(a. h. i.) : İçenlere ölmezlik veren âb-ı-hayât’ı içmiş bulunan ve kul sıkıldığı zaman imdadına yetişmekle meşhur olan Peygamber.

ih. Hayât-ı sermedîye nâil olan İlyâs Nebî (a.s.) ın lakabıdır: Hızır-İlyâs.

s. Greenness, luxuriance of fresh vegetation.

a. (fem. خضرە) 1. Green, luxuriant, freshly sprung. 2. (Blood) unrevenged.

prop. n. 1. Surname of an ancient prophet, reputed to have found and drunk of the Water of Life, and therefore to be immortal; he performs miracles, but disappears if suspected; he is confused with Elias and with St. George, both of whom are called خضر الیاس . 2. (mystics) Dilatation of heart, felicity.

اَلْخَضِرُ [el-hadir] (hâ’nın fethi ve dâd’ın kesriyle) أَخْضَرُ [ahdar] ma’nâsınadır. Ahfeş rivâyeti üzere ki Bârî ta’âlânın ﴿فَأَخْرَجْنَا مِنْهُ خَضِرًا﴾ (الأنعام 99) buyurduğu kavl-i şerîfinde vâki’ olmuştur, nitekim ‘Arabın “أَرِنِيهَا نَمِرَةً أُرِكْهَا مَطِرَةً kavlinde نَمِرٌ [nemir] أَنْمَرُ [enmer] ma’nâsına ve مَطِرٌ [matir] أَمْطَرُ [emtar] ma’nâsına vâki’ olmuştur. Ve نَمِرٌ [nemir] nûn’un fethi ve mîm’in kesriyle yer yer siyâhları olan bulut.

اَلْخِضْرُ [el-hidr] ve اَلْمِضْرُ [el-midr] (hâ’nın kesri ve dâd’ın sükûnuyla) ve مِضْرٌ [midr] [kezâlik mîm’in kesri ve dâd’ın sükûnuyla] Bir yerde ma’an zikr olunsalar heder ma’nâsına murâd olur; yukâlu: ذَهَبَ دَمُهُ خِضْرًا مِضْرًا أَيْ هَدَرًا

خِضْرٌ [hidr] (hâ’nın kesri ve dâd’ın sükûnuyla) Mûsâ’nın karîni olan nebî salavâtullâhi 'aleyhimâ ve gâh olur ki خَضِرٌ [hadir] dahi derler hâ’nın fethi ve dâd’ın kesriyle كِبْدٌ [kibd]le كَبِدٌ [kebid] gibi ve sânî efsahtır.