ft. 1. Okumaya sevk ve icbâr veya müsâade etmek: başım ağrıdığı için kimseye sesle bir şey okutmam; mektubu kime okutmuş? 2. Ders vermek, öğretmek, tedrîs etmek: sabahları arabî ve öğleden sonra fârisî okutuyor. 3. Tahsîl ettirmek, tahsîle koymak: oğullarını okutmadı. 4. Okuyup üflemek için bir rukye-hâna göstermek: çocuğu havâleye uğramış, okutmaya götürüyordu; sen kendini okut = aklını başına devşir. 5. Terkîn etmek, hîle ve desâyîs öğretmek: kendisini okutmuşlar.
"okutmak" kelimesini bütün sözlüklerde listele
"okutmak" kelimesi için başka anlamlar ekle
"okutmak" kelimesinin anlamını başka dillere çevirin
os: اوقوتمق
v. t. See اوقوتمق.
v. t. 1. To make or let be read or recited. 2. To make or let be studied. 3. To teach. 4. To make or let a sick person have a prayer or incantation recited over him.
Füruht etmek, satmak.
- 10 Sözlük İçinde Arama
- 3 Kelime Günlük Sorgu
- 2 Hassas Arama Sonucu
- 2 Benzerlerde Arama Sonucu
- 2 Anlamlar İçerisinde bulma
- 2 Metinler İçerisinde bulma
- 500 Karakter Günlük Çeviri
- 2 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Yok
- Kelime Kökeni Yok
- Gelişmiş Filtre Yok
- Reklam Gösterimi
- 25 Sözlük İçinde Arama
- 5 Kelime Günlük Sorgu
- 4 Hassas Arama Sonucu
- 4 Benzerlerde Arama Sonucu
- 4 Anlamlar İçerisinde bulma
- 4 Metinler İçerisinde bulma
- 1000 Karakter Günlük Çeviri
- 3 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok
- 50 Sözlük İçinde Arama
- 250 Kelime Günlük Sorgu
- Sınırsız Arama
- Sınırsız Benzerlerde Arama
- Sınırsız İçerisinde bulma
- Sınırsız Metinlerde bulma
- 10000 Karakter Günlük Çeviri
- 100 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok