(a. i.) : toprak, (bkz. : arz. türâb). Eyn-es- Süreyya ve-s-serâ : aralarında yerle gök kadar fark vardır. Fevk-as-serâ : yer yüzü, toprak üstü. Baht-es-serâ : yer altı, mezar :

اَلشَّرِيُّ [eş-şeriyy] (غَنِيٌّ [ganiyy] vezninde) Şol ata denir ki eşip yürümesinde kat’â fâtir olmayıp ikdâm ve mübâlaga üzere ola; yukâlu: فَرَسٌ شَرِيٌّ إِذَا كَانَ يُبَالِغُ فِي سَيْرِهِ

s. (dual. ثروان , ثریان , pl. اثرا) 1. Dampness, wetness, humidity. 2. Damp earth. 3. The earth, ground, land; especially, the moist understratum of the earth’s crust. 4. A grave, a tomb; or, the remains of a dead person in his grave. 5. Any good thing.

a. fem ثریە 1. Much, many, abundant. 2. Rich. 3. Moist, damp.