Sevgi, arzu, tutku. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; merak, zaaf, düşkünlük, ihtiras, istek.

ب iyice sevdirmek, ateşe vermek. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; tutkun yapmak, tutuşturmak.

(çin) yanıp tutuşan.

اَلْوَلْعُ [el-vel’] (vâv’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) ve اَلْوَلَعَانُ [el-vele’ân] (fetehâtla) Hiffet eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: وَلَعَ الرَّجُلُ وَلْعًا وَوَلَعَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا اسْتَخَفَّ Ve yalan söylemek ma’nâsınadır; yukâlu: وَلَعَ الرَّجُلُ إِذَا كَذَبَ Ve bir adamın hakkını gâ’ib eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: وَلَعَ بِحَقِّهِ إِذَا ذَهَبَ بِهِ Ve alıkomak ma’nâsınadır; tekûlu: مَا أَدْرِي مَا وَلَعَهُ أَيْ مَا حَبَسَهُ

اَلْوَلَاءُ [el-velâ’] (vâv’ın fethiyle) Milk ve mâlikiyyet ma’nâsınadır; yukâlu: هُوَ صَاحِبُهُ وَلَاءً أَيْ مِلْكًا Ve yakınlık ma’nâsınadır; yukâlu: بَيْنَهُمَا وَلَاءٌ أَيْ قَرَابَةٌ Şârih der ki وَلَاءُ عِتْقٍ [velâ’u 'itk] bunlardan me’hûzdur.

vn. & s. 1. An acting inconsiderately; inconsiderateness, frivolity. 2. A speaking falsely, falsehood, a lie. 3. A defrauding; fraud.

vn. & s. A being passionately addicted to a thing.

اَلْوَلْعُ [el-vel’] (vâv’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Kizb ma’nâsına; yukâlu: وَلْعٌ وَالِعٌ كَمَا يُقَالُ عَجَبٌ عَاجِبٌ يُقَالُ وَلَعَ وَلَعًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا كَذَبَ Ve mecma’-ı Masâdır’da وَلْعٌ [vel’] kelimesin bâb-ı sâliste îrâd etmiştir, zikr olunan ma’nâlarda, pes Cevherî’nin kizb ma’nâsında bâb-ı sâliste gelip hırs ma’nâsında bâb-ı râbi’den gelmesini ihtiyârına muhâlif olur. Ve وَلْعٌ [vel’] Men’ ma’nâsına dahi gelir, yukâlu: مَرَّ فُلَانٌ فَمَا أَدْرِي مَا وَلْعُهُ أَيْ مَا أَدْرِي مَا حَبْسُهُ وَيُقَالُ أَيْضًا مَا أَدْرِي مَا وَالِعَتُهُ بِكَسْرِ اللَّامِ بِمَعْنَى مَانِعَتُهُ

(وَ لَ) [ ع. ]
۱- (اِ.) حرص و علاقه شدید به چیزی.
۲- (اِمص.) حرص، آزمندی.