بس (bessu)
kelime https://kelime.com/arama/بس
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814 Firuzabadi (1814).بس.Ahmed Asım (çev.),Kamusu’l-Muhit. https://kelime.com/kelime/%D8%A8%D8%B3/63335ac4101dea5b8e143a98-000000000000000000000000/os/tumu/kmt Firuzabadi."بس." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,1814, kelime.com, https://kelime.com/kelime/%D8%A8%D8%B3/63335ac4101dea5b8e143a98-000000000000000000000000/os/tumu/kmt Firuzabadi."بس." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,İstanbul, 1814. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/%D8%A8%D8%B3/63335ac4101dea5b8e143a98-000000000000000000000000/os/tumu/kmt

اَلْبَسُّ [el-bess] (bâ’nın fethi ve sîn’in sükûnuyla) Davarı âheste sürmek ma’nâsınadır; yukâlu: بَسَّ الْإِبِلَ بَسًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا سَاقَهَا سَوْقًا لَيِّنًا Ve بَسِيسَةٌ [besîset] dedikleri ta’âm edinmek ma’nâsınadır; yukâlu: بَسَّ الرَّجُلُ إِذَا اتَّخَذَ الْبَسِيسَةَ Ve bes bes diye deve kısmını âzâr ile teskîn eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: بَسَّ الرَّجُلُ إِذَا زَجَرَ الْإِبِلَ بِبَسْ بَسْ Ve mevâşîyi etrâf ve eknâfa perâkende ve irsâl eylemek ma’nâsınadır ki ra’y için ederler; yukâlu: بَسَّ الْمَالَ إِذَا أَرْسَلَهَا فِي الْبِلاَدِ وَفَرَّقَهَا Ve taleb eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: بَسَّهُ إِذَا طَلَبَهُ Ve cehd ve tâkat ma’nâsınadır; yukâlu: جَاءَ بِهِ مِنْ بَسِّهِ أَيْ مِنْ جَهْدِهِ Ve yekûlûne جَاءَ بِهِ مِنْ حَسِّهِ وَبَسِّهِ مُثَلَّثَيِ الْأَوَّلِ Ya’nî hâ’nın ve bâ’nın harekât-ı selâsıyla أَيْ مِنْ جَهْدِهِ وَطَاقَتِهِ Ya’nî “Filân şey’i meblag-ı kudretinden getirdi ki gücü ancak ona yetişti.” Ve tekûlu: لَأَطْلُبَنَّهُ مِنْ حَسِّي وَبَسِّي أَيْ مِنْ جَهْدِي وَطَاقَتِي Ya’nî “Kudretim yetiştiği kadar elbette onu taleb ederim.” Ve بَسٌّ [bess] Ehlî olan kediye denir ki yaban kedisine denmez; 'âmme bâ’nın kesriyle telaffuz eder. Müfredi بَسَّةٌ [besset]tir. Ve بَسُّ [bessu] (bâ’nın fethi ve sîn-i müşeddedenin zammıyla) حَسْبُ [hasbu] ma’nâsınadır ki yetişir ve kifâyet eder demektir. 'Alâ-kavlin bu lügat-ı müsterziledir; yukâlu: أَعْطَاهُ حَتَّى قَالَ بَسُّ أَيْ حَسْبُ Şârih der ki lafz-ı Fârisî olan “bes” kelimesinden me’hûzdur. Ve بَسٌّ [Bess] himyer’den bir batn adıdır; kâdî-i Mısr olan Ebû Mihcen Tevbe b. en-Nemir el-Bessî ondandır. Ve بَسٌّ [bess] Bir adamın bir mikdâr mâlı gitmek ma’nâsınadır; yukâlu: بَسَّ فِي مَالِهِ بَسًّا إِذَا ذَهَبَ شَيْءٌ مِنْ مَالِهِ Ve bir nesneyi rîze rîze hurd haşhâş eylemek ma’nâsınadır; ve minhu kavluhu ta’âlâ: ﴿وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسًّا﴾ أَيْ فُتِّتَتْ فَصَارَتْ أَرْضًا

Diğer Diller

tr: bessu

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (6)
بس (bessu)
kelime https://kelime.com/arama/بس
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْبَسُّ [el-bess] (bâ’nın fethi ve sîn’in sükûnuyla) Davarı âheste sürmek ma’nâsınadır; yukâlu: بَسَّ الْإِبِلَ بَسًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا سَاقَهَا سَوْقًا لَيِّنًا Ve بَسِيسَةٌ [besîset] dedikleri ta’âm edinmek ma’nâsınadır; yukâlu: بَسَّ الرَّجُلُ إِذَا اتَّخَذَ الْبَسِيسَةَ Ve bes bes diye deve kısmını âzâr ile teskîn eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: بَسَّ الرَّجُلُ إِذَا زَجَرَ الْإِبِلَ بِبَسْ بَسْ Ve mevâşîyi etrâf ve eknâfa perâkende ve irsâl eylemek ma’nâsınadır ki ra’y için ederler; yukâlu: بَسَّ الْمَالَ إِذَا أَرْسَلَهَا فِي الْبِلاَدِ وَفَرَّقَهَا Ve taleb eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: بَسَّهُ إِذَا طَلَبَهُ Ve cehd ve tâkat ma’nâsınadır; yukâlu: جَاءَ بِهِ مِنْ بَسِّهِ أَيْ مِنْ جَهْدِهِ Ve yekûlûne جَاءَ بِهِ مِنْ حَسِّهِ وَبَسِّهِ مُثَلَّثَيِ الْأَوَّلِ Ya’nî hâ’nın ve bâ’nın harekât-ı selâsıyla أَيْ مِنْ جَهْدِهِ وَطَاقَتِهِ Ya’nî “Filân şey’i meblag-ı kudretinden getirdi ki gücü ancak ona yetişti.” Ve tekûlu: لَأَطْلُبَنَّهُ مِنْ حَسِّي وَبَسِّي أَيْ مِنْ جَهْدِي وَطَاقَتِي Ya’nî “Kudretim yetiştiği kadar elbette onu taleb ederim.” Ve بَسٌّ [bess] Ehlî olan kediye denir ki yaban kedisine denmez; 'âmme bâ’nın kesriyle telaffuz eder. Müfredi بَسَّةٌ [besset]tir. Ve بَسُّ [bessu] (bâ’nın fethi ve sîn-i müşeddedenin zammıyla) حَسْبُ [hasbu] ma’nâsınadır ki yetişir ve kifâyet eder demektir. 'Alâ-kavlin bu lügat-ı müsterziledir; yukâlu: أَعْطَاهُ حَتَّى قَالَ بَسُّ أَيْ حَسْبُ Şârih der ki lafz-ı Fârisî olan “bes” kelimesinden me’hûzdur. Ve بَسٌّ [Bess] himyer’den bir batn adıdır; kâdî-i Mısr olan Ebû Mihcen Tevbe b. en-Nemir el-Bessî ondandır. Ve بَسٌّ [bess] Bir adamın bir mikdâr mâlı gitmek ma’nâsınadır; yukâlu: بَسَّ فِي مَالِهِ بَسًّا إِذَا ذَهَبَ شَيْءٌ مِنْ مَالِهِ Ve bir nesneyi rîze rîze hurd haşhâş eylemek ma’nâsınadır; ve minhu kavluhu ta’âlâ: ﴿وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسًّا﴾ أَيْ فُتِّتَتْ فَصَارَتْ أَرْضًا

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok