(a. i. c. : zeîrât) : vücûdun içinden işitilen tabiî veya marazî ince ses.

(a. i.) : sazın en ince teli.

(f. i.) : alt, aşağı, (bkz. : taht).

hc. fa. altta, alta: زير زمين zîr-i zemîn = yer altında; زير خاكه كيردى zîr-i hâke girdi = toprak altına; zîr-i idâresinde = idâresi altında. ≡ i. Alt: zîr ü bâlâya bakıp. ≡ sıf. Aşağıki, alt, bâlâ mukâbili: mahâlle-i zîr.

hc. fa. altta, alta: زير زمين zîr-i zemîn = yer altında; زير خاكه كيردى zîr-i hâke girdi = toprak altına; zîr-i idâresinde = idâresi altında. ≡ i. Alt: zîr ü bâlâya bakıp. ≡ sıf. Aşağıki, alt, bâlâ mukâbili: mahâlle-i zîr.

hc. fa. altta, alta: زير زمين zîr-i zemîn = yer altında; زير خاكه كيردى zîr-i hâke girdi = toprak altına; zîr-i idâresinde = idâresi altında. ≡ i. Alt: zîr ü bâlâya bakıp. ≡ sıf. Aşağıki, alt, bâlâ mukâbili: mahâlle-i zîr.

s. 1. The lower or lowest part, the bottom of a thing. 2. The under part of a thing. 3. The space under or below a thing. 4. The downwards direction. 5. The vowel-point esere (kesra). 6. The treble string or wire of a lute; a treble note in music. 7. Any thing placed under another thing.

Müzik aletinde en ince tel, su küpü.

Düğmeyi iliklemek/kapatmak (fas).

[ په. ] (ق.)
۱- پایین.
۲- صدای نازک. ؛~ بار رفتن کار یا وضع سختی را پذیرفتن. ؛~ پا گذاشتن بی اعتنایی کردن، اهمیت ندادن. ؛ ~ چیزی را زدن آن را انکار کردن. ؛~سیبلی رد کردن نادیده گرفتن.