ni'met (نعمت)
kelime https://kelime.com/arama/ni'met
OS / GENEL OSMANLICA SÖZLÜĞÜ Komisyon. (t.y.).Ni'met.Genel Osmanlıca Sözlüğü. https://kelime.com/kelime/ni'met/633354a3101dea5b8e107ff0-633354a3661b5c15887e843e/os/tumu/tumu Komisyon."Ni'met." Genel Osmanlıca Sözlüğü, t.y., kelime.com, https://kelime.com/kelime/ni'met/633354a3101dea5b8e107ff0-633354a3661b5c15887e843e/os/tumu/tumu Komisyon."Ni'met." Genel Osmanlıca Sözlüğü, İstanbul, t.y. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/ni'met/633354a3101dea5b8e107ff0-633354a3661b5c15887e843e/os/tumu/tumu

(a. i. c. : niam) : 1) iyilik, lütuf, ihsan, bahşiş. 2) azık, yiyeceğe, içeceğe dâir şeyler; ekmek. 3) saadet, mutluluk. Veliyy-i ni’met : velînîmet, nîmet sahibi, besliyen, yedirip içiren. ni’met-i İlâhiyye : Allah’ın bahşettiği her türlü rızık. 4) kadın ve nadiren erkek adı.

Diğer Diller

os: نعمت

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (3)
ni'met (نعمة)
kelime https://kelime.com/arama/ni'met
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلنَّعِيمُ [en-ne’îm] (nûn’un fethiyle) ve اَلنُّعْمَى [en-nu’mâ] (nûn’un zammıyla) ve اَلنِّعْمَةُ [en-ni’met] (nûn’un kesriyle) Hoş dirliğe ve refâh ve râhata ve nizâm-ı hâl ü mâla denir. نِعْمَةٌ [ni’met] kelimesinin cem’i نِعَمٌ [ni’am] gelir, عِنَبٌ ['ineb] vezninde ve أَنْعُمٌ [en’um] gelir, أَفْلُسٌ [eflus] vezninde; yukâlu: هُوَ فِي نَعِيمٍ وَنُعْمَى وَنِعْمَةٍ أَيْ فِي خَفْضٍ وَدَعَةٍ وَمَالٍ Ve نِعْمَةٌ [ni’met] Ferah ve meserret ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: رَأَيْتُهُ فِي نِعْمَةٍ أَيْ مَسَرَّةٍ Ve yed-i beyzâ-i sâlihaya denir; نُعْمَى [nu’mâ] dahi denir, طُوبَى [tubâ] vezninde, ya’nî şol hâlis ve samîm bahşiş ve ihsân ve 'atiyyeye denir ki nefîs ve firâvân olmakla nâ’il olan adamın umûr ve ahvâline sâlih ve müfîd olur; cem’i أَنْعُمٌ [en’um] gelir ve نِعَمٌ [ni’am] gelir, عِنَبٌ [‘ineb] vezninde ve نِعِمَاتٌ [ni’imât] gelir kesreteynle ki ehl-i hicâz bu gûne itbâ’ ederler ve نِعَمَاتٌ [ni’amât] gelir 'ayn’ın fethiyle; yukâlu: نَالَ مِنْهُ النِّعْمَةَ وَالنُّعْمَى أَيِ الْيَدَ الْبَيْضَاءَ الصَّالِحَةَ Mütercim-i Sihâh bunu cevârihten olan يَدٌ [yed] zann eylemiştir. ‘Arablar samîm ve hâlis nesneye بَيْضَاءُ [beydâ’] ıtlâk ederler.

ni'met (نعمة)
kelime https://kelime.com/arama/ni'met
OS / VANKULU LÜGATI-1589

اَلنَّعِيمُ [en-ne’îm] (nûn’un fethi ve 'ayn’ın kesri ve meddiyle) Bi-ma’nâhâ. Ve نِعْمَةٌ [ni’met] Mâl ma’nâsına dahi gelir; yukâlu: فُلَانٌ وَاسِعُ النِّعْمَةِ أَيْ وَاسِعُ الْمَالِ ve نِعْمَتْ [ni’met] (nûn’un kesri ve 'ayn’ın sükûnuyla) Hûb oldu ma’nâsınadır; minhu kavluhum: إِنْ فَعَلْتَ ذَاكَ فَبِهَا وَنِعْمَتْ يُرِيدُونَ وَنِعْمَتِ الْخَصْلَةُ Ve نِعْمَتْ [ni’met] âhirinde olan tâ hâlet-i vakfta sâbitir. نِعْمَ [ni’me] ve بِئْسَ [bi’se] fi’l-i mâzîlerdir, lâkin ef’âl tasarrufu gibi tasarruf olunmazlar, zîrâ bunlar mâzîlerdir, hâl ma’nâsına isti’mâl olunmuşlardır, pes نِعْمَ [ni’me] medh için ve بِئْسَ [bi’se] zemm içindir. Ve bunlarda dört lügat vardır:biri نَعِمَ [ne’ime]dir, nûn’un fethi ve 'ayn’ın kesriyle ve biri dahi نِعِمَ [ni’ime]dir, nûn’un ve ‘ayn’ın kesriyle kesreyi kesreye tâbi’ kılmakla ve biri dahi نِعْمَ [ni’me]dir, nûn’un kesri ve 'ayn’ın sükûnuyla ve biri dahi نَعْمَ [na’me]dir, nûn’un fethi ve 'ayn’ın sükûnuyla; tekûlu: نِعْمَ الرَّجُلُ زَيْدٌ وَنِعْمَ الْمَرْأَةُ هِنْدٌ وَإِنْ شِئْتَ تَقُولُ نِعْمَتِ الْمَرْأَةُ هِنْدٌ Pes الرَّجُلُ fâ’il ve زَيْدٌ merfû’dur iki cihetten, biri mubtedâ olup haberi mukaddem olmak üzere ve biri dahi mubtedâ-yı mahzûfun haberi olmak üzere, gûyâ ki نِعْمَ الرَّجُلُ denildikte muhâtab مَنْ هُوَ demeğin takdîren cevâbında هُوَ زَيْدٌ denir, هُوَ lafzın hazf etmek üzere, nitekim 'Arab tâ’ifesinin 'âdetindendir mubtedâ hazfi yâhûd haber hazfi.Kaçan نِعْمَ رَجُلًا desen نِعْمَ kelimesin mu’arref bi’l-lâm olan الرَّجُلُ ü muzmer kılıp onu رَجُلًا kavli ile tefsîr edersin, zîrâ نِعْمَ ve بِئْسَ kelimesinin fâ’ili yâ elif lâm’la mu’arref olan kelimedir yâhûd elif lâm’la mu’arref olana muzâf olan kelimedir, lâkin elif lâm’dan murâd ta’rîf-i cinstir, ta’rîf-i 'ahdî değildir veyâhûd mezbûrların fâ’ili şol zamîr-i mübhemdir ki onu nekire-i mansûbe tefsîr eder, نِعْمَ kelimesinin tahtında müstetir olan zamîr-i mübhem oldukta.Pes hakîkatte fâ’l نِعْمَ رَجُلًا زَيْدٌ de رَجُل olur ve bi’l-cümle نِعْمَ ve بِئْسَ kelimelerinde fâ’il nekire olmak gerek yâ sûreten veyâhûd ma’nen fâ’il-i mezbûr haber olduğundan ötürü, zîrâ نِعْمَ الرَّجُلُ زَيْدٌ hakîkatte زَيْدٌ رَجُلٌ جَيِّدٌ mesâbesindedir. Ve bu makâmda ‘ibâret-i sıhâh’ta nev’-i iglâk olup nüsah-ı sıhâh tasarruf-ı nüssâhla ihtilâf üzere olduğu için sâhib-i Muhtâru’s-sıhâh ve sâhib-i surâh halline müteveccih olmamışlardır. Ve نِعْمَ ve بِئْسَ kelimelerin 'ilm ve ‘ilmin gayrı ma’rife ki onda nev’-i ibhâm olmaya vely etmezve onlara zamîr muttasıl olmaz, meselâ نِعْمَ زَيْدٌ demezler ve اَلزَّيْدُونَ نِعْمُوا demezler.

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok