The specific signification of in is situation or place with
respect to surrounding, environment, encompassment, etc. It is used
with verbs signifying being, resting, or moving within limits, or
within circumstances or conditions of any kind conceived of as
limiting, confining, or investing, either wholly or in part. In its
different applications, it approaches some of the meanings of, and
sometimes is interchangeable with, within, into, on, at, of, and among.

With reference to space or place; as, he lives in Boston; he
traveled in Italy; castles in the air.

ş. fa. Karîbe işâret içindir, bu, şu mukabili: ân, o. in ve ân = şu, bu n.

conj. If.

ş. fa. Karîbe işâret içindir, bu, şu mukabili: ân, o. in ve ân = şu, bu n.

Karpuz ve kavunlarda görülen bir çeşit hastalık. (* Silifke -Mersin.)

e. içine, içinde, -de, -da. The cups are in the cupboard. (Fincanlar dolaptadır.)

Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk, mağara.

(a. s. aynâ’nın c.) : iri ve güzel gözlüler.

ş. fa. Karîbe işâret içindir, bu, şu mukabili: ân, o. in ve ân = şu, bu n.