اَلْبُكْرُ [el-bukr] (bâ’nın zammı ve fethi ve kâf’ın sükûnuyla) Nâkanın veledine, 'alâ-kavlin genç nâkaya ve ‘alâ-re’yin ثَنِيٌّ [seniyy]e denir, جَذَعٌ [ceza’] olunca kadar yâhûd اِبْنُ مَخَاضٍ [ibnu mehâd]ına denir, ثَنِيٌّ [seniyy] olunca kadar yâhûd اِبْنُ لَبُونٍ [ibnu lebûn]a denir yâhûd henüz بَازِلٌ [bâzil] olmayana denir. Cem’i أَبْكُرٌ [ebkur] gelir, أَفْلُسٌ [eflus] gibi ve بُكْرَانٌ [bukrân] gelir bâ’nın zammıyla ve بَكَارَةٌ [bekâret] gelir bâ’nın fethi ve kesriyle.