tehill (تحل)
kelime https://kelime.com/arama/tehill
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814 Firuzabadi (1814).Tehill.Ahmed Asım (çev.),Kamusu’l-Muhit. https://kelime.com/kelime/tehill/63335d54101dea5b8e1b265d-000000000000000000000000/tumu/tumu/tumu Firuzabadi."Tehill." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,1814, kelime.com, https://kelime.com/kelime/tehill/63335d54101dea5b8e1b265d-000000000000000000000000/tumu/tumu/tumu Firuzabadi."Tehill." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,İstanbul, 1814. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/tehill/63335d54101dea5b8e1b265d-000000000000000000000000/tumu/tumu/tumu

اَلتَّحِلَّةُ [et-tehillet] ve اَلتَّحِلُّ [et-tehill] (tâ’ların fethi ve hâ’ların kesriyle) تَحْلِيلٌ [tahlîl] gibi masdarlardır ve sîga-i ahîre şâzzdır, keffâret-i yemîn eylemek ma’nâsınadır ki yemînden hânis olmayıp bir nesne ile çıkmaktan 'ibârettir; yukâlu: حَلَّلَ الْيَمِينَ تَحْلِيلًا وَتَحِلَّةً وَتَحِلًّا إِذَا كَفَّرَهَا Yemîn eden adam, keffâret eylediği ‘ukde-i yemîni hall eder. Ve تَحِلَّةٌ [tahillet] İsm olur, kendisiyle ‘ukde-i yemînin inhilâl bulacağı keffârete denir. Şârih der ki istisnâ’ bi’l-meşiyye dahi tahillettir; ve minhu kavluhu ta’âlâ: ﴿قَدْ فَرَضَ اللهُ لَكُمْ تَحِلَّةَ أَيْمَانِكُمْ﴾ أَيْ بَيَّنَ مَا تَنْحَلُّ بِهِ عُقْدَةُ أَيْمَانِكُمْ مِنَ الْكَفَّارَةِ وَالْإِسْتِثْنَاءِ بِالْمَشِيَّةِ Mü’ellifin Basâ’ir’de beyânına göre تَحِلَّةُ الْقَسَمِ keffâretten ve istisnâ’ kavlinin mikdâr-ı müddetinden dahi ‘ibâret olur, meselâ: وَاللهِ أَفْعَلُ ذَلِكَ إِنْ شَاءَ اللهُ kavlinde vâki’ إِنْ شَاءَ اللهُ kelâmının tekellümü kadar ân-ı yesîrden 'ibârettir; ve minhu’l-hadîsu: “لَا يَمُوتُ لِرَجُلٍ ثَلَاثَةٌ مِنَ الْوَلَدِ فَتَمَسَّهُ النَّارُ إِلَّا تَحِلَّةَ الْقَسَمِ” أَيْ إِلَّا قَدْرَ مَا يَقُولُ إِنْ شَاءَ اللهُ Ya’nî “Bir müslimin üç veledi vefât eylese o kimseye nâr-ı cehennem hemân inşâ’allâh diyecek kadar müddet mess eder, ziyâdesi mess eylemez.” Ve mess-i mezbûrdan murâd vürûd 'ale’n-nârdır. Ba’dehu 'Arab تَحِلَّةٌ [tehillet]-i kasemi kalîl-i müfrîtte isti’mâl eylediler, aslı vech-i mezkûr üzere yemîn yerini bulacak fi’lin mikdâr-ı cüz’îsine mübâşeretten 'ibârettir. Meselâ bir mekânda ku’ûd eylemek bâbında bir kimse yemîn eylemekle mekân-ı mezbûrda cüz’îce ku’ûd eylese yemîn yerini bulup o kimse hânis olmaz. İşte تَحِلَّةُ الْقَسَمِ [tehilletu’l-kasem] bundan ‘ibârettir ki yemîni hall edecek kadar fi’l olur, ba’dehu lemhu’l-basar gibi kadr-i yesîrde isti’mâl eylediler, kezâlik istisnâ’ bi’l-meşiyye ile hânis olmamakla onun telaffuzunda ve kadr-i müddetinde isti’mâl eylediler.

Diğer Diller

os: تحل

Çekim ve Türev
(Tüm) Diğer Madde Başlıklarında (1)
tehill (تحل)
kelime https://kelime.com/arama/tehill
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلتَّحِلَّةُ [et-tehillet] ve اَلتَّحِلُّ [et-tehill] (tâ’ların fethi ve hâ’ların kesriyle) تَحْلِيلٌ [tahlîl] gibi masdarlardır ve sîga-i ahîre şâzzdır, keffâret-i yemîn eylemek ma’nâsınadır ki yemînden hânis olmayıp bir nesne ile çıkmaktan 'ibârettir; yukâlu: حَلَّلَ الْيَمِينَ تَحْلِيلًا وَتَحِلَّةً وَتَحِلًّا إِذَا كَفَّرَهَا Yemîn eden adam, keffâret eylediği ‘ukde-i yemîni hall eder. Ve تَحِلَّةٌ [tahillet] İsm olur, kendisiyle ‘ukde-i yemînin inhilâl bulacağı keffârete denir. Şârih der ki istisnâ’ bi’l-meşiyye dahi tahillettir; ve minhu kavluhu ta’âlâ: ﴿قَدْ فَرَضَ اللهُ لَكُمْ تَحِلَّةَ أَيْمَانِكُمْ﴾ أَيْ بَيَّنَ مَا تَنْحَلُّ بِهِ عُقْدَةُ أَيْمَانِكُمْ مِنَ الْكَفَّارَةِ وَالْإِسْتِثْنَاءِ بِالْمَشِيَّةِ Mü’ellifin Basâ’ir’de beyânına göre تَحِلَّةُ الْقَسَمِ keffâretten ve istisnâ’ kavlinin mikdâr-ı müddetinden dahi ‘ibâret olur, meselâ: وَاللهِ أَفْعَلُ ذَلِكَ إِنْ شَاءَ اللهُ kavlinde vâki’ إِنْ شَاءَ اللهُ kelâmının tekellümü kadar ân-ı yesîrden 'ibârettir; ve minhu’l-hadîsu: “لَا يَمُوتُ لِرَجُلٍ ثَلَاثَةٌ مِنَ الْوَلَدِ فَتَمَسَّهُ النَّارُ إِلَّا تَحِلَّةَ الْقَسَمِ” أَيْ إِلَّا قَدْرَ مَا يَقُولُ إِنْ شَاءَ اللهُ Ya’nî “Bir müslimin üç veledi vefât eylese o kimseye nâr-ı cehennem hemân inşâ’allâh diyecek kadar müddet mess eder, ziyâdesi mess eylemez.” Ve mess-i mezbûrdan murâd vürûd 'ale’n-nârdır. Ba’dehu 'Arab تَحِلَّةٌ [tehillet]-i kasemi kalîl-i müfrîtte isti’mâl eylediler, aslı vech-i mezkûr üzere yemîn yerini bulacak fi’lin mikdâr-ı cüz’îsine mübâşeretten 'ibârettir. Meselâ bir mekânda ku’ûd eylemek bâbında bir kimse yemîn eylemekle mekân-ı mezbûrda cüz’îce ku’ûd eylese yemîn yerini bulup o kimse hânis olmaz. İşte تَحِلَّةُ الْقَسَمِ [tehilletu’l-kasem] bundan ‘ibârettir ki yemîni hall edecek kadar fi’l olur, ba’dehu lemhu’l-basar gibi kadr-i yesîrde isti’mâl eylediler, kezâlik istisnâ’ bi’l-meşiyye ile hânis olmamakla onun telaffuzunda ve kadr-i müddetinde isti’mâl eylediler.

Tüm Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Tüm Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok