اَلْعُجُومُ [el-'ucûm] (zammeteynle) Cem’i, usûl-i zeneb. Ve sıgâr-ı ibil ma’nâsına. Ve عُجُمٌ [‘ucum] Isırmağa dahi derler; yukâlu: عَجَمْتُ الْعُودَ أَعْجُمُهُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا عَضَضْتَهُ لِتَعْلَمَ صَلَابَتَهُ مِنْ خَوَرِهِ Ve خَوَرٌ [haver] hâ’-i mu’ceme ve vâv-ı sâkine ile za’fa derler. Ve عُجُمٌ ['ucum] Tecziye ma’nâsına dahi gelir; yukâlu: عَجَمْتُ عُودَهُ أَيْ بَلَوْتُ أَمْرَهُ وَخَبَّرْتُ حَالَهُ Ve göz tutmağa dahi derler; yukâlu: مَا عَجَمَتْكَ عَيْنِي مُنْذُ كَذَا أَيْ مَا أَخَذَتْكَ Ve göz ısırmak ma’nâsına dahi gelir; yukâlu: رَأَيْتُ فُلَانًا فَجَعَلَتْ عَيْنِي تَعْجُمُهُ كَأَنَّهَا تَعْرِفُهُ Ve sığır boynuzun imtihân etmeğe dahi derler; yukâlu: اَلثَّوْرُ يَعْجُمُ قَرْنَهُ إِذَا ضَرَبَ بِهِ الشَّجَرَةَ يَبْلُوهُ Ve عَجْمُ السَّيْفِ ['acmu’s-seyf] Kılıcı tecribe için tahrîk etmeğe dahi derler. Ve عَجْمٌ ['acm] Siyâh ile nokta komağa dahi derler; tekûlu: عَجَمْتُ التَّاءَ إِذَا وَضَعْتَ عَلَيْهَا النُّقْطَتَيْنِ
"ucum" kelimesini bütün sözlüklerde listele
"ucum" kelimesi için başka anlamlar ekle
"ucum" kelimesinin anlamını başka dillere çevirin
os: عجم
- 10 Sözlük İçinde Arama
- 3 Kelime Günlük Sorgu
- 2 Hassas Arama Sonucu
- 2 Benzerlerde Arama Sonucu
- 2 Anlamlar İçerisinde bulma
- 2 Metinler İçerisinde bulma
- 500 Karakter Günlük Çeviri
- 2 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Yok
- Kelime Kökeni Yok
- Gelişmiş Filtre Yok
- Reklam Gösterimi
- 25 Sözlük İçinde Arama
- 5 Kelime Günlük Sorgu
- 4 Hassas Arama Sonucu
- 4 Benzerlerde Arama Sonucu
- 4 Anlamlar İçerisinde bulma
- 4 Metinler İçerisinde bulma
- 1000 Karakter Günlük Çeviri
- 3 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok
- 50 Sözlük İçinde Arama
- 250 Kelime Günlük Sorgu
- Sınırsız Arama
- Sınırsız Benzerlerde Arama
- Sınırsız İçerisinde bulma
- Sınırsız Metinlerde bulma
- 10000 Karakter Günlük Çeviri
- 100 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok