(a. i.) : gece devriye gezen, gece bekçisi.

Gece devriyesi, gece bekçisi.

iz. cm. ar. [lisânımızda fd. gibi kullanılıp, müfredi olan “âs” müsta‘mel değildir.] Vaktiyle gece nöbet gezen kol, gece bekçisi.

اَلْعَشَاشَةُ [el-'aşâşet] (سَمَاحَةٌ [semâhat] vezninde) ve اَلْعُشُوشَةُ [el-'uşûşet] (عُمُومَةٌ ['umûmet] vezninde) ve اَلْعَشَشُ [el-'aşeş] (fethateynle) Beden ince ve arık olmak ma’nâsınadır; yukâlu: عَشَّ بَدَنُهُ عَشَاشَةً وَعُشُوشَةً وَعَشَشًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا نَحِلَ وَضَمُرَ

اَلْعُصْعُصُ [el-'us’us] (قُنْفُذٌ [kunfuz] vezninde) ve اَلْعُصَعِصُ [el-'usa’is] (عُلَبِطٌ ['ulebit] vezninde) ve اَلْعَصْعَصُ [el-'as’as] (حَبْحَبٌ [habhab] vezninde) ve اَلْعُصَصُ [el-'usas] (أُدَدٌ [uded] vezninde) ve اَلْعُصُصُ [el-'usus] (زُبُرٌ [zubur] vezninde) ve اَلْعُصْعُوصُ [el-'us’ûs] (عُصْفُورٌ ['usfûr] vezninde) Kuyruk sokumuna denir ki oturak yerinde olan pöç kemiktir; evvel yaratılan ve en sonra çürüyen kemiktir.

s. pl. of عاس q. v.

s. A guard, night-watchman, policeman.

اَلْعَسَسُ [el-'ases] (fethateynle) Kezâlik gece ile dolaşmak, geceyi ehl-i fesâddan berî etmek için; yukâlu: عَسَّ يَعُسُّ عَسًّا وَعَسَسًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا طَافَ بِاللَّيْلِ Ve عَسَسٌ ['ases] عَاسٌّ ['âss]ın cem’i dahi gelir طاَلِبٌ [tâlib] ile طَلَبٌ [taleb] ve خَادِمٌ [hâdim]le خَدَمٌ [hadem] gibi. Ve fi’l-meseli: “كَلْبٌ عَسَّ خَيْرٌ مِنْ كَلْبٍ رَبَضَ” Ya’nî “Gece ile dolaşan kelb yatan kelbden hayrlıdır.”

(عَ سَ) [ ع. ] (اِ.) جِ عاس ؛ شبگردان، پاسبانان. ؛~ مرا بگیر کردن کنایه از: با رفتارهای عمدی، خود را لو دادن و گرفتار کردن.