'urs (عرس)
kelime https://kelime.com/arama/'urs
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814 Firuzabadi (1814).'urs.Ahmed Asım (çev.),Kamusu’l-Muhit. https://kelime.com/kelime/'urs/63335d5e101dea5b8e1b5bd6-000000000000000000000000/os/tumu/kmt Firuzabadi."'urs." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,1814, kelime.com, https://kelime.com/kelime/'urs/63335d5e101dea5b8e1b5bd6-000000000000000000000000/os/tumu/kmt Firuzabadi."'urs." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,İstanbul, 1814. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/'urs/63335d5e101dea5b8e1b5bd6-000000000000000000000000/os/tumu/kmt

اَلْعُرْشُ [el-'urş] ('ayn’ın zammıyla) Boynun bir tarafında olan uzunca etçeğize denir. İki tarafında olana عُرْشَانِ ['urşân] denir ki kafânın iki cânibinde olan etler olacaktır. 'Alâ-kavlin boynun iki taraflı kökünde olan etlere yâhûd iki taraflı hacâmat mevzi’lerine denir ki yağrınının iki cânibidir. Ve boğazın ucunda küçük dilin altındaki iki kemiğe denir ki lisân onlar üzere kâ’im olur. Ve عُرْشٌ ['urş] At kısmının yelesinin nihâyetine denir ki boynunun kökü tarafıdır. Ve kulağa denir. Ve göğsü kerevit gibi 'arîz ve bülend olan iri cüsseli nâkaya denir; yukâlu: نَاقَةٌ عُرْشٌ أَيْ ضَخْمَةٌ كَأَنَّهَا مَعْرُوشَةُ الزَّوْرِ Ve عُرْشٌ ['Urş] Mekke-i mükerreme’ye, 'alâ-kavlin büyût-ı kadîmesine denir; nunda 'ayn’ın fethiyle de câ’izdir. 'İnde’l-ba’z fethle Mekke’ye ve zammla büyûtuna denir ki عُرُوشٌ [‘Urûş] dahi denir bünye-i cem’le; ve minhu kavlu Sa’d: وَفُلاَنٌ كَافِرٌ بِالْعُرْشِ يَعْنِي مُعَاوِيَةَ مُقِيمٌ بِمَكَّةَ Ya’nî Mu’âviye cenâblarının temettu’-i hacc-ı şerîften nehy eylediği Sa’d hazretlerinin bâlig oldukta: hتَمَتَّعَنْاَ مَعَ رَسُولِ اللهِ عَلَيْهِ السَّلاَمُ وَفُلاَنٌ يَعْنِي مُعَاوِيَةَ كَافِرٌ بِالْعُرْشِh dedikleri kelâmda عُرْشٌ ['Urş] عَرِيشٌ ['arîş]in cem’idir ki murâd vech-i mezkûr üzere büyût-ı Mekke’dir. O evânda ağaç ve sâzlık makûlesi çatma alaçuk gibi olmakla عَرِيشٌ ['arîş] ıtlâk ederler idi. Pes ma’nâ وَهُوَ مُقِيمٌ بِمَكَّةَ فِي حَالِ كُفْرِهِ قَبْلَ إِسْلاَمِهِ demek olur. Ve عُرْشٌ ['urş] İnsânın ayağının yüzünde olan yumru ile parmaklarının aralığı olan yere denir; yukâlu: وَقَعَ الْحَجَرُ فِي عُرْشِهِ أَيْ مَا بَيْنَ الْعَيْرِ وَالْأَصَابِعِ مِنْ ظَهْرِ قَدَمِهِ Ve bunda fethla da câ’izdir. Cem’i عِرَشَةٌ ['ireşet] gelir, قِرَدَةٌ [kiredet] vezninde ve أَعْرَاشٌ [a’râş] gelir.

Diğer Diller

os: عرس

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (2)
'urs (عرس)
kelime https://kelime.com/arama/'urs
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْعُرْشُ [el-'urş] ('ayn’ın zammıyla) Boynun bir tarafında olan uzunca etçeğize denir. İki tarafında olana عُرْشَانِ ['urşân] denir ki kafânın iki cânibinde olan etler olacaktır. 'Alâ-kavlin boynun iki taraflı kökünde olan etlere yâhûd iki taraflı hacâmat mevzi’lerine denir ki yağrınının iki cânibidir. Ve boğazın ucunda küçük dilin altındaki iki kemiğe denir ki lisân onlar üzere kâ’im olur. Ve عُرْشٌ ['urş] At kısmının yelesinin nihâyetine denir ki boynunun kökü tarafıdır. Ve kulağa denir. Ve göğsü kerevit gibi 'arîz ve bülend olan iri cüsseli nâkaya denir; yukâlu: نَاقَةٌ عُرْشٌ أَيْ ضَخْمَةٌ كَأَنَّهَا مَعْرُوشَةُ الزَّوْرِ Ve عُرْشٌ ['Urş] Mekke-i mükerreme’ye, 'alâ-kavlin büyût-ı kadîmesine denir; nunda 'ayn’ın fethiyle de câ’izdir. 'İnde’l-ba’z fethle Mekke’ye ve zammla büyûtuna denir ki عُرُوشٌ [‘Urûş] dahi denir bünye-i cem’le; ve minhu kavlu Sa’d: وَفُلاَنٌ كَافِرٌ بِالْعُرْشِ يَعْنِي مُعَاوِيَةَ مُقِيمٌ بِمَكَّةَ Ya’nî Mu’âviye cenâblarının temettu’-i hacc-ı şerîften nehy eylediği Sa’d hazretlerinin bâlig oldukta: hتَمَتَّعَنْاَ مَعَ رَسُولِ اللهِ عَلَيْهِ السَّلاَمُ وَفُلاَنٌ يَعْنِي مُعَاوِيَةَ كَافِرٌ بِالْعُرْشِh dedikleri kelâmda عُرْشٌ ['Urş] عَرِيشٌ ['arîş]in cem’idir ki murâd vech-i mezkûr üzere büyût-ı Mekke’dir. O evânda ağaç ve sâzlık makûlesi çatma alaçuk gibi olmakla عَرِيشٌ ['arîş] ıtlâk ederler idi. Pes ma’nâ وَهُوَ مُقِيمٌ بِمَكَّةَ فِي حَالِ كُفْرِهِ قَبْلَ إِسْلاَمِهِ demek olur. Ve عُرْشٌ ['urş] İnsânın ayağının yüzünde olan yumru ile parmaklarının aralığı olan yere denir; yukâlu: وَقَعَ الْحَجَرُ فِي عُرْشِهِ أَيْ مَا بَيْنَ الْعَيْرِ وَالْأَصَابِعِ مِنْ ظَهْرِ قَدَمِهِ Ve bunda fethla da câ’izdir. Cem’i عِرَشَةٌ ['ireşet] gelir, قِرَدَةٌ [kiredet] vezninde ve أَعْرَاشٌ [a’râş] gelir.

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok