(f. i.) : 1) arkasına saklanılacak şey 2) koruyucu engel. 3) gizlenilip savaşılacak yer veya şey. 4) s. kuytu, korunulabilen [yer] , 5) şapka kenarı, önü.

(a. i.) : kot. fesleğen, lât. ocvmum basilicum.

i. fa. 1. Kalkan, türs. 2. Arkasına saklanacak şey, vâsıta-i muhâfaza: duvarı siper ittihâz etti. 3. Yağmur, rüzgâr ve güneşe mâni olacak saçak ve perde vesâire. Poyraza karşı bir siper ister. 4. Güneşin teʼsîrine mâni olan şapka kenarı: şapkanın geniş siperi var idi. 5. im. Istihkâmda askeri düşmanın mermiyyâtından muhâfaza eden set. parapet.

a. 1. (Who confides his foot to the road) Who walks; travelling. 2. (Delivered over to feet) Trampled and trodden on. 3. Kicked, kicked about.

s. 1. A shield. 2. Any thing that acts as a protection, or guard. 3. (printers) A side smudge of ink made by type.

a. As سپار, q. v.