Bölüm, pay, reyon, kısmet, bölme, sınıf, kısım, şube, parça, mıntıka, hisse. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; cins, bölge, alan, daire, servis, yazıda fıkra, fasikül, yöre, hane, grup, yazıda pasaj, nasip.

Bölmek, dağıtmak, taksim etmek, parçalara ayırmak. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; الى ayırmak, (arasında) بَيْنَ bölüştürmek, kısımlara ayırmak, üleştirmek, mat. bölmek, pay etmek, bölme işlemi yapmak, bölüştürmek, bölümlere ayırmak, müzikte geçiş taksimi yapmak, güzelleştirmek, dağıtımını yapmak, tevzi etmek, vücut hatlarını belli edecek şekilde biçmek, süslemek, ayrılık çıkarmak.

الى ayırmak, i (قَسْم bölmek, (على, …ler arasında) bölüştürmek, (ل, في) pay vermek, bölmelere ayırmak, [allah, kader] (على, ل) takdir etmek, (sayıyı, على başka bir sayıya) bölmek, bölmek, dağıtmak, mat. bölmek, taksim etmek, pay etmek, bölme işlemi yapmak, parçalara ayırmak, bölüştürmek, bölümlere ayırmak.

Yemin, ant.

İçine şüphe düşüp sonra ona inanır olma, şüphe, hediye, taksim etme, görüş.

قسم

{وقاسمهما}: حلف لهما. {وأن تستقسموا}: من قسمت أمري. {المقتسمين}: الحالفين.