ضلالة (dalâlet)
kelime https://kelime.com/arama/ضلالة
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814 Firuzabadi (1814).ضلالة.Ahmed Asım (çev.),Kamusu’l-Muhit. https://kelime.com/kelime/%D8%B6%D9%84%D8%A7%D9%84%D8%A9/63335a84101dea5b8e12fb1a-63335cfd07ef266044b2edf6/tumu/tumu/tumu Firuzabadi."ضلالة." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,1814, kelime.com, https://kelime.com/kelime/%D8%B6%D9%84%D8%A7%D9%84%D8%A9/63335a84101dea5b8e12fb1a-63335cfd07ef266044b2edf6/tumu/tumu/tumu Firuzabadi."ضلالة." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,İstanbul, 1814. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/%D8%B6%D9%84%D8%A7%D9%84%D8%A9/63335a84101dea5b8e12fb1a-63335cfd07ef266044b2edf6/tumu/tumu/tumu

Mü’ellifin Basâ’ir’de beyânına göre ضَلَالٌ [dalâl] ve ضَلَالَةٌ [dalâlet] tarîk-i müstakîmden 'amden ev sehven ve kalîlen ev kesîren 'udûl eylemek ma’nâsına mevzû’dur. Ve umûr-ı sâ’irede hatâ’en ev 'amden 'udûl eylemekte dahi isti’mâl olunur. Ve gaflet ve nisyânda dahi müsta’meldir. Ve vech-i âher ile ضَلَالٌ [dalâl] iki kısma münkasım olur: Biri 'ulûm-ı nazariyyede olan ضَلَالٌ [dalâl]dir, ma’rifet-i vahdâniyyet ve ma’rifet-i nübüvvet makûlesinde olan ضَلَالٌ [dalâl] gibi ve biri ‘ulûm-ı ‘ameliyyede olan ضَلَالٌ [dalâl]dir, ma’rifet-i ahkâm-ı şer’iyyede olan ضَلَالٌ [dalâl] gibi. Ve إِضْلَالٌ [idlâl] dahi iki nev’dir: Biri budur ki sebebi ضَلَالٌ [dalâl] ola, meselâ bir nesne yitirmek gibi ve bir kimsenin ضَلَالٌ [dalâl]ına hükm eylemek bu kabîldendir. Ve birisi budur ki إِضْلَالٌ [idlâl] ضَلَالٌ [dalâl]e sebeb ola, bir adamı güm-râh eylemek gibi. Ve ba’zı hukemâdan menkûldür ki insânın isâbeti vech-i vâhidden ve dalâleti vücûh-ı kesîreden nâşî olur; zîrâ istikâmet ve savâb, nişâna musîb olan ok menzilindedir ve dalâlet cevânibine sâkıt olan yerindedir ki kesîrdir. İntehâ. Ve ضَلَالٌ [dalâl] ve ضَلَالَةٌ [dalâlet] Yol yitirmek ma’nâsınadır ki yol azmak ta’bîr olunur; tekûlu: ضَلِلْتُ الطَّرِيقَ كَمَلِلْتُ يَعْنِي مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَكَذَا يُقَالُ ضَلِلْتُ الدَّارَ وَالْمَنْزِلَ وَكُلَّ شَيْءٍ مُقِيمٍ لَا يُهْتَدَى لَهُ Ya’nî mutlakan sâbit ve ber-karâr olan bir nesnenin ki tarîk ve dâr makulesidir, yerini bilmeyip yâ varacak yolunu bulmadığın hînde ضَلِلْتُهُ dersin ki bâb-ı râbi’dendir. Ve o nesne kendi bilinmez ve bulunmaz olursa ضَلَّ عَنِّي dersin ki bâb-ı sânîdendir. Hulâsa zıdd-ı hidâyet ma’nâsından bâb-ı râbi’den ve sânîden vürûd eder. Ve tarîk ve menzil gibi sâbit olan nesnelerin mevzi’lerini bilmeyip azmak ve hatâ eylemek ma’nâsında yalnız bâb-ı râbi’den vürûd eder. Ve o makûle nesne bulunmaz oldukta bâb-ı sânîden عَنْ harfiyle vârid olur. Ve hayvân kısmı dahi sâbit menzilinde olmakla bunda dahi bâb-ı râbi’den îrâd olunur. Ve ضَلَالٌ [dalâl] ve ضَلَالَةٌ [dalâlet] Bir nesneyi yitirmek ve zâyi’ eylemek ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: ضَلَّ فُلَانٌ اَلْبَعِيرَ وَالْفَرَسَ ضَلَالًا وَضَلَالَةً مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا ذَهَبَا عَنْهُ Ve bir nesne zâyi’ olup yitmek ma’nâsınadır; yukâlu: ضَلَّ الْبَعِيرُ وَالْفَرَسُ ضَلَالًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالرَّابِعِ إِذَا ضَاعَ Ve bir kimse helâk olup vücûdu hâkisâr olmak ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: ضَلَّ الرَّجُلُ إِذَا مَاتَ وَصَارَ تُرَابًا وَعِظَامًا Ve gizlenip gâ’ib olmak ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: ضَلَّ الْمَاءُ فِي اللَّبَنِ إِذَا خَفِيَ وَغَابَ Ve unutmak ma’nâsınadır; yukâlu: ضَلَّ فُلَانًا إِذَا أُنْسِيَهُ ve minhu kavluhu ta’âlâ: ﴿فَعَلْتُهَا إِذًا وَأَنَا مِنَ الضَّالِّينَ﴾ تَنْبِيهٌ عَلَى أَنَّ ذَلِكَ سَهْوٌ Ve bir nesne yâ bir kimse elden çıkıp gitmek ma’nâsınadır; yukâlu: ضَلَّنِي فُلَانٌ أَيْ ذَهَبَ عَنِّي فَلَمْ أَقْدِرْ عَلَيْهِ

Diğer Diller

tr: dalâlet

Çekim ve Türev
(Tüm) Diğer Madde Başlıklarında (3)
ضلالة (dalâlet)
kelime https://kelime.com/arama/ضلالة
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلضَّلَالُ [ed-dalâl] ve اَلضَّلَالَةُ [ed-dalâlet] (dâd’ların fethiyle) ve اَلضَّلُّ [ed-dall] (dâd’ın fethi ve zammıyla) ve اَلضَّلْضَلَةُ [ed-daldalet] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) ve اَلْأُضْلُولَةُ [el-udlûlet] (أُضْحُوكَةٌ [udhûket] vezninde) ve اَلضِّلَّةُ [ed-dillet] (dâd’ın kesriyle) ve اَلضَّلَلُ [ed-dalel] (fethateynle) Yol azgınlığına ve yolsuzluğa ve güm-râhlığa denir ki ismdir, hidâyet mukâbilidir; yukâlu: هُوَ فِي الضَّلَالِ وَالضَّلَالَةِ وَالضَّلِّ وَالضَّلْضَلَةِ وَالْأُضْلُولَةِ وَالضِّلَّةِ وَالضَّلَلِ أَيْ ضِدُّ الْهُدَى وَالرَّشَادِ Şârihin beyânına göre mü’ellif masdar ile ismi muhtelit eylemiştir, zîrâ ضَلَالٌ [dalâl] ile ضَلَالَةٌ [dalâlet] masdarlardır ve mâ-'adâsı ismlerdir. İntehâ. Lâkin ism olarak dahi isti’mâl olunurlar. Ve masdariyyet sûretinde azgın ve güm-râh olmak ma’nâsınadır ki yol azmak ma’nâsından me’hûzdur; tekûlu: ضَلَلْتَ يَا رَجُلُ كَزَلَلْتَ يَعْنِي مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَيُقَالُ ضَلِلْتَ كَمَلِلْتَ يَعْنِي مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ ضَلَالًا وَضَلَالَةً ضِدُّ اهْتَدَيْتَ

Tüm Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Tüm Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok