِسُ إِذَا فَرَّ لِلْجَوَلاَنِ ثُمَّ عَادَ لِلْقِتَالِ Ve كَرٌّ [kerr] Lîften yâhûd hurmâ dallarının kabuğundan örülmüş bağa denir. Ve bu fi’l-asl masdardır, ism olmuştur, o bağ kat kat örüldüğü için tesmiye olunmuştur. Ve şol ipten kemende denir ki onunla hurmâ ağacına su’ûd olunur. 'Alâ-kavlin halat ta’bîr olunan kalın ipe denir yâhûd her gûne ipe denir. Ve şol ip ve kayış makûlesi bağa denir ki pâlânın iki tarafından eteklerini devşirip biriktirmek için çekilir. Ve كَرٌّ [kerr] Kuyuya denir; bunda kâf’ın zammıyla da câ’izdir. Ve eşme ta’bîr olunan hurde ve yakın kuyuya denir. 'Alâ-kavlin şol mevzi’e denir ki onda su durulmak için irkilir ola. Cem’i كِرَارٌ [kirâr]dır kâf’ın kesriyle. Ve كَرٌّ [kerr] Şol mendile denir ki onu seccâde edip üzerinde edâ-yı namâz ederler. Cem’i أَكْرَارٌ [ekrâr] ve كُرُورٌ [kurûr] gelir.

sıf. fa. Sağır, esamm. n.

(a. i.) : bir şeyden vazgeçtikten sonra tekrar ona, o işe yönetme.

(f. s.) : 1) sağır, (bkz. : ut-rûş). 2) i. kuvvet, kudret. 3) meram ve maksat.

(f. b.) : deve yavrusu, (bkz. : şütür-peçe).

a. & s. 1. a. Deaf. 2. s. A deaf man.