gelmek (گلمك)
kelime https://kelime.com/arama/gelmek
OS / KAMUSİ TÜRKİ-1901 Şemseddin Sami. (1901).Gelmek.Kamus-i Türki. https://kelime.com/kelime/gelmek/63335c7b101dea5b8e187371-63335c7b7d1b283c3f10c691/os/tumu/tumu Şemseddin Sami."Gelmek." Kamus-ı Türki, 1901, kelime.com, https://kelime.com/kelime/gelmek/63335c7b101dea5b8e187371-63335c7b7d1b283c3f10c691/os/tumu/tumu Şemseddin Sami."Gelmek." Kamus-i Türki, İstanbul, 1901. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/gelmek/63335c7b101dea5b8e187371-63335c7b7d1b283c3f10c691/os/tumu/tumu

fl. mz: gelir, gelür. 1. Beriye hareket etmek, mecî’, vürûd, iyâb, âmed: pederim dün geldi; her akşam eve gelir; çocuklar şimdimektepten gelecektir. 2. Geri dönmek, avdet, rücû’ etmek: gidip gelme = azîmet ve avdet: gittiği yerden gelmez; git ama çabuk gel. 3. Girmek, hulûl etmek, başlamak, olmak: yaz geldi; ramazan geliyor, tatil, imtihan geliyor. 4. Yetişmek, vusûl, muvâsalat etmek: vapur kaçta gelir? Kervan yarın gelir. 5. Zuhûr etmek, peydâ olmak, tebâdür eylemek, hâsıl olmak: kendisine bir alıklık geldi; iki günde bir sıtma gelir; hatırıma, aklıma geldi. 6. Dokunmak, isâbet etmek, rast gelmek: başına bir taş geldi; kendisine bir musîbet gelmiş; gelen çekilecek. 7. Uymak, uygun ve muvâfık olmak, yakışmak: bu palto bana gelmez; bu kıyâfet benim yaşta bulunanlara gelmez; bu hesap işinize gelir mi? 8. Tesâdüfen olmak, bulunmak, çıkmak, tesâdüf etmek: o çizme bana dar, kısa geldi; yediğim yemek mideme ağır geldi; yağan yağmur mezrûâta çok iyi geldi. 9. Görünmek, zan olunmak: bu yol bana pek uzun geldi; bu meyve size acı gelmedi mi? Bana öyle geliyor ki = zannediyorum. 10. Çekmek, tahammül etmek, dayanmak: bu at buna gelmez; en çok yürümeye gelmem; o adam şakaya, lâtîfeye gelmez. 11. İntâc olunmak, netice sûretiyle hâsıl olmak, müncer olmak: bundan ne gelir? Bundan çok şey gelebilir; bu hal neden gelir. 12. Musâb ve dûçâr olmak, uğramak: âha gelmek; âhıma geleceksiniz. 13. Îrâd olmak, vâridat ve âidât sûretinde hâsıl olmak: çiftlikten, akârdan, vakıftan kendisine senede birkaç bin kuruş gelir. 14. Kabul etmek, muvâfakat eylemek: akıbet benim sözüme geleceksiniz; o da benim re’yime geldi. 15. Kâbil olmak, uymak: hesaba, kaleme, imlâya târîfe gelmek = kâbil-i hesap, kâbil-i tahrîr, kâbil-i tarîf olmak. 16. Sudûr etmek, sâdır olmak: benden öyle iş gelmez; o adamdan öyle bir iş gelebilir mi? 17. Yalandan göstermek veya görünmek: görmezden gelmek = görmez gibi olmak. Bilmezden gelmek = bilmez gibi olmak, tecâhül etmek.

Diğer Diller

os: گلمك

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (1)
Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok