Mü’ellifin Basâ’ir’de beyânına göre جَدٌّ [cedd] mâddesi asl kat’-ı arz-ı müsteviye ma’nâsına mevzû’dur. Sa’y ve cehd ve kat’-ı hâss ve kat’-ı sevb lâzımı olan yenilenmek ve bu münâsebetle leyl ve nehâr ve tarîka ve kat’-ı mesâfe zımnında olan i’âne mülâbesesi feyz-i ilâhî ki gınâ ve baht ve nasîb ve şân-ı mu’ayyen olan ‘azamet ve bu münâsebetle eb-i kebîrlere ıtlâkı ondan müteferri’dir. İntehâ. Ve جَدٌّ [cedd] Baht ve tâli’-i nîk ma’nâsınadır; yukâlu: فُلاَنٌ ذُو جَدٍّ أَيْ بَخْتٍ Ve hazz ve nasîb ma’nâsınadır; tekûlu: جَدِدْتُ بِهِ أَجَدُّ جَدًّا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا حَظِظْتَ بِهِ Ve kadr ve vak’ ve hazve ma’nâsınadır. Kâle’ş-şârih: ve minhu’l-hadîsu: hقُمْتُ عَلَى بَابِ الْجَنَّةِ فإِذَا عَامَّةُ مِنْ يَدْخُلُهَا الْفُقَرَاءُ وَإِذَا أَصْحَابُ الْجَدِّ مَحْبُوسُونَ” أَيْ ذُو الْحَظِّ وَالْحَظْوَةِ Ve rızk ve kısmet ma’nâsınadır; yukâlu: هُوَ مَجْدُودٌ أَيْ مَرْزُوقٌ Ve ululuk, ‘azamet ma’nâsınadır; yukâlu: جَدَّ فِي عُيُونِ النَّاسِ جَدًّا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا عَظُمَ Ve جَدٌّ [cedd] Irmak kenârına denir ki kıyı ta’bîr olunur, nehrin arzı orada munkatı’ olur. Ve yerin yüzüne denir ki seyr ile kat’ olunur. Ve pek nasîbli kısmeti bol adama denir, tesmiye-bi’l-masdardır; yukâlu: رَجُلٌ جَدٌّ أَيْ عَظِيمُ الْحَظِّ Ve yağmurdan dam akmak ma’nâsınadır; yukâlu: جَدَّ الْبَيْتُ جَدًّا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا وَكَفَ عَنِ الْمَطَرِ Bunda cîm’in kesriyle lügattir. Gûyâ ki sakf peyderpey damlatmağa cehd eder. Ve جَدٌّ [cedd] Kesmek ma’nâsınadır; yukâlu: جَدَّ الشَّيْءَ جَدًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا قَطَعَهُ Ve hurmâ kesiminde denir ki tesmiye bi’l-masdardır, جِدَادٌ [cidâd] dahi denir, ke-mâ se-yuzkeru.
"جد" kelimesini bütün sözlüklerde listele
"جد" kelimesi için başka anlamlar ekle
"جد" kelimesinin anlamını başka dillere çevirin
tr: cedd
s. (fem. جدە , pl. اجداد) 1. A grandfather. 2. One’s ancestor.
s. 1. An earnest intention, word, or act. 2. Earnest endeavor, diligence, one’s best.
iz. ar. 1. Çalışıp çabalama, cehd, sa‘y, gayret. 2. Ciddîlik, hezlin zıddı.
iz. ar. cm. Ecdâd. Peder, veya vâlidenin pederi, büyük peder, büyük ata, dede.
(a. i.) : 1) bir işi gerçekten çalışıp işleme. 2) ciddilik.
(a. i. c. : ecdâd) : dede, büyük baba, ananın veya babanın babası.
(a. i.) : (bkz. : cedd).
- 10 Sözlük İçinde Arama
- 3 Kelime Günlük Sorgu
- 2 Hassas Arama Sonucu
- 2 Benzerlerde Arama Sonucu
- 2 Anlamlar İçerisinde bulma
- 2 Metinler İçerisinde bulma
- 500 Karakter Günlük Çeviri
- 2 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Yok
- Kelime Kökeni Yok
- Gelişmiş Filtre Yok
- Reklam Gösterimi
- 25 Sözlük İçinde Arama
- 5 Kelime Günlük Sorgu
- 4 Hassas Arama Sonucu
- 4 Benzerlerde Arama Sonucu
- 4 Anlamlar İçerisinde bulma
- 4 Metinler İçerisinde bulma
- 1000 Karakter Günlük Çeviri
- 3 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok
- 50 Sözlük İçinde Arama
- 250 Kelime Günlük Sorgu
- Sınırsız Arama
- Sınırsız Benzerlerde Arama
- Sınırsız İçerisinde bulma
- Sınırsız Metinlerde bulma
- 10000 Karakter Günlük Çeviri
- 100 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok