عفر ('ufur)
kelime https://kelime.com/arama/عفر
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814 Firuzabadi (1814).عفر.Ahmed Asım (çev.),Kamusu’l-Muhit. https://kelime.com/kelime/%D8%B9%D9%81%D8%B1/6333545c101dea5b8e0ec535-63335d5c07ef266044b539e1/os/tumu/tumu Firuzabadi."عفر." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,1814, kelime.com, https://kelime.com/kelime/%D8%B9%D9%81%D8%B1/6333545c101dea5b8e0ec535-63335d5c07ef266044b539e1/os/tumu/tumu Firuzabadi."عفر." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,İstanbul, 1814. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/%D8%B9%D9%81%D8%B1/6333545c101dea5b8e0ec535-63335d5c07ef266044b539e1/os/tumu/tumu

اَلْعُفُرُ [el-'ufur] (zammeteynle) Vakt ve hîn ma’nâsınadır. 'Alâ-kavlin aya denir, شَهْرٌ [şehr] ma’nâsına.

Diğer Diller

tr: 'ufur

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (10)
عفر (afir)
kelime https://kelime.com/arama/عفر
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

a. Diabolically malicious and cunning.

عفر ('ifr)
kelime https://kelime.com/arama/عفر
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْعِفْرُ [el-'ifr] ('ayn’ın kesriyle) ve اَلْعِفْرِيَةُ [el-'ifriyet] (شِرْذِمَةٌ [şirzimet] vezninde) ve اَلْعِفْرِيتُ [el-'ifrît] (كِبْرِيتٌ [kibrît] vezninde) ve اَلْعِفِرُّ [el-'ifirr] (طِمِرٌّ [timirr] vezninde) ve اَلْعِفِرِّيُّ [el-'ifirriyy] (yâ-yı müşeddede ile) ve اَلْعُفَرْنِيَةُ [el-'uferniyet] (قُذَعْمِلَةٌ [kuza’milet] vezninde) ve اَلْعُفَارِيَةُ [el-'ufâriyet] (عُلاَبِطَةٌ ['ulâbitat] vezninde) Nihâyet derecede habîs ve şirrîr ve siyeh-kâre denir; yukâlu: رَجُلٌ عِفْرٌ وَعِفْرِيَةٌ وَعِفْرِيتٌ وَعِفِرٌّ وَعِفِرِّيٌّ وَعُفَرْنِيَةٌ وَعُفَارِيَةٌ أَيْ خَبِيثٌ مُنْكَرٌ Ve عِفْرِيتٌ ['ifrît] ve عِفْرِينٌ ['ifrîn] (nûn’la عِفْرِيتٌ ['ifrît] vezninde ve ba’zen عِفِرِّينٌ ['ifirrîn] dahi derler 'ayn’ın ve fâ’nın kesri ve râ’nın teşdîdiyle) Şol adama denir ki dühâttan olup umûr ve mesâlihte nâfiz ve kâr-güzâr ve bilâ-fütûr ve pehlivân gibi cidd ve ikdâm sâhibi ola, o makûleye cellâd-ı umûr ta’bîr olunur; yukâlu: رَجُلٌ عِفْرِيتٌ وَعِفْرِينٌ وَعِفِرِّينٌ أَيْ نَافِذٌ فِي الْأَمْرِ مُبَالِغٌ فِيهِ مَعَ دَهَاءٍ Mü’ennesinde عِفْرِيتَةٌ ['ifrîtet] denir. Ve عِفْرٌ ['ifr] ve عِفْرِيَةٌ ['ifriyet] ve عِفْرِيتٌ ['ifrît] ve عُفَارِيَةٌ ['ufâriyet] ve عَفَرْنَى ['afernâ] ( فَعَلْنَى[fa’alnâ] vezninde ki سَفَرْجَلٌ [sefercel] kelimesine mülhaktır) Tünd ve şedîd arslana vasf olur, şîr-i derende ma’nâsına; yukâlu: أَسَدٌ عِفْرُ وَعِفْرِيَةٌ وَعِفْرِيتٌ وَعُفَارِيَةٌ وَعَفَرْنَى أَيْ شَدِيدٌ Türkîde ona kağan arslan ta’bîr olunur. Ve yukâlu: لَبُؤَةٌ عَفَرْنَاةٌ فِي مُؤَنَّثِهِ [Ve] لَبُؤَةٌ [lebu’et] dişi arslana denir.

عفر (afr)
kelime https://kelime.com/arama/عفر
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. (pl. اعفار) The dust, the dusty surface of the ground.

عفر (ifr)
kelime https://kelime.com/arama/عفر
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْعِفْرُ [el-'ifr] ('ayn’ın kesriyle) ve اَلْعِفْرِيَةُ [el-'ifriyet] (شِرْذِمَةٌ [şirzimet] vezninde) ve اَلْعِفْرِيتُ [el-'ifrît] (كِبْرِيتٌ [kibrît] vezninde) ve اَلْعِفِرُّ [el-'ifirr] (طِمِرٌّ [timirr] vezninde) ve اَلْعِفِرِّيُّ [el-'ifirriyy] (yâ-yı müşeddede ile) ve اَلْعُفَرْنِيَةُ [el-'uferniyet] (قُذَعْمِلَةٌ [kuza’milet] vezninde) ve اَلْعُفَارِيَةُ [el-'ufâriyet] (عُلاَبِطَةٌ ['ulâbitat] vezninde) Nihâyet derecede habîs ve şirrîr ve siyeh-kâre denir; yukâlu: رَجُلٌ عِفْرٌ وَعِفْرِيَةٌ وَعِفْرِيتٌ وَعِفِرٌّ وَعِفِرِّيٌّ وَعُفَرْنِيَةٌ وَعُفَارِيَةٌ أَيْ خَبِيثٌ مُنْكَرٌ Ve عِفْرِيتٌ ['ifrît] ve عِفْرِينٌ ['ifrîn] (nûn’la عِفْرِيتٌ ['ifrît] vezninde ve ba’zen عِفِرِّينٌ ['ifirrîn] dahi derler 'ayn’ın ve fâ’nın kesri ve râ’nın teşdîdiyle) Şol adama denir ki dühâttan olup umûr ve mesâlihte nâfiz ve kâr-güzâr ve bilâ-fütûr ve pehlivân gibi cidd ve ikdâm sâhibi ola, o makûleye cellâd-ı umûr ta’bîr olunur; yukâlu: رَجُلٌ عِفْرِيتٌ وَعِفْرِينٌ وَعِفِرِّينٌ أَيْ نَافِذٌ فِي الْأَمْرِ مُبَالِغٌ فِيهِ مَعَ دَهَاءٍ Mü’ennesinde عِفْرِيتَةٌ ['ifrîtet] denir. Ve عِفْرٌ ['ifr] ve عِفْرِيَةٌ ['ifriyet] ve عِفْرِيتٌ ['ifrît] ve عُفَارِيَةٌ ['ufâriyet] ve عَفَرْنَى ['afernâ] ( فَعَلْنَى[fa’alnâ] vezninde ki سَفَرْجَلٌ [sefercel] kelimesine mülhaktır) Tünd ve şedîd arslana vasf olur, şîr-i derende ma’nâsına; yukâlu: أَسَدٌ عِفْرُ وَعِفْرِيَةٌ وَعِفْرِيتٌ وَعُفَارِيَةٌ وَعَفَرْنَى أَيْ شَدِيدٌ Türkîde ona kağan arslan ta’bîr olunur. Ve yukâlu: لَبُؤَةٌ عَفَرْنَاةٌ فِي مُؤَنَّثِهِ [Ve] لَبُؤَةٌ [lebu’et] dişi arslana denir.

عفر (afir)
kelime https://kelime.com/arama/عفر
OS / GENEL OSMANLICA SÖZLÜĞÜ

(a. s.) : çok kötü niyetli.

عفر ('ifirr)
kelime https://kelime.com/arama/عفر
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْعِفْرُ [el-'ifr] ('ayn’ın kesriyle) ve اَلْعِفْرِيَةُ [el-'ifriyet] (شِرْذِمَةٌ [şirzimet] vezninde) ve اَلْعِفْرِيتُ [el-'ifrît] (كِبْرِيتٌ [kibrît] vezninde) ve اَلْعِفِرُّ [el-'ifirr] (طِمِرٌّ [timirr] vezninde) ve اَلْعِفِرِّيُّ [el-'ifirriyy] (yâ-yı müşeddede ile) ve اَلْعُفَرْنِيَةُ [el-'uferniyet] (قُذَعْمِلَةٌ [kuza’milet] vezninde) ve اَلْعُفَارِيَةُ [el-'ufâriyet] (عُلاَبِطَةٌ ['ulâbitat] vezninde) Nihâyet derecede habîs ve şirrîr ve siyeh-kâre denir; yukâlu: رَجُلٌ عِفْرٌ وَعِفْرِيَةٌ وَعِفْرِيتٌ وَعِفِرٌّ وَعِفِرِّيٌّ وَعُفَرْنِيَةٌ وَعُفَارِيَةٌ أَيْ خَبِيثٌ مُنْكَرٌ Ve عِفْرِيتٌ ['ifrît] ve عِفْرِينٌ ['ifrîn] (nûn’la عِفْرِيتٌ ['ifrît] vezninde ve ba’zen عِفِرِّينٌ ['ifirrîn] dahi derler 'ayn’ın ve fâ’nın kesri ve râ’nın teşdîdiyle) Şol adama denir ki dühâttan olup umûr ve mesâlihte nâfiz ve kâr-güzâr ve bilâ-fütûr ve pehlivân gibi cidd ve ikdâm sâhibi ola, o makûleye cellâd-ı umûr ta’bîr olunur; yukâlu: رَجُلٌ عِفْرِيتٌ وَعِفْرِينٌ وَعِفِرِّينٌ أَيْ نَافِذٌ فِي الْأَمْرِ مُبَالِغٌ فِيهِ مَعَ دَهَاءٍ Mü’ennesinde عِفْرِيتَةٌ ['ifrîtet] denir. Ve عِفْرٌ ['ifr] ve عِفْرِيَةٌ ['ifriyet] ve عِفْرِيتٌ ['ifrît] ve عُفَارِيَةٌ ['ufâriyet] ve عَفَرْنَى ['afernâ] ( فَعَلْنَى[fa’alnâ] vezninde ki سَفَرْجَلٌ [sefercel] kelimesine mülhaktır) Tünd ve şedîd arslana vasf olur, şîr-i derende ma’nâsına; yukâlu: أَسَدٌ عِفْرُ وَعِفْرِيَةٌ وَعِفْرِيتٌ وَعُفَارِيَةٌ وَعَفَرْنَى أَيْ شَدِيدٌ Türkîde ona kağan arslan ta’bîr olunur. Ve yukâlu: لَبُؤَةٌ عَفَرْنَاةٌ فِي مُؤَنَّثِهِ [Ve] لَبُؤَةٌ [lebu’et] dişi arslana denir.

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok