Mü’ellifin Basâ’ir’de beyânına göre حَشْرٌ [haşr] bir cemâ’ati makarr ve me’vâlarından nefîr üzere iz’âc ve ihrâc eylemeğe mevzû’dur, ba’dehu cemâ’at mülâsebesiyle cem’ ma’nâsında isti’mâl olundu. Ve latîf ve nâzük olan kulağa ve ok yeleğine vasf oldu, hiddet ve intişârı ‘alâkasıyla, ya’nî ince ve dik olmakla gûyâ ki uzunluğuna yerinden münza’ic olmuştur. İntehâ. Ve حَشْرٌ [haşr] Kezâlik latîf ve nâzük olan ok yeleğine denir; yukâlu: قُذَّةٌ حَشْرٌ أَيْ لَطِيفٌ Ve ince ve nâzük olan temrene de vasf olur; yukâlu: سِنَانٌ حَشْرٌ أَيْ دَقِيقٌŞârih der ki mutlakâ vech-i mezkûr üzere latîf ve nâzük şey’e حَشْرٌ [haşr] ıtlâk olunur. Ve حَشْرٌ [haşr] Masdar olur, temreni ve sâ’ir nesneyi ince ve nâzük kılmak ma’nâsına; yukâlu: حَشَرَ السِّنَانَ حَشْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا دَقَّقَهُ وَلَطَّفَهُ Ve cem’ eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: حَشَرَ النَّاسَ إِذَا جَمَعَهُ Ve bir adamı vatanından iclâ’ ve ib’âd eylemek ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: حَشَرَ فُلاَنًا إِذَا جَلاَهُ عَنْ وَطَنِهِ [Ve] جَلَأٌ mâddesi müte’addî ve lâzım gelir. Ve kurak ve kıtlık sene hayvânları süpürü kırıp geçirmek ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: حَشَرَتِ السَّنَةُ الشَّدِيدَةُ الْمَالَ إِذَا أَحْجَفَتْهَا وَأَهْلَكَتْهَا Ve bir adamın zekeri yâhûd karnı pek iri ve büyük olmakla önünde dikilip durmak ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: حُشِرَ فُلاَنٌ فِي ذَكَرِهِ وَفِي بَطْنِهِ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا كَانَا ضَخْمَيْنِ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ Kezâlik bir adamın başı pek büyük ve şedîd olmak ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: حُشِرَ فِي رَأْسِهِ إِذَا اعْتَزَّهُ ذَلِكَ وَكَانَ أَضْخَمَهُ Ve حَشْرٌ [haşr] Esâmîdendir: Sâlim b. harmele b. haşr ve 'Attâb b. Ebi’l-haşr ashâbdandır.
"hasr" kelimesini bütün sözlüklerde listele
"hasr" kelimesi için başka anlamlar ekle
"hasr" kelimesinin anlamını başka dillere çevirin
os: حصر
s. (pl. خصور) 1. The waist of the body. 2. A flank. 3. The arch of the foot. 4. The tail of an arrow.
vn. 1. An erring a deviating. 2. A going to ruin. 3. A suffering loss. 4. A losing faith and hopes of salvation.
vn. 1. A surrounding, enclosing, shutting in, confining. 2. A restraining, a preventing. 3. A restricting. 4. A being constipated or having a suppression of urine.
(a. i.) : 1) böğür. 2) anat. bel.
vn. A fluid’s being or becoming thick, turbid or viscid.
- 10 Sözlük İçinde Arama
- 3 Kelime Günlük Sorgu
- 2 Hassas Arama Sonucu
- 2 Benzerlerde Arama Sonucu
- 2 Anlamlar İçerisinde bulma
- 2 Metinler İçerisinde bulma
- 500 Karakter Günlük Çeviri
- 2 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Yok
- Kelime Kökeni Yok
- Gelişmiş Filtre Yok
- Reklam Gösterimi
- 25 Sözlük İçinde Arama
- 5 Kelime Günlük Sorgu
- 4 Hassas Arama Sonucu
- 4 Benzerlerde Arama Sonucu
- 4 Anlamlar İçerisinde bulma
- 4 Metinler İçerisinde bulma
- 1000 Karakter Günlük Çeviri
- 3 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok
- 50 Sözlük İçinde Arama
- 250 Kelime Günlük Sorgu
- Sınırsız Arama
- Sınırsız Benzerlerde Arama
- Sınırsız İçerisinde bulma
- Sınırsız Metinlerde bulma
- 10000 Karakter Günlük Çeviri
- 100 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok