عجل ('acil)
kelime https://kelime.com/arama/عجل
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814 Firuzabadi (1814).عجل.Ahmed Asım (çev.),Kamusu’l-Muhit. https://kelime.com/kelime/%D8%B9%D8%AC%D9%84/6333547f101dea5b8e0f9d27-63335ced07ef266044b28446/os/tumu/tumu Firuzabadi."عجل." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,1814, kelime.com, https://kelime.com/kelime/%D8%B9%D8%AC%D9%84/6333547f101dea5b8e0f9d27-63335ced07ef266044b28446/os/tumu/tumu Firuzabadi."عجل." Kamusu’l-Muhit, çev. Ahmed Asım,İstanbul, 1814. Kelime.com. https://kelime.com/kelime/%D8%B9%D8%AC%D9%84/6333547f101dea5b8e0f9d27-63335ced07ef266044b28446/os/tumu/tumu

اَلْعَجِلُ [el-'acil] (كَتِفٌ [ketif] ve نَدُسٌ [nedus] veznlerinde) ve اَلْعَجْلَانُ [el-'aclân] (عَطْشَانُ ['atşân] vezninde) ve اَلْعَاجِلُ [el-'âcil] ve اَلْعَجِيلُ [el-'acîl] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Meşrebi ivegen olan adama denir. عَجْلَانُ ['aclân] lafzının cem’i عَجَالَى ['acâlâ] gelir 'ayn’ın fethi ve عُجَالَى ['ucâlâ] gelir 'ayn’ın zammıyla. Ve عَجْلَانُ ['aclân] ve عَجِيلٌ ['acîl]in cem’leri عِجَالٌ ['icâl] gelir 'ayn’ın kesriyle. Ve عَجْلَانُ [‘aclân] Şehr-i şa’bâna ıtlâk olunur, çabuk gelip gittiğine binâ’en, zîrâ âhirinde savm-ı müfâcî olmakla o hayâlle ezhânda serî’ü’l-inkızâ’ olarak cilve eder, husûsan tiryâkîlerin vicdânlarında hafta kadar hükmü olur. Ve عَجْلَانُ ['Aclân] A’lâm-ı nâstandır.

Diğer Diller

tr: 'acil

Çekim ve Türev
(Osmanlıca) Diğer Madde Başlıklarında (10)
عجل (acel)
kelime https://kelime.com/arama/عجل
عجل (ıcl)
kelime https://kelime.com/arama/عجل
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

s. (fem. عجلە; pl. عجلە, عوجل, اعجال) A calf.

عجل (acel)
kelime https://kelime.com/arama/عجل
OS / REDHOUSE TURKISH AND ENGLISH LEXICON-1890

a. For عجائب عجب، For عجیب العجایب .

عجل ('acel)
kelime https://kelime.com/arama/عجل
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْعَجَلُ [el-'acel] ve اَلْعَجَلَةُ [el-acelet] (fethateynle) İsmlerdir, ivmeğe ve ivecenliğe denir ki bir nesneyi vaktinden mukaddem taleb ve taharrî eylemekten 'ibârettir; onun için mezmûmdur; yukâlu: إِخْتَلَّ أَمْرُهُ مِنَ الْعَجَلِ وَالْعَجَلَةِ أَيِ السُّرْعَةِ Ve عَجَلٌ ['acel] ve عَجَلَةٌ ['acelet] Masdar olur, ivmek ma’nâsına; yukâlu: عَجِلَ الرَّجُلُ عَجَلًا وَعَجَلَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَسْرَعَ Ve عَجَلٌ ['acel] Balçığa yâhûd siyâh ve müte’affin balçığa denir, حَمْأَةٌ [hame’t] ma’nâsına. Mütercim der ki ﴿خُلِقَ الْإِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍ﴾ kerîmesinde ba’zılar bununla tefsîr edip lâkin Râgib ba’de’t-tezyîf dedi ki belki murâd 'acele ve sür’at ma’nâsınadır, ‘acele ve kıllet-i sabr u sebât insânın lâzım-ı mâhiyyeti olmakla gûyâ ki ondan mahlûk olmuştur, niteki خُلِقَ زَيْدٌ مِنَ الْكَرَمِ derler, fart-ı mübâlagayı mutazammındır. Ve ba’zılar bunda kalb var dediler. خُلِقَ الْعَجَلُ مِنَ الْإِنْسَانِ ile te’vîl eylediler, gûyâ ki ‘acele insânın tabâyi’-i mecbûlesinden bir tabî’at ve ahlâkından bir cüz’ olduğuna tenbîh nüktesine mebnîdir. Ve balçığa عَجَلٌ ['acel] ıtlâkı sür’at ma’nâsındandır ki hemân toprak suyu gördüğü gibi mütetayyin olur.

عجل (icl)
kelime https://kelime.com/arama/عجل
عجل (icl)
kelime https://kelime.com/arama/عجل
OS / GENEL OSMANLICA SÖZLÜĞÜ

(a. i.) : erkek buzağı, dana.

عجل (acel)
kelime https://kelime.com/arama/عجل
OS / KAMUSU’L-MUHİT-1814

اَلْعَجَلُ [el-'acel] ve اَلْعَجَلَةُ [el-acelet] (fethateynle) İsmlerdir, ivmeğe ve ivecenliğe denir ki bir nesneyi vaktinden mukaddem taleb ve taharrî eylemekten 'ibârettir; onun için mezmûmdur; yukâlu: إِخْتَلَّ أَمْرُهُ مِنَ الْعَجَلِ وَالْعَجَلَةِ أَيِ السُّرْعَةِ Ve عَجَلٌ ['acel] ve عَجَلَةٌ ['acelet] Masdar olur, ivmek ma’nâsına; yukâlu: عَجِلَ الرَّجُلُ عَجَلًا وَعَجَلَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَسْرَعَ Ve عَجَلٌ ['acel] Balçığa yâhûd siyâh ve müte’affin balçığa denir, حَمْأَةٌ [hame’t] ma’nâsına. Mütercim der ki ﴿خُلِقَ الْإِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍ﴾ kerîmesinde ba’zılar bununla tefsîr edip lâkin Râgib ba’de’t-tezyîf dedi ki belki murâd 'acele ve sür’at ma’nâsınadır, ‘acele ve kıllet-i sabr u sebât insânın lâzım-ı mâhiyyeti olmakla gûyâ ki ondan mahlûk olmuştur, niteki خُلِقَ زَيْدٌ مِنَ الْكَرَمِ derler, fart-ı mübâlagayı mutazammındır. Ve ba’zılar bunda kalb var dediler. خُلِقَ الْعَجَلُ مِنَ الْإِنْسَانِ ile te’vîl eylediler, gûyâ ki ‘acele insânın tabâyi’-i mecbûlesinden bir tabî’at ve ahlâkından bir cüz’ olduğuna tenbîh nüktesine mebnîdir. Ve balçığa عَجَلٌ ['acel] ıtlâkı sür’at ma’nâsındandır ki hemân toprak suyu gördüğü gibi mütetayyin olur.

Osmanlıca Tüm Çekim ve Benzerlerde Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
Osmanlıca Tüm Madde Anlamlarında Arama (-)

Daha fazla sonuç göster
MİSAFİR KULLANICI
  • 10 Sözlük İçinde Arama
  • 3 Kelime Günlük Sorgu
  • 2 Hassas Arama Sonucu
  • 2 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 2 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 2 Metinler İçerisinde bulma
  • 500 Karakter Günlük Çeviri
  • 2 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Yok
  • Kelime Kökeni Yok
  • Gelişmiş Filtre Yok
  • Reklam Gösterimi
ÜCRETSİZ KAYDOL
  • 25 Sözlük İçinde Arama
  • 5 Kelime Günlük Sorgu
  • 4 Hassas Arama Sonucu
  • 4 Benzerlerde Arama Sonucu
  • 4 Anlamlar İçerisinde bulma
  • 4 Metinler İçerisinde bulma
  • 1000 Karakter Günlük Çeviri
  • 3 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok
ABONE KURUMLAR
  • 50 Sözlük İçinde Arama
  • 250 Kelime Günlük Sorgu
  • Sınırsız Arama
  • Sınırsız Benzerlerde Arama
  • Sınırsız İçerisinde bulma
  • Sınırsız Metinlerde bulma
  • 10000 Karakter Günlük Çeviri
  • 100 Kelime Günlük Çözümle
  • Kelime Özellikleri Var
  • Kelime Kökeni Var
  • Gelişmiş Filtre Var
  • Reklam Gösterimi Yok