كدر (keder)
kelime https://kelime.com/arama/كدر
OS / GENEL OSMANLICA SÖZLÜĞÜ Komisyon. (t.y.).كدر.Genel Osmanlıca Sözlüğü. https://kelime.com/kelime/%D9%83%D8%AF%D8%B1/63335487101dea5b8e0fd0b6-63335487661b5c15887dd4b4/os/tumu/gos Komisyon."كدر." Genel Osmanlıca Sözlüğü, t.y., kelime.com, https://kelime.com/kelime/%D9%83%D8%AF%D8%B1/63335487101dea5b8e0fd0b6-63335487661b5c15887dd4b4/os/tumu/gos Komisyon."كدر." Genel Osmanlıca Sözlüğü, İstanbul, t.y. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/%D9%83%D8%AF%D8%B1/63335487101dea5b8e0fd0b6-63335487661b5c15887dd4b4/os/tumu/gos

(a. i.) : 1) bulanıklık. 2) (a. i. c. : ekdâr) : tasa, kaygı, gönül üzüntüsü, (bkz. : gamm, gussa).

Diğer Diller

tr: keder

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (10)
كدر (küdr)
kelime https://kelime.com/arama/كدر
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

a. pl. of كدرا اكدر، Grey.
كدر (keder)
kelime https://kelime.com/arama/كدر
OS / VANKULU LÜGATI-1589

اَلْكَدَرُ [el-keder] Bulanıklıktır ki sâfîliğin mukâbilidir; yukâlu: كَدِرَ يَكْدِرُ كَدَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
كدر (kudurr)
kelime https://kelime.com/arama/كدر
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْكُدُرُّ [el-kudurr] (عُتُلٌّ ['utull] vezninde) Kavî ve şedîd olan genç irisine denir; yukâlu: شَابٌّ كُدُرٌّ أَيْ حَادِرٌ شَدِيدٌ
كدر (kedir)
kelime https://kelime.com/arama/كدر
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

a. (fem. كدرە) Turbid; murky; troubled.
كدر (kedr)
kelime https://kelime.com/arama/كدر
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

a. (fem. كدرە) Turbid; murky; troubled.
كدر (kudur)
kelime https://kelime.com/arama/كدر
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْكَدَارَةُ [el-kedâret] (خَسَارَةٌ [hasâret] vezninde) ve اَلْكَدَرُ [el-keder] (fethateynle) ve اَلْكُدُورُ [el-kudûr] ve اَلْكُدُورَةُ [el-kudûret] (kâf’ların zammıyla) ve اَلْكُدْرَةُ [el-kudret] (kâf’ın zammı ve dâl’ın sükûnuyla) Bir nesne bulanık olmak ma’nâsınadır ki safvet mukâbilidir; yukâlu: كَدَرَ الْمَاءُ مَثَلاً وَكَدِرَ وَكَدُرَ كَدَارَةً وَكَدَرًا وَكُدُورًا وَكُدُورَةً وَكُدْرَةً مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالرَّابِعِ وَالْخَامِسِ نَقِيضُ صَفَا Ve ‘inde’l-ba’z كُدْرَةٌ [kudret] kâf’ın zammıyla, renkte olmağa mahsûstur ki karamtık boz ve kül rengi olmaktır. Ve كُدُورَةٌ [kudûret] mâ’ ve 'ayn ve ma’îşette ve كَدَرٌ [keder] cümlesinde isti’mâl olunur.
كدر (kedir)
kelime https://kelime.com/arama/كدر
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْأَكْدَرُ [el-ekder (أَحْمَرُ [ahmer] vezninde) ve اَلْكَدِرُ [el-kedir] (kâf’ın fethi ve dâl’ın kesriyle) ve اَلْكَدْرُ [el-kedr] (dâl’ın sükûnuyla ki فَخِذٌ [fahiz] ve فَخْذٌ [fahz] gibi) ve اَلْكَدِيرُ [el-kedîr] Vasflardır, bulanık şey’e denir. Ve أَكْدَرُ [Ekder] Bir recül adıdır. Ve şol sel suyuna ıtlâk olunur ki uğradığı yere sıyırıp götürür ola, o vechile küdûret peydâ eder; yukâlu: سَيْلٌ أَكْدَرُ إِذَا صَارَ قَاشِرًا لِوَجْهِ الْأَرْضِ Ve أَكْدَرُ [ekder] Bir kelb adıdır.
كدر (keder)
kelime https://kelime.com/arama/كدر
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْكَدَارَةُ [el-kedâret] (خَسَارَةٌ [hasâret] vezninde) ve اَلْكَدَرُ [el-keder] (fethateynle) ve اَلْكُدُورُ [el-kudûr] ve اَلْكُدُورَةُ [el-kudûret] (kâf’ların zammıyla) ve اَلْكُدْرَةُ [el-kudret] (kâf’ın zammı ve dâl’ın sükûnuyla) Bir nesne bulanık olmak ma’nâsınadır ki safvet mukâbilidir; yukâlu: كَدَرَ الْمَاءُ مَثَلاً وَكَدِرَ وَكَدُرَ كَدَارَةً وَكَدَرًا وَكُدُورًا وَكُدُورَةً وَكُدْرَةً مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالرَّابِعِ وَالْخَامِسِ نَقِيضُ صَفَا Ve ‘inde’l-ba’z كُدْرَةٌ [kudret] kâf’ın zammıyla, renkte olmağa mahsûstur ki karamtık boz ve kül rengi olmaktır. Ve كُدُورَةٌ [kudûret] mâ’ ve 'ayn ve ma’îşette ve كَدَرٌ [keder] cümlesinde isti’mâl olunur.
كدر (kedr)
kelime https://kelime.com/arama/كدر
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْأَكْدَرُ [el-ekder (أَحْمَرُ [ahmer] vezninde) ve اَلْكَدِرُ [el-kedir] (kâf’ın fethi ve dâl’ın kesriyle) ve اَلْكَدْرُ [el-kedr] (dâl’ın sükûnuyla ki فَخِذٌ [fahiz] ve فَخْذٌ [fahz] gibi) ve اَلْكَدِيرُ [el-kedîr] Vasflardır, bulanık şey’e denir. Ve أَكْدَرُ [Ekder] Bir recül adıdır. Ve şol sel suyuna ıtlâk olunur ki uğradığı yere sıyırıp götürür ola, o vechile küdûret peydâ eder; yukâlu: سَيْلٌ أَكْدَرُ إِذَا صَارَ قَاشِرًا لِوَجْهِ الْأَرْضِ Ve أَكْدَرُ [ekder] Bir kelb adıdır.
كدر (keder)
kelime https://kelime.com/arama/كدر
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

vulg. kader, vn. & s. 1. A being turbid; turbidity. 2. A being murky; murkiness. 3. A being perturbed, annoyed, grieved. 4. s. (pl. اكدار) Perturbation, trouble, annoyance, sorrow. 5. T. s. A cause of vexation or grief; a care, an affliction. 6. T. Injury; loss.
Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok