عرق (arak)
kelime https://kelime.com/arama/عرق

iz. ar. 1. ter: عرق جبین arak-ı cebîn = alın teri. 2. ter gibi teraşşuh ederek hâsıl olan rûh, meyve vesâire envâından taktîrle istihsâl olunan ispirto, rakı. [“rakı” bundan galattır]

Diğer Diller

tr: arak

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (10)
عرق (arak)
kelime https://kelime.com/arama/عرق
OS / VANKULU LÜGATI-1589

اَلْعَرَقُ [el-'arak] Bir nesneden sızıp çıkan nesne. Ve عَرَقٌ ['arak] Dürülmek ma’nâsına da gelir; yukâlu: عَرِقَ الرَّجُلُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve عَرَقٌ ['arak] Döl ma’nâsına da gelir; minhu kavluhum: مَا أَكْثَرَ عَرَقَ إِبِلِهِ أَيْ نِتَاجَهَا Ve عَرَقٌ ['arak] Sıra ma’nâsına da gelir gerek atlar sırası olsun gerek tuyûr sırası olsun. Ve bi’l-cümle her saf olan nesneye عَرَقٌ ['arak] derler. Ve عَرَقٌ ['arak] Hurmâ yaprağından örülen nesneye dahi derler, zenbîl olmazdan evvel. Gâh olur zenbîle dahi derler. Ve bu makâmda Terceme-i Muhtâr sâhibinin عَرَقٌ ['arak] hurmâ yaprağından örülmüş gemi dediği sehv olduğu zâhir olur, gûyâ ki سَفِيفَةٌ [sefîfet]i fâ’eynle سَفِينَةٌ [sefînet] tevehhüm etmiştir. Ve عَرَقُ الْخِلَالِ ['areku’l-hilâl] derler şol nesneye ki mahabbete binâ’en verilir. Ve عَرَقُ الْقِرْبَةِ ['areku’l-kirbet] derler şiddet ma’nâsına. Asma’î eyitti: عَرَقُ الْقِرْبَةِ ['areku’l-kirbet] şiddetten 'ibâret olunduğuna vâkıf olmadım. Ve gayrılar eyitti: عَرَقٌ ['arak] recülün sıfatıdır, kırbanın sıfatı değildir, vechi budur ki kırbayı ekser cevârî ve erâzil-i huddâm götürü gelmiş iken lâzım gelip ehl-i 'ırz olanlar onu getirdikte kırbanın sıkletinden ve rezâlet hicâbından terlemeğin تَجَشَّمْتُ لَكَ عَرَقَ الْقِرْبَةِ derler. Ve عَرَقٌ ['arak] At bir meydân iki meydân seğirtmeğe dahi derler; yukâlu: جَرَى الْفَرَسُ عَرَقًا أَوْ عَرَقَيْنِ أَيْ طِلْقًا أَوْ طِلْقَيْنِ

عرق ('ark)
kelime https://kelime.com/arama/عرق
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْعَرْكُ [el-'ark] (تَرْكٌ [terk] vezninde) Ovmak ma’nâsınadır; yukâlu: عَرَكَ الْأَدِيمَ عَرْكًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا دَلَكَهُ Ve bir nesneyi mahv olunca yâ ıslâh oluncaya dek sürtmek ma’nâsınadır; yukâlu: عَرَكَهُ إِذَا حَكَّهُ حَتَّى عَفَّاهُ Ve bir kimseye âzürde edecek şerr ve şûr yâhûd bir hâdise ve musîbet haml ve havâle kılmak ma’nâsınadır; yukâlu: عَرَكَهُ إِذَا حَمَلَ عَلَيْهِ الشَّرُّ وَالدَّهْرُ [Ve] دَهْرٌ [dehr] nâzile ve nekbete ıtlâk olunduğu mâddesinde beyân olundu. Ve عَرْكٌ ['ark] Deve dirseğiyle yanını sürüp yâ kaşıyıp berelemek ma’nâsınadır; yukâlu: عَرَكَ الْبَعِيرُ إِذَا حَزَّ جَنْبَهُ بِمِرْفَقِهِ حَتَّى خَلَصَ إِلَى اللَّحْمِ Ve takallübât-ı zamân bir adamı te’dîb ve gûş-mâlle mütebassır ve huşyâr eylemek ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: عَرَكَ الدَّهْرُ فُلَانًا إِذَا حَنَّكَهُ Ve davarı mer’âya salma salıvermek ma’nâsınadır; yukâlu: عَرَكَ الْإِبِلَ فِي الْحَمْضِ إِذَا خَلَّاهَا فِيهِ تَنَالُ مِنْهُ حَاجَتَهَا Ve davar otları hep otlamak ma’nâsınadır; yukâlu: عَرَكَتِ الْمَاشِيَةُ النَّبَاتَ إِذَا أَكَلَتْهُVe عَرْكٌ ['ark] ve عَرَاكٌ ['arâk] (سَحَابٌ [sehâb] vezninde) ve عُرُوكٌ ['urûk] (سُلُوكٌ [sulûk] vezninde) Hayz görmek ma’nâsınadır; yukâlu: عَرَكَتِ الْمَرْأَةُ عَرْكًا وَعِرَاكًا وَعُرُوكًا إِذَا حَاضَتْ Ve عَرْكٌ ['ark] Yırtıcı cânver necesine denir.

عرق (arak)
kelime https://kelime.com/arama/عرق
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. 1. Perspiration. 2. (vulg. راقی rakı) Any spirituous liquor.

عرق (ırk)
kelime https://kelime.com/arama/عرق
عرق ('arak)
kelime https://kelime.com/arama/عرق
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْعَرَقُ [el-'arak] (fethateynle) Zî-rûh kısmının gövdesi derisinden sızıp çıkan rutûbete denir ki ter ta’bîr olunur, sâ’ir nesnelerin terinde bi’l-isti’âre isti’mâl olunur; yukâlu: مَسَحَ عَرَقَهُ وَهُوَ رَشْحُ جِلْدِ الْإِنْسَانِ Ve duvardan sızıp çıkan rutûbete ıtlâk olunur. Ve 'ivaz ve sevaba, 'alâ-kavlin kalîline ıtlâk olunur; yukâlu: إِتَّخَذْتُ عِنْدَهُ يَدًا بَيْضَاءَ وَأُخْرَى خَضْرَاءَ فَمَا نِلْتُ مِنْهُ عَرَقًا أَيْ ثَوَابًا وَنَفْعًا Ve süte ıtlâk olunur, memeye gelince damarlardan tereşşuh eylediği için. Ve duvar sırasına ve koruna denir; yukâlu: بَنَى الْبَانِي عَرَقًا أَوْ عَرَقَيْنِ عَرَقَةً وَعَرَقَتَيْنِ أَيْ صَفًّا وَصَفَّيْنِ Ve dağın yöresinde olan yollara ıtlâk olunur. Ve sıra sıra deve izlerine ıtlâk olunur. Ve عَرَقُ التَّمْرِ ['araku’t-temr] hurmâ pekmezine denir. Ve عَرَقٌ [‘arak] Kuru üzüme denir, زَبِيبٌ [zebîb] ma’nâsına. Ve devenin dölüne denir, نِتَاجُ الْإِبِلِ [nitâcu’l-ibil] ma’nâsına. Ve nef’ ve fâ’ideye ıtlâk olunur; tekûlu: مَا أَصَبْتُ مِنْهُ عَرَقًا أَيْ نَفْعًا Ve sıravardı duran atlara ve kuşlara ıtlâk olunur. Ve mutlakan her nesnenin sırasına ve taburuna denir. Ve hurmâ yaprağından hasır tarzında yapılmış nesneye denir, büküp zenbîl yapmazdan mukaddem, 'alâ-kavlin zenbîle denir, bunda râ’nın sükûnuyla da lügattır. Ve at kısmının mısır oyununa gider gibi bir baş seğirtmesine denir; yukâlu: جَرَى الْفَرَسُ عَرَقًا أَيْ شَوْطًا وَطَلَقًا Ve عَرَقُ الْقِرْبَةِ ['araku’l-kirbet] Şiddetten ve mihnet ve meşakkatten kinayedir. Kırba terledikte râyihası bed ve habîs olur yâhûd kırbada fî-nefsi’l-emr عَرَقٌ [‘arak] mutasavver olmamakla gûyâ ki muhâl nesneyi mütekellif olur yâhûd عَرَقُ الْقِرْبَةِ [‘araku’l-kirbet]ten murâd kırbanın menfa’ati ya’nî tereşşuh eden suyudur, gûyâ o kimse be-gâyet ta’ab ve mihnete uğrayıp ve yanında ve bir eshel mahalde dahi su olmamakla mesâfe-i ba’îdede vâki’ kırbanın suyuna varıp def’-i harâret eylemeğe muhtâc olmuştur yâhûd عَرَقُ الْقِرْبَةِ ['araku’l-kirbet] dedikleri hurmâ yaprağından örülmüş hasır tarzında nesnedir ki dolu kırba götüren adama onu göğsüne dayayıp kırbayı onun üzerinden alır yâhûd dolu ve ağır kırbayı götüren kimse ne gûne sıklet çekip 'arak-rîz olur ise o gûne renc ve meşakkate uğramaktan kinâyedir. Ve’l-hâsıl beyne’l-'Arab عَرَقُ الْقِرْبَةِ meseldir; tekûlu: لَقِيتُ مِنْهُ عَرَقَ الْقِرْبَةِ أَيِ الشِّدَّةَ وَالْمَجْهُودَ وَالْمَشَقَّةَVe عَرَقٌ ['arak] Masdar olur, terlemek ma’nâsın; yukâlu: عَرِقَ الرَّجُلُ عَرَقًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا تَرَشَّحَ جِلْدُهُ Ve üşengen kâhil olmak ma’nâsınadır; yukâlu: عَرِقَ الرَّجُلُ إِذَا كَسِلَ

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok