s. (pl. محاسن) Any beautiful feature, any good quality.

a. (fem. محسنە; pl. محسنون; obl. محسین; pl. fem. محسنات) 1. Beneficent. 2. A surname of men.

Islah edilmiş, iyileştirilmiş.

اَلْمُحْسِنُ [el-muhsin] ve اَلْمِحْسَانُ [el-mihsân] Dâ’imâ nâsa iyilik eden adama denir.

sıf. ar. s. Muhsine. [hüsn’den if. if‘âl] iyilik eden, ihsân eden, kerem sâhibi.

Güzelleştiren, makyaj malzemeleri. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; iyileştiren مُحَسِّنَات (çoğ.) güzellik malzemeleri, iyileştiren, güzellik malzemeleri.

(a. s. hasen’den) : 1) ihsan eden, iyilikte, bağışta bulunan. 2) i. erkek adı. [müen. muhsine = kadın adı]

(hasen’den) : tahsîrr eden, güzel kılan, güzelleştiren.

Yardımsever, iyiliksever, hayırsever. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; iyilik yapan, fukara babası, lütufkar, bağışçı, insancıl, müşfik, muhsin.

حَسِينَةُ [hasînet] (خَدِيجَةُ [hadîcet] vezninde) ve حُسَيْنَةُ [huseynet] (جُهَيْنَةُ [cuheynet] vezninde) ve مُحَاسِنٌ [Muhâsin] (مُزَاحِمٌ [muzâhim] vezninde) ve مُحَسَّنٌ [Muhassen] (مُعَظَّمٌ [mu’azzam] vezninde) ve مُحْسِنٌ [Muhsin] (مُعْلِنٌ [mu’lin] vezninde) ve حَسِينٌ [hasîn] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Esâmîdendir. Ve حُسَيْنَةُ [huseynet] (جُهَيْنَةُ [cuheynet] vezninde) 'Abdulmelik b. Mervân’ın mürcilesi olan hatunun ismidir. Ve huseyne b. el-Ma’rûr, tahdîs eyledi.