Sezon, mevsim, sınıf, ayırma, kesme, ayrılma, karar, dönem, fasıl, sömestr. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; bölüm, yalıtım, عَنْ، مِنْ azil, (kitap) bölüm, san. (tiyatro) perde, (okul) sınıf, sahne, devre, ders, yarıyıl, sütten kesme, izolasyon, makale, fasikül, derslik, sona erdirme, bölünme, terk etme, perde (tiyatroda), kısım, kitapta bölüm, bitirme, oyunda perde, yarı yıl, boşanma, hüküm, kemiklerde eklem, kesin/doğru yargı, ifraz, koparma.

Gruplara ayırmak. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; sınıflamak, açıklamak, (elbyi) biçmek, ayrıntılı bir şekilde açıklamak, bölümlendirmek, (elbise) biçmek, detaylarına girmek, sınıflandırmak, inceden inceye şerh etmek, tasnif etmek, tafsilatlı bir şekilde ifade etmek, gruplandırmak, taksim etmek, listelemek, hayvanı kesip parçalamak, elbise biçmek, ayrıntılar ile anlatmak, izah etmek, bölümlere ayırmak, kolye boncukları arasına farklı boncuk koymak, mantıki düzen içinde sunmak, açık hale getirmek.

فصل

{وفصاله}: فطامه. {فصل الخطاب}: أما بعد. وقيل: البينة على الطالب واليمين على المطلوب. {وفصيلته}: عشيرته الأدنين.