اَلصَّلْتُ [es-salt] (sâd’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Şol alındır ki açık ve rûşen ola, cebîn-i vâzıh ma’nâsına. Ve صَلْتٌ [salt] İkdâmlı kimseye dahi derler. Ve صَلْتٌ [salt] Sütün ve şorbanın çervişi az olmağa dahir derler; yukâlu: جَاءَ بِلَبَنٍ يَصْلِتُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَمَرَقٍ يَصْلِتُ إِذَا كَانَ قَلِيلَ الدَّسَمِ كَثِيرَ الْمَاءِ Ve مَرَقٌ [merak] fethateynle şorbaya ve دَسَمٌ [desem] kezâlik fethateynle yağa derler. Ve صَلْتٌ [salt] Bir recülün ismidir. Ve صَلْتٌ [salt] Kadehte olan nesneyi dökmek; yukâlu: صَلَتُّ مَا فِي الْقَدَحِ إِذَا صَبَبْتَهُ Ve at oynatmağa dahi derler; tekûlu: صَلَتُّ الْفَرَسَ إِذَا رَكَضْتَهُ Ve صَلْتٌ [salt] Yalın kılıçla vurmağa dahi derler; yukâlu: ضَرَبَهُ بِالسَّيْفِ صَلْتًا إِذَا ضَرَبَهُ بِهِ وَهُوَ مُصْلَتٌ
"صلت" kelimesini bütün sözlüklerde listele
"صلت" kelimesi için başka anlamlar ekle
"صلت" kelimesinin anlamını başka dillere çevirin
tr: salt
sıf. h. ba: صالت salt.
اَلصِّلْتُ [es-silt] (sâd’ın kesriyle) Uğruya denir, لِصٌّ [liss] ma’nâsına.
a. & adv. See صالت .
اَلصُّلْتُ [es-sult] (sâd’ın zammı ve lâm’ın sükûnuyla) Büyük bıçak, سِكِّينٌ عَظِيمٌ ma’nâsına.
- 10 Sözlük İçinde Arama
- 3 Kelime Günlük Sorgu
- 2 Hassas Arama Sonucu
- 2 Benzerlerde Arama Sonucu
- 2 Anlamlar İçerisinde bulma
- 2 Metinler İçerisinde bulma
- 500 Karakter Günlük Çeviri
- 2 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Yok
- Kelime Kökeni Yok
- Gelişmiş Filtre Yok
- Reklam Gösterimi
- 25 Sözlük İçinde Arama
- 5 Kelime Günlük Sorgu
- 4 Hassas Arama Sonucu
- 4 Benzerlerde Arama Sonucu
- 4 Anlamlar İçerisinde bulma
- 4 Metinler İçerisinde bulma
- 1000 Karakter Günlük Çeviri
- 3 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok
- 50 Sözlük İçinde Arama
- 250 Kelime Günlük Sorgu
- Sınırsız Arama
- Sınırsız Benzerlerde Arama
- Sınırsız İçerisinde bulma
- Sınırsız Metinlerde bulma
- 10000 Karakter Günlük Çeviri
- 100 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok