اَلْكَيْلُ [el-keyl] (سَيْلٌ [seyl] vezninde) ve اَلْمَكَالُ [el-mekâl] (مَقَالٌ [mekâl] vezninde) ve اَلْمَكِيلُ [el-mekîl] (مَسِيْلٌ [mesîl] vezninde) Ölçmek ma’nâsınadır; yukâlu: كَالَ الطَّعَامَ يَكِيلُ كَيْلًا وَمَكَالًا وَمَكِيلًا إِذَا وَزَنَهُ بِالْكِيلَةِ ve yukâlu: كَالَهُ طَعَامًا وَكَالَ لَهُ طَعَامًا بِمَعْنًى Ya’nî mef’ûleyne ta’diye edip ve ba’zen mef’ûl-i evvele lâm dâhil olur, pes كَالَهُ طَعَامًا kavli “Ona buğday ölçtü ki ona ölçek ile yâhûd ölçerek buğday verdi” demek olur, hattâ Râgib كِلْتُهُ الطَّعَامَ إِذَا أَعْطَيْتَهُ كَيْلًا 'ibâretiyle resm eylemekle tazmîn bâbından olduğu telmîh eylemiştir. Ve كَالَ لَهُ طَعَامًا kavli “Ona vermek için buğday ölçtü” demektir. Pes Beydâvî merhûmun sûre-i mutaffifîn evvelinde hazf ve îsâlden 'add eylemesine hâcet kalmaz, niteki ‘İsâm dahi lügatte lâm’dan mücerreden vürûdunu tasrîh eylemiştir, fe’lyunzar. Ve كَيْلٌ [keyl] مِكْيَالٌ [mikyâl] gibi ölçeğe de ıtlâk olunur. Ve akçeyi vezn eylemek ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: كَالَ الدَّرَاهِمَ إِذَا وَزَنَهَا Ve çakmaktan âteş çıkmayıp âteşsiz olmak ma’nâsına müsta’meldir, çakmaktan murâd a’râbın ağaçtan olan çakmağıdır. Âteş yerine hurde hukâkeleri çıkmak mülâbesesiyle isti’mâl olundu; yukâlu: كَالَ الزَّنْدُ إِذَا كَبَا Ve bir nesneyi bir nesneye kıyâs eylemek ma’nâsına müsta’meldir, gûyâ ki onun ölçeğine tevfîk eder; yukâlu: كَالَ الشَّيْءَ بِالشَّيْءِ إِذَا قَاسَهُ بِهِ Ve كَيْلٌ [keyl] Çakmak çakılırken sıçrayan hurde hurde pârelerine ıtlâk olunur. Ve ‘Arablar هَذَا طَعَامٌ لَا يَكِيلُنِي derler لَا يَكْفِينِي كَيْلُهُ manâsını murâd ederler ki tazmîni mutazammındır. Ve “إِذَا طَلَعَ سُهَيْلٌ رُفِعَ كَيْلٌ وَوُضِعَ كَيْلٌ” derler, ya’nî Süheyl yıldızı doğdukta ölçeğin biri ref’ ve biri vaz’ olunur ki harâret-i havâ zâ’il olup bürûdetin 'ârız olmasını murâd ederler.
"كیل" kelimesini bütün sözlüklerde listele
"كیل" kelimesi için başka anlamlar ekle
"كیل" kelimesinin anlamını başka dillere çevirin
tr: keyl
(a. i. c. : ekyâl) : 1) ölçme. 2) kile, tahıl, hububat ölçüsü, ölçek.
s. A bushel.
vn. & s. A measuring with a bushel or any similar measure; measurement.
(from P. گل gil), s. Fuller’s-earth.
- كيل
- {كيل بعير}: حمل بعير.
- 10 Sözlük İçinde Arama
- 3 Kelime Günlük Sorgu
- 2 Hassas Arama Sonucu
- 2 Benzerlerde Arama Sonucu
- 2 Anlamlar İçerisinde bulma
- 2 Metinler İçerisinde bulma
- 500 Karakter Günlük Çeviri
- 2 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Yok
- Kelime Kökeni Yok
- Gelişmiş Filtre Yok
- Reklam Gösterimi
- 25 Sözlük İçinde Arama
- 5 Kelime Günlük Sorgu
- 4 Hassas Arama Sonucu
- 4 Benzerlerde Arama Sonucu
- 4 Anlamlar İçerisinde bulma
- 4 Metinler İçerisinde bulma
- 1000 Karakter Günlük Çeviri
- 3 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok
- 50 Sözlük İçinde Arama
- 250 Kelime Günlük Sorgu
- Sınırsız Arama
- Sınırsız Benzerlerde Arama
- Sınırsız İçerisinde bulma
- Sınırsız Metinlerde bulma
- 10000 Karakter Günlük Çeviri
- 100 Kelime Günlük Çözümle
- Kelime Özellikleri Var
- Kelime Kökeni Var
- Gelişmiş Filtre Var
- Reklam Gösterimi Yok