Belirtilen arama kriterleri sonucu "kar'" bulunamadı :(

- Aradığınız kelimenin yazılışının doğru olduğundan emin misiniz? Onlarca sözlük içerisinde arama yaptık ama maalesef bir sonuç bulamadık.

- Aşağıdaki sonuçların aradığınız kelime ile alakalı bir ipucu verebileceğini ümit ediyoruz.

- Kelimenin anlamını öğrendiğiniz takdirde, sözlüğümüze katkıda bulunabilirseniz çok müteşekkir oluruz. Eklemek için tıklayınız.

(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (3)
kar' (قرء)
kelime https://kelime.com/arama/
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْقَرْعُ [el-kar’] (فَرْعٌ [fer’] vezninde) Kapı çalmak ma’nâsınadır; yukâlu: قَرَعَ الْبَابَ قَرْعًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا دَقَّهُ ve minhu’l-meselu: “مَنْ قَرَعَ بَابًا وَلَجَّ وَلَجَ” Ya’nî “Bir kapıyı ilhâh ve ikdâmla çalan adam elbette açtırıp içerisine duhûl eder.” Ve قَرْعٌ [kar’] Değnekle vurmak ma’nâsınadır; yukâlu: قَرَعَ رَأْسَهُ بِالْعَصَا إِذَا ضَرَبَهُ بِهَا ve minhu’l-meselu: “إِنَّ الْعَصَا قُرِعَتْ لِذِي الْحُلْمِ” En evvel قَرْعٌ [kar’]-ı 'asâ olunan kimsede ya’nî mesel-i mezbûrun menşe’inde ihtilâf olunmuştur. Ba’zılar 'Âmir b. ez-zarib ve ba’zılar kays b. hâlid ve ba’zılar 'Amr b. Cumu’a ve ba’zılar ‘Amr b. Mâlik dediler. ‘İnde’l-mü’ellif ‘Âmir müraccahtır, merkûm be-gâyet pîr yâhûd mu’ammerînden olmakla üç yüz yaşına vardıkta kendi re’yine i’tinâ ve i’timâdı olmamakla oğullarına tenbîh eyledi ki “Mesâlih-i nâsı temşît vaktinde eğer kelâmım üslûb-ı nizâmdan çıkıp beyhûde ve hilâf semtine munsarıf olursa, ‘asâ ile işbu duvarda yâhûd yerde olan kalkanı قَرْعٌ [kar’] edip beni âgâh edesiz.” Mesel-i mezbûr ehl-i ‘akl u rüşd olan adam ednâ tenbîh ile mütenebbih olur diyecek yerde darb olunur. Burada حُلْمٌ [hulm] hâ’nın zammıyla ‘akl ve rüşd ma’nâsınadır. Ve قَرْعُ جَبْهَةٍ [kar’u cebhet] Dolu kabın içinde olanını bi’l-cümle süpürüp içmek ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: قَرَعَ الشَّارِبُ جَبْهَتَهُ بِالْإِنَاءِ إِذَا اشْتَفَّ مَا فِيهِ Ve قَرْعٌ [kar’] ve قِرَاعٌ [kirâ’] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Buğur nâkaya aşmak ma’nâsınadır; sığır cinsinde yalnız قِرَاعٌ [kirâ’] mahsûstur; yukâlu: قَرَعَ الْفَحْلُ النَّاقَةَ قَرْعًا وَقِرَاعًا وَالثَّوْرُ الْبَقَرَةَ قِرَاعًا إِذَا ضَرَبَهَا Ve bir kimse te’essüf ve nedâmetten nâşî dişlerini birbirine sürüp gıcırdatmak ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: قَرَعَ فُلاَنٌ سِنَّهُ إِذَا حَرَقَهُ نَدَمًا Ve kur’a atmak bâbında sâ’irlere gâlib olmak ma’nâsınadır; yukâlu: قَرَعَهُمْ قَرْعًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا غَلَبَهُمْ بِالْقُرْعَةِ Ve قَرْعٌ [kar’] Kabak ta’bîr olunan sebzeye denir, حَمْلُ الْيَقْطِينِ [hamlu’l-yaktîn] ma’nâsına; müfredi قَرْعَةٌ [kar’at]tır. Ve قَرْعٌ [kar’] Esâmîdendir: eş-Şâh b. kar’, Fudayl b. ‘Iyâd’dan rivâyet-i hadîs eyledi. Ve قَرْعٌ [kar’] ve fethateynle

kar' (قرع)
kelime https://kelime.com/arama/
OS / VANKULU LÜGATI-1589

اَلْقَرْعُ [el-kar’] (kâf’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Kakmak; yukâlu: قَرَعْتُ الْبَابَ أَقْرَعُهُ قَرْعًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ Ve ‘Arabların “إِنَّ الْعَصَا قُرِعَتْ لِذِي الْحِلْمِ” dedikleri kavllerinden murâd budur ki ‘Arab hâkimlerinden biri pîr olup hirâfet mertebesine vardıkta kızına eyitti: Kaçan hükmümde bir muhalif vaz’ edersem bana tenbîh için ‘asâ ile kalkanı dakk eyle tâ ki mütenebbih olup rücû’ eyleyem dedi. Ve قَرْعٌ [kar’] Başa değnek ile vurmağa dahi derler, فَرْعٌ [fer’] ma’nâsına fâ ile nitekim mürûr etti; yukâlu: قَرَعْتُ رَأْسَهُ بِالْعَصَا قَرْعًا Ve قَرْعٌ [kar’] Kâsede olanı hep içti demek mahallinde dahi isti’mâl olunur; yukâlu: قَرَعَ الشَّارِبُ بِالْإِنَاءِ جَبْهَتَهُ Ya’nî kâsenin kenârıyla alnını vurdu içinde olanı cümleten içmekle. Ve قَرْعٌ [kar’] Erkek, dişiye varmağa dahi derler; yukâlu: قَرَعَ الْفَحْلُ النَّاقَةَ يَقْرَعُهَا قَرْعًا Ve قَرْعٌ [kar’] Kabağa dahi derler حِمْلُ الْيَقْطِينِ ma’nâsına. Ve يَقْطِينٌ [yaktîn] kabak teveğine derler. Ve قَرْعُ الْمِيسَمِ [kar’u’l-mîsem] Dâg vuracak âlete dahi derler. Ve قَرْعٌ [kar’] Ev önü davardan hâlî olmak ma’nâsına da gelir; yukâlu: قَرِعَ الْفِنَاءُ إِذَا خَلَا مِنَ الْغَاشِيَةِ Ya’nî kaçan finâ-yı dâr غَاشِيَةٌ [gâşiyet]ten hâlî olsa. Ve غَاشِيَةٌ [gâşiyet]ten murâd ev önünde yatan davardır; yukâlu: نَعُوذُ بِاللهِ مِنْ قَرْعِ الْفِنَاءِ وَصَفَرِ الْإِنَاءِ Ve صَفَرٌ [safer] dahi hâlî olmak ma’nâsınadır. Ve مُرَاحٌ قَرِعٌ [murâh kari’] dahi derler râ’nın kesriyle, kaçan deve durduğu yer deveden hâlî olsa. Ve sa’leb eyitti: نَعُوذُ بِاللهِ مِنْ قَرْعِ الْفِنَاءِ derler râ’nın sükûnuyla, lâkin bu kıyâsa muhâliftir, zîrâ bâb-ı râbi’ lâzım oldukta masdarı fethateynle gelir, sükûn ile gelmek kıyâsa muhâliftir. Ve fi’l-hadîsi 'an 'Ömer radıyallâhu 'anhu: “قَرِعَ حَجُّكُمْ” أَيْ حَلَّتْ أَيَّامُ الْحَجِّ مِنَ النَّاسِ Ve belâ erişmeğe dahi derler; yukâlu: قَرِعَتْهُمْ قَوَارِعُ الدَّهْرِ إِذَا أَصَابَتْهُمْ

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok