اَلْعَهْدُ [el-'ahd] (مَهْدٌ [mehd] vezninde) Vasiyyet eylemek ve ısmarlamak ma’nâsınadır; yukâlu: عَهِدَ إِلَيْهِ عَهْدًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَوْصَاهُ Ve bir kimseye bir husûsta takaddüm eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: عَهِدَ إِلَيْهِ فِيهِ إِذَا تَقَدَّمَ Ve عَهْدٌ ['ahd], مَوْثِقٌ [mevsik] ma’nâsınadır ki bir kimseyi inandırıp i’timâd verecek sözden 'ibârettir, Fârisîde ona peymân derler; yukâlu: بَيْنَهُمَا عَهْدٌ أَيْ مَوْثِقٌ Ve and ve yemîn ma’nâsınadır. Ve veliyyü’l-emr tarafından vülât ve hükkâma taharrî olunan mektûba ıtlâk olunur ki 'ahd-nâme ta’bîr olunur; vasiyyet ma’nâsından me’hûzdur, zîrâ ahkâm-ı şer’iyyeye ri’âyet ve ahvâl-i 'ibâda nehc-i 'adâlet üzere nazar ve dikkat vasiyyetlerini mutazammın olur. Ve hak ve hürmeti hıfz ve ri’âyet eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: عَهِدَ الْحُرْمَةَ إِذَا رَعَاهُ وَحَفِظَهُ Ve emân ve zimmet ma’nâsınadır, onun için dâr-ı İslâm’a emân ile dâhil olan harbîye ذُو عَهْدٍ [zû ‘ahd] ıtlâk olunur. Ve bir kimse ile buluşmak, iltikâ’ ma’nâsınadır; tekûlu: عَهِدْتُهُ بِمَكَانِ كَذَا أَيْ لَقِيتُهُ ve tekûlu: عَهْدِي بِهِ بِمَوْضِعِ كَذَا أَيْ لِقَائِي Ve bilmek ma’nâsınadır; tekûlu: عَهِدْتُهُ أَيْ عَرَفْتُهُ ve tekûlu: الْأَمْرُ كَمَا عَهِدْتَ أَيْ كَمَا عَرَفْتَ Ve عَهْدٌ [‘ahd] مَعْهَدٌ [ma’hed] ma’nâsınadır ki bir nesne zımnında ‘ahd ve peymân vâki’ olmuş menzile denir; tesmiye bi’l-masdardır. Ve bahâr mevsiminde evvel yağan yağmura denir. Ve şol yağmura denir ki bir yağmurdan sonra yağıp evvelki yağmurun âhirinin rütûbetine bunun evveli idrâk etmiş ola. Ve zamân ve hengâm ma’nâsınadır; tekûlu: كَانَ ذَلِكَ فِي عَهْدِ شَبَابِي وَفِي عَهْدِ فُلاَنٍ أَيْ فِي زَمَانِهِ Ve vefâ’ ve incâz ma’nâsınadır; yukâlu: عَهِدَ وَعْدَهُ إِذَا وَفَّاهُ Ve Hudâ-yı müte’âli birlemek, tevhîd ma’nâsınadır ve minhu kavluhu ta’âlâ: ﴿إِلاَّ مَنِ اتَّخَذَ عِنْدَ الرَّحْمَنِ عَهْدًا﴾ وَهُوَ تَوْحِيدُ اللهِ تَعَالَى Ve عَهْدٌ ['ahd] ضَمَانٌ [damân] ve kefâlet ma’nâsınadır; tekûlu: عَهِدَ إِلَي فُلاَنٍ فِي كَذَا إِذَا ضَمَّنَ
"عهد" kelimesini bütün sözlüklerde listele
"عهد" kelimesi için başka anlamlar ekle
"عهد" kelimesinin anlamını başka dillere çevirin
tr: 'ahd
(a. i.) : (bkz. : ahd).
(a. i. c. : uhûd) : 1) söz verme. 2) and, yemin. 3) devir, zaman, gün. (bkz. : ahid).
vn. & s. 1. An enjoining, solemnly commanding. 2. A solemnly promising, engaging. 3. A swearing to do or not to do something.
- 10 Sözlük İçinde Arama
- 3 Kelime Günlük Sorgu
- 2 Hassas Arama Sonucu
- 2 Benzerlerde Arama Sonucu
- 2 Anlamlar İçerisinde bulma
- 2 Metinler İçerisinde bulma
- 500 Karakter Günlük Çeviri
- 2 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Yok
- Kelime Kökeni Yok
- Gelişmiş Filtre Yok
- Reklam Gösterimi
- 25 Sözlük İçinde Arama
- 5 Kelime Günlük Sorgu
- 4 Hassas Arama Sonucu
- 4 Benzerlerde Arama Sonucu
- 4 Anlamlar İçerisinde bulma
- 4 Metinler İçerisinde bulma
- 1000 Karakter Günlük Çeviri
- 3 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok
- 50 Sözlük İçinde Arama
- 250 Kelime Günlük Sorgu
- Sınırsız Arama
- Sınırsız Benzerlerde Arama
- Sınırsız İçerisinde bulma
- Sınırsız Metinlerde bulma
- 10000 Karakter Günlük Çeviri
- 100 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok