اجل (ecil)
kelime https://kelime.com/arama/اجل
OS / KAMUSİ TÜRKİ-1901 Şemseddin Sami. (1901).اجل.Kamus-i Türki. https://kelime.com/kelime/%D8%A7%D8%AC%D9%84/6333546e101dea5b8e0f32ba-63335c4f7d1b283c3f0fc88a/os/tumu/kts Şemseddin Sami."اجل." Kamus-ı Türki, 1901, kelime.com, https://kelime.com/kelime/%D8%A7%D8%AC%D9%84/6333546e101dea5b8e0f32ba-63335c4f7d1b283c3f0fc88a/os/tumu/kts Şemseddin Sami."اجل." Kamus-i Türki, İstanbul, 1901. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/%D8%A7%D8%AC%D9%84/6333546e101dea5b8e0f32ba-63335c4f7d1b283c3f0fc88a/os/tumu/kts

iz. ar. Sebep. Türkçe “den” ve “için” yahut Arabî “lam” harfleriyle kullanılır: o ecilden = o sebepten; idgâm ecli için = idgâm sebebiyle, idgâm için; li-ecli’t-teftîş = teftiş sebebi ve maksadıyla, teftîş için.

Diğer Diller

tr: ecil

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (9)
اجل (ecel)
kelime https://kelime.com/arama/اجل
OS / GENEL OSMANLICA SÖZLÜĞÜ

(a. i. c. : âcâl) : muayyen olan vâde, ömrün sonu, hayâtın son demi.
اجل (eceli)
kelime https://kelime.com/arama/اجل
OS / GENEL OSMANLICA SÖZLÜĞÜ

(a. s. celîl’den) : daha (en pek) celîl, çok büyük, en ulu.
اجل (ecl)
kelime https://kelime.com/arama/اجل
OS / GENEL OSMANLICA SÖZLÜĞÜ

(a. i.) : sebep, illet. : O ecelden : o sebepten.
اجل (icl)
kelime https://kelime.com/arama/اجل
OS / GENEL OSMANLICA SÖZLÜĞÜ

(a. i.) : hek. boyun tutukluğu, boyun ağrısı, fr. torticolis.
اجل (ecel)
kelime https://kelime.com/arama/اجل
OS / KAMUSİ TÜRKİ-1901

iz. ar. Her zî-rûhun ve ale’l-husûs insanın mukadder olan vakt-i vefâtı: ecel gelince baş ağrısı bahane olur; ecel-i kaza bir kazaya uğrayarak vefat: ecel-i müsemmâ, ecel-i mev‘ûd = min-tarafi’llâh mu‘ayyen ve mukadder olan ecel: ecel-i mev‘ûduyla irtihâl etti.
اجل (icl)
kelime https://kelime.com/arama/اجل
OS / KAMUSİ TÜRKİ-1901

iz. ar. t. Boyun tutukluğu. [fr. torticolis.]
اجل (ecl)
kelime https://kelime.com/arama/اجل
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. A cause, reason, consideration (for an action).
اجل (ecel)
kelime https://kelime.com/arama/اجل
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s., pl. آجل 1. An appointed term, end of a period fixed beforehand. 2. A period or term of time with a fixed end and limit. 3. The appointed time for the end of one’s life, for the happening of one’s death.
اجل (ecell)
kelime https://kelime.com/arama/اجل
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

a. More, most, or very great or grand, جلیل.
Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok