(a. i.) : 1) kitap, cüz. 2) kitap yaprağı. 3) yazı yazma. 4) söz. 5) yazı. 6) zekâ. 7) s. kuvvetli, sağlam [adam]

(a. i.) : 1) kitap, cüz. 2) kitap yaprağı. 3) yazı yazma. 4) söz. 5) yazı. 6) zekâ. 7) s. kuvvetli, sağlam [adam]

اَلذَّبْرُ [ez-zebr] (صَبْرٌ [sabr] vezninde) Yazı yazmak ma’nâsınadır; yukâlu: ذَبَرَ الْكِتَابَ ذَبْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا كَتَبَهُ Ve yazıyı noktalayıp i’câm eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: ذَبَرَ الْكِتَابَ إِذَا نَقَطَهُ Ve hafîce kırâ’at 'alâ-kavlin sür’atle kırâ’ât eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: ذَبَرَ الْقُرْآنَ إِذَا قَرَأَهُ خُفْيَةً أَوْ سَرِيعَةً Ve ذَبْرٌ [zebr] himyer kabîlesi lisânında hurmâ yaprağı üzere yazılan yazıya denir ki kâğıd gibi ona yazı yazarlar. Ve ذَبْرٌ [zebr] Kezâlik masdar olur, gereği gibi fehm ve idrâk eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: ذَبَرَ الشَّيْءَ إِذَا عَلِمَهُ وَفَقِهَ بِهِ Ve ذَبْرٌ [zebr] Sahîfeye denir; yukâlu: ذَبَرَ فِي الذَّبْرِ أَيْ فِي الصَّحِيفَةِ Cem’i ذِبَارٌ [zibâr]dır zâl’ın kesriyle.

s. 1. (pl. ذبار) A writing, an inscription, a letter or book. 2. Knowledge, understanding, comprehension.

vn. 1. A writing, an inscribing. 2. An understanding.

A writing; an engraving.

اَلذَّبْرُ [ez-zebr] (zâl’ın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Yazmaktır, kitâbet ma’nâsına, زَبْرٌ [zebr] gibi; yukâlu: ذَبَرْتُ الْكِتَابَ أَذْبُرُهُ وَأَذْبِرُهُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي